İNEGÖL YAZILARI/İLK FETİH VE YOKE DİLEN TARİHİMİZ

İnegöl'ün Müslüman Türkler tarafından Fethinin 718. Yılı, bildiğimiz kadarı ile ilk kez kutlandı.

Aşık Veysel Şatıroğlu: Halkın Ozanı 47. Ölüm Yıldönümünde Anılıyor Aşık Veysel Şatıroğlu: Halkın Ozanı 47. Ölüm Yıldönümünde Anılıyor

Bu anlamlı programı düzenleyen, İnegöl Manav, Yörük, Muhacir Kültür ve Dayanışma Derneği yöneticilerini tebrik ediyorum.

Tarihi kayıtlara, Osmanlının ilk fethettiği kale olarak geçen Kulacahisar Kalesinin bulunduğu alanda, kutlama programının yapılmasını da çok anlamlı buldum.

Bu anlamlı kutlamada; İnegöl Belediyesi yerine Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin desteğinin alınması tartışmalara yol açtı. Nitekim Başkan Aktaş'ın kutlamada yer almaması dikkatlerden kaçmadı. Konunun mahiyetini bilmediğim için bu tartışmaları konunun muhataplarına bırakıyorum.

Bu konuda tek bildiğim bir şey var; İnegöl'ün fethi sadece Manavlara has bir durum olmadığı gibi, İnegöl'ün fethi söz konusu olduğunda ilk akla gelecek kurumlardan biri de İnegöl Belediyesi'dir. İnegöl'ün fethinin ilk kez kutlanması gibi bir konu, siyasi tartışmaların veya yöresel tercihlerin gölgesinde kalmamalı. Dediğim gibi olayın perde arkasını bilmediğim için tartışmaları konunun taraflarına bırakıyorum.

Biz tarih ve kültürel açıdan konuya yaklaşalım.

İnegöl'ü fetheden komutan kimdir? Osmanbey'in komutanlarından Turgutalp'dir.

Turgutalp'in mezarı, Turgutalpköy Mahallesi'ndedir. İlk kutlama Cuma günü burada yapıldı.Turgutalp ziyaret edildi. Kabri başında K.Kerim okunarak dua edildi.

Osmanlı'nın ilk fethehettiği kale neresidir? Kulacahisar Kalesi'dir. Bu sebeple; ikinci kutlama da dün Kulaca Mahallesi'nde gerçekleştirildi. Osmanlının ilk fethettiği kale burada bulunuyor. Adı; Kulacahisar Kalesi. Kutlama için her iki yerin tercih edilmesi de çok anlamlı olmuş.

Fetih kortejinin, Tarihi İnegöl Mehteri öncülüğünde yürüyüş yapması da yine çok anlamlı bir etkinlik olarak kayıtlarımıza geçti.

İnegöl, Osmanlı'nın Beylikten Devlete yürüyüşünde çok önemli gelişmelere sahne olmuştur. Coğrafyamızda Osmanlı adına bir çok ilk yaşanmıştır.

Osmangazi,18 yaşındaki yeğeni Baykoca'yı İnegöl'de şehit vermiştir. Bu şehit, Osmanlı hanedanının ilk şehidi olarak tarihi kaynaklarda yer almaktadır.

İnegöl, Osmanlı ordusu tarafından 1299 yılında fethedilmiştir. O tarihte İnegöl ovası göl ve bataklıktan ibarettir.

Kaynaklar İnegöl'ün Roma devrindeki adının Modra, Bizans dönemindeki adının Antiktoma,

Fetihten sonra da adının Eynegöl olduğunu tartışa dursun kesin olan bir şey varki, buraya İne-göl yani Anagöl ismini koymayı gerektirecek sulak ve bataklık bir arazi mevcuttur.

Fiziki özellikleri açısından değerlendirdiğimizde; Hamzabey'den akıp giden İnegöl sularının, burada bir baraj ile durdurulması sonucunda, bu ovanın sular altında kalıp göl oluşumunun ortaya çıkması, doğal olarak mümkün gözükmektedir.

Bu bataklık ovada Bizans hakimiyetindeki şehir, İnegöl Höyüğü üzerindedir. Bu höyük, bugün halk arasında "Yokuş" diye bilinmekte ve bugünkü İnegöl Belediye binasının arkasında bulunmaktadır. Burası Osmanlı kayıtlarında Cumatepe Höyüğü olarak geçmektedir.

Tarihi kayıtlara göre; Kulaca Kalesi'nden sonra fethedilen İnegöl kalesi, burada bulunmaktadır. Maalesef bugün ne Kulaca Kalesi'nden ne de İnegöl Kalesi'nden bir iz kalmamıştır. Derdimiz suçlu aramak değil. Mevzu yeni de değil. Asırlar öncesine dayanan bir tahribat var burda.

Maalesef İnegöl Höyüğü gibi en az 3 bin yıllık geçmişi olan tarihi alan korunmamış, burada konutlaşmaya izin verilmiştir. Üstelik burası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış 'Tescilli Arkeolojik Sit Alanları' listesinde de yer almaktadır.

Bu alanın üst kısmında küçük çaplı bilimsel kazı da yapılmış, fakat kazı alanı ilgisizlikten dolayı çöplük haline dönüşmüş durumdadır. Burada bir tarihi resmen öldürmüşüz ve üzerine de beton dökmüşüz.

İnsan arzu ediyor ki; burada kentsel dönüşüme gidilsin, İnegöl kalesi sembolik olarak da olsa yeniden inşa edilsin. Bu alanda yokuşta, İnegöl'ün fethinin sembolü olarak merkezi bir cami yapılsın. Sani Konukoğlu Camii bu alana aktarılarak, mevcut yeri İnegöl meydanı olarak düzenlensin.

İnegöl Kent Müzesi'nin oluştulmasında ortaya konulan sinerji ve başarı, İnegöl'ün tarihinin ortaya çıkarılmasında da gösterildiğinde, harika sonuçlarla karşılaşmamız sürpriz olmayacaktır. Ki bana göre; Kent Müzesi, Başkan Aktaş'ın unutulmayacak projelerinin başında gelmektedir. Biz Büyükşehir yönetiminden de bu anlamda büyük bir beklenti içersindeyiz. Nitekim yanan Beylik Han'ı konusunda beklentiler karşılanmıştır. Ancak İshakpaşa ve çevresinde yapılan son düzenlemeler için aynı şeyi söylemek mümkün gözükmüyor. Bu mevzuyu ayrıca köşemize taşıyacağız.

Biz sözün sonunda da dikkatleri yine İnegöl höyüğüne çekmek istiyoruz.

İnegöllülerin çoğu burada bir yokuş olduğunun bile farkında değil. Hele hele bu alanın en az 3 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu ve bu tepeciğin altında büyük bir tarihin yattığını bilen çok azdır.

Velhasıl, İnegöl'e dair yazılacak çok şey var. Kulaca Kalesi, İnegöl Höyüğü, Turgutalp ve İshakpaşa başta olmak üzere bu konuları yazmaya devam edeceğiz.

AYHAN BAYRAKTAR-GENÇGAZETE-KÖŞE YAZISI

http://www.gencgazete.net/kose-yazisi/inegol-yazilariilk-fetih-ve-yok-edilen-tarihimiz-2706/