Kıymetli dostlar, Belediye Başkanlığı da istenecek makam mıdır ? Kimseye yaranamazsın. Yaparsın niye böyle yapmadın, derler. Yapmazsın, çalışmıyor derler. Derler de derler. Zor iş vesselam.
Zor iş ama bu işleri de birileri yapması lazım. Nasıl bir insan belediye başkanı olmalı?
-Başta helali haramı bilmeli. " Helal haram ver Allah ım, kulum sormaz yer Allah ım " dememeli.
-Liyakatli olmalı. Liyakat nedir ? İnegöl dinamik bir şehir. Dolayısı ile plan ve programı ile ekibi ile o yükü taşıyabilmeli ve daha da ileriye götürmek için çılgın projeler üretmeli.
-Bir hedefi olmalı. İnegöl ü dünyanın yaşanılabilir en güzel kenti haline getirmek, mesela. İnegöl potansiyel olarak buna son derece elverişli. Çünkü İnegöl çılgınların yaşadığı bir kenttir. Nasıl ? Bu mobilyacılığı yapmak inanın çılgınca bir iş değil mi ? Yapmayan bilmez.
-Çok çalışmalı. Pratik ve zeki olmalı. Bu işlere girenler için" Politikacının karısı dul, parası puldur." Derler. Hakikaten çoluk çocuğa ayıracak vakitleri pek olmuyor. Allah kolaylık versin.
-Eleştiriye tahammül . Sabır. Her türlü eleştiriyi olgunlukla dinlemeli ve tahammül etmeli.
On yıldır İnegöl ü yöneten bir başkan ve ekibi var. Bu kriterlere göre durum değerlendirmesi yapacak olursak;
-Sn Başkan Alinur AKTAŞ, İmam Hatip mezunudur. Helali haramı bilir ve bilerek haram yemez. Ben öyle düşünüyorum. Çeşitli söylentiler çıkıyor. Ama ben onu eskiden beri bilirim. Mobilya ile ilgilenirken bir sermayesi var idi. Ticaret ile meşgul idi. Helalinden yaptığı ticaret ile kazanmış olarak biliyorum. Ancak yetkisini kullanıp da haksız kazanç elde etti ise Allah a hesabını verir. Kul hakkını en iyi bilenlerdendir.
-Liyakat konusu. Şahsen ben İnegöl' e rahmetli Hikmet Hoca' dan sonra daha aktif bir başkan olur diye içimden geçirmiş idim. Hocanın yeri tabi ki zor dolar ama mevcut başkanın hoca ile kıyaslandığında pek halkı tatmin ettiğini söyleyemem. On yıllık belediye başkanlığında tabi bazı hizmetler üretildi. Ama peki bu yeterli mi dir ? Vatandaş onun kararını verir.
Vatandaşların yaptığı eleştirilerin bazılarını buraya taşımak istiyorum.
-Şehrin ortasına Hastahane yapılması ve yeşil alanın bu şekilde değerlendirilmesi eleştiriliyor. İnegölün dağlarında temiz havası olan bir bölge de yapılabilirdi.
Yine İnegöl AVM nin oraya yapılması da yeşil alanın bu şekilde tasarrufu eleştiri konusu. Rahmetli Hikmet Hoca da buraya yeşil alan yapılmasını istiyordu ki bence de doğrusu idi. Çünkü 20-30 yıl sonra İnegöl de yeşil alan sıkıntısı yaşanacak. Ve bu AVM hala orada olacak.
-Hava kirliliği konusu. İnegöl de Hikmet Hocanın Belediye başkanı olduktan sonra yapılan çalışma ile bu konu halledilebildi. O zaman da Organize Sanayi vardı ,mobilya vardı ve temiz hava elde edilebildi. Sn. Başkan bunların arkasına saklanıyor ama daha önce bu yapılabildi.
Bununla ilgili CHP' nin zamanında itirazına hak verip, şu memlekete bir çivi çakmamış yiğitlerin hakkını teslim etti Rahmetli Erbakan Hoca olsa idi size bir HADİ ORADAN derdi ya ,dikkat edin millet size hadi oradan demesin. Sn Başkan siz şikayet makamı değil icraat makamısınız. Sizin ki "Şu öğrenciler olmasa Milli Eğitimi yönetmek ne kadar kolay olacak" diyen müdüre benzer. Bu daha önce başarıldı ise şimdi neden başarılmasın. Hem o zaman doğal gaz da yoktu.
-Altyapı konusu. Tabi altyapıya girmek zor iştir. Yine Rahmetli Hikmet Hocadan örnek vermek istiyorum. Hoca Başkan olduğunda Belediyenin gırtlağına karar borcu vardı. Ve altyapı sorunu, içme suyu sorunu, hava kirliliği var idi. İnegöl şantiyeye çevrilmiş ve bu hususlar çözülmüş idi.İnegöllü pınar suyu içmiş ve temiz hava solumuştu. Şu an İnegöl insanına kuyu suyu içiriyorsunuz. Etrafımız da su kaynarken.
Sn Başkan ya ekibinizde sorun var yada başka sorun. On yıldır bu sorunu çözmeniz gerekirdi. Şimdi eleştiri alınca öfkeleniyorsunuz. Siz ŞEHREMİNİsiniz. Kızmak bize olgunlukla karşılamak size düşmeli.
Biz yapıcı eleştiri yapıyoruz. Her gün de eleştiri yapmıyoruz. Yeri ve zamanında yapıyoruz. Gün,on yılın muhasebesinin yapılacağı günlerdir. Siz de kendinizi anlatacaksınız tabi. Ama insanlar sizi halefi olduğunuz kişi ile kıyasladığında öfkelenmeyeceksiniz. Mesela Hikmet Hocanın geriye dönüp baktığımızda elle tutulur bir sürü eseri var. Siz de onların üzerine birtakım hizmetler ürettiniz ancak sizce bu yeterli mi dir ?
Evet, spor külüplerine destek verildi, halı sahalar yapıldı, oyun parkları vs yapıldı, ancak bunlar tali işler. Bakınız büyük projelere, mesela 2. Organize özel sektörün yönlendirmesi ile hayata geçti. O da güzel ama itici güç özel sektör. Fuar alanı büyütüldü, ancak bu da özel sektörün marifeti ile başarıldı. Siz de organizesini yaptınız Allah razı olsun. Okullar yapıldı. Ancak bunu da zengin hayırseverler yaptı. Siz arsa verdiniz. Tüm bunlar Belediye vatandaş işbirliği ile yapılan güzel çalışmalar. Peki sırf Belediyemizin projelendirdiği ve uygulamaya koyduğu kaç proje sayabiliriz?
Bir de şu konu dikkatimi çekti. " Tüccar zihniyeti ile hizmet yapmak." Nasıl oluyor anlamadım. Yani devlet tüccar mıdır ki; tüccar zihniyeti ile hizmet etsin. Ben şahsen katılmıyorum . Devlet hizmeti garson zihniyeti ile yapmalı. Tüccarın amacı para kazanmaktır. Ya garsonun amacı ; hizmet etmek. Devletin veya belediyenin amacı para kazanmak mıdır. Herhalde kendini öyle ifade etmek istememiştir.
Birde şu konu var. Malum Ak Parti varlığını Milli Görüş' e borçlu. Ve dolası ile siz de başkanlığınızı. Bir tür miras yani. En azından daha nazik olabilirsiniz. " Önce bilecekler sonra konuşacaklar " diye bir çıkış olmadı. Sonra YSK aleyhinizde hükmetti. Hem söylem hem de eylem yanlış. Sizde biliyorsunuz ki konjonktür gereği rüzgarın gücü ile buralara geldiniz. Ak Parti'den aday olmak kolay. Hizmetlerinize güveniyorsanız bağımsız olarak adaylığınızı koyduğunuzu farzedelim. Durum nedir? Ben yine de şahsen Alinur AKTAŞ' ı severim. Okuldan abimizdir. On yıldır da elinden geldiğince başkanlığımızı yaptı. Allah razı olsun. Daha önce siyasi düşüncemden ötürü oy vermedim. Yine de vermeyi düşünmüyorum. Ben İnegöllülerin konuştuğu sıkıntıları yazdım. Başarılı diyenler oy verecek , başarısız diyenler oy vermeyecek. Mesele bu kadar basit. Havadan sudan işler yani
Selam ve dua ile.
.