İnegöl Belediyesi, Gazi Üniversitesi Görsel Sanatlar Bölümü öğrencileri Songül Dalgakıran ve Şevval Takıl'ın hayata geçirdiği enstalasyon (yerleştirme sanatı) çalışmasıyla İnegöllüleri buluşturdu. İki genç öğrencinin daha önce okullarında sundukları "Gerçek 'Sen' Hangimiz Gerçeğiz" enstalasyon sergi çalışması, Çarşamba günü İnegöl Kent Müzesi sergi salonunda görücüye çıktı.

İNSANLARI KENDİLERİYLE YÜZLEŞTİRİYOR

Kent Müzesinin 101'inci sergisi olma özelliğini de taşıyan enstalasyon çalışması, Çağdaş Sanat Sergileme Tekniği olarak da biliniyor. Enstalasyon çalışmalarında sanat eseri kavramı bir resim ya da bir heykel değil, doğrudan mekanın kendisi. Sanatçılar mekana müdahale ederek çalışmalarına hayat veriyor.

İnegöl Kent Müzesinde izlenime sunulan "Gerçek 'Sen' Hangimiz Gerçeğiz" isimli bu çalışmada da toplumsal bir sorun olan ötekileştirme kavramının kişinin önce kendini tanımlamasıyla son bulacağı düşünülerek bu bağlamda bir yüzleştirme amaçlandı.

Ana teması insan olan bu sergide, insanları koklama, duyma ve görme yetisiyle bir ambiyansa almak hedeflendi. Felsefi ve Psikanalitik birçok kuramın atıfta bulunduğu bu sergide; Platon'dan Hegel'e, Freud'dan Jamais Masterson'a kadar birçok felsefeci ve psikanalitikçi ile karşılaşabilirsiniz.

LABİRENTİN SONUNDA KENDİNİ BUL

Eserin mekanın kendisi olduğu çalışmada, İnegöl Kent Müzesi Serdar Rubacı Sergi Salonu Songül Dalgakıran ve Şevval Takıl ile arkadaşlarının 48 saatlik çalışması sonucu hazırlandı.

Sergi salonunun içi labirent şeklinde dekore edilerek tüm duvarlar, camlar ve zemin siyah poşetlerle kaplandı. Labirent alanının içerisi karanlık ve serin bir ortam olarak dizayn edilirken, seslendirme olarak da kalabalık insan sesleri, gürültüler ve bir sinyal tercih edildi. Labirente giren kişiler, koridorların sonuna ulaştıklarında serginin amacını içerisinde barındıran bir ayna ile karşılaşıyor. Üzerinde "Hangimiz Gerçeğiz" yazan ayna, insanların kendileri ile yüzleşmelerini sağlıyor.

"SANAT ESERİ MEKANIN KENDİSİ"

Dingo'nun Ahırı Deyiminin İlginç Hikayesi Dingo'nun Ahırı Deyiminin İlginç Hikayesi

İnegöl'de daha önce benzeri yapılmamış olan serginin açılışı Çarşamba günü 14.30'da gerçekleştirildi. Açılış törenine Belediye Başkanı Alper Taban, Başkanvekili Turgay Yel ile çok sayıda davetli katıldı. Sergi açılışı öncesi bir konuşma yapan Gazi Üniversitesi Görsel Sanatlar Bölümü öğrencisi Songül Dalgakıran,

"Biz bu çalışmayı daha önce Gazi Üniversitesinde ders kapsamında yapmıştık. Hocalarımızdan da çok olumlu tepkiler almıştık. Enstalasyon sanatından da bahsetmek gerekirse; yerleştirme sanatı olarak geçiyor bu sanat türü. 1970'lerde ortaya çıkıyor. Kavram ön planda ve sanat eseri dediğimiz kavram bir resim ya da heykel değil, mekanın kendisi. Biz burada mekanı arkadaşlarımızın emekleriyle çok güzel düzenledik" dedi.

İNSANLARIN BİRBİRLERİNİ AYRIŞTIRMASINA VURGU YAPILIYOR

Serginin amacından da bahseden Dalgakıran; "Serginin amacı; biz toplumsal konulardan yola çıktık. İnsanların birbirini ayrıştırması, dil, din, ırk ayrımı gibi... Aslında sadece insan olma ve insani duyguların ön planda olması gerektiğine değiniyoruz bu sergide. Bu sergi mekanına giren her kim olursa olsun, kılık kıyafeti, dili, dini, ırkı, bu sergiden çıktığında ortak bir insan duygusunda yani tedirginlik hissinde birleşiyor. Bu bağlamda aslında biz bütün bu kast sistemini sıfırlamış oluyoruz. Birçok felsefi alt kuramı var ama biz burada özellikle insan olma ve insani özellikler üzerinden yürümek istedik. Korku duygusunu seçme sebebimiz ise; bir mutluluk duygusunu seçip bu alana çiçekler koysaydık eğer, insanlarda mutluluk duygusu çok çeşitli. Kimi doğada mutlu oluyor, kimisi bir meta ile mutlu oluyor, kimi telefonla mutlu olabiliyor. Mutluluk çok çeşitli ama korku insanı birleştirip bütünleştiren bir duygu olduğu için biz bunu tercih ettik. İçeride toplumdan birçok insanın sesi var. Bir de sinyal sesi var. Bu sesler toplumu temsil ediyor ve bu sesler içerisinde bizim kendi sesimizi bulmamız için bir uyarıcıya ihtiyacımız var, uyarıcı da sinyal oluyor" diye konuştu.

LABİRENT HAYATIN KOŞUŞTURMACASI VE KARGAŞASINI TEMSİL EDİYOR

Sergiyi hazırlayan bir diğer sanatçı Gazi Üniversitesi Görsel Sanatlar Bölümü öğrencisi Şevval Takıl ise "Bu sergiyi daha önce okul için yapmıştık. Labirent kavramını ele aldık. Aslında bu labirent hayatımızı temsil ediyor. Koşuşturmaca ve yoğunluk... Labirentin sonunda bir ayna karşımıza çıkıyor. Kendimizle yüzleşiyoruz" dedi.

MÜZELERİMİZ YAŞAYAN BİR ORGANİZMA

Açılış öncesi konuklara hitaben bir selamlama konuşması yapan Belediye Başkanı Alper Taban da "Bugün müzemizde 101'inci sergimizi gerçekleştireceğiz. Burada hiçbir şey yokken bir müze oldu, içerisinde yaşayan bir şehir gibi canlı bir organizmaya dönüştü. Çok dinamik bir yapı oluştu ve herkes kendinden bir parça bulabiliyor. Ben müzenin oluşumunda emeği geçen başta Alinur Başkanım olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Yan tarafta Mobilya Müzemiz var, orası da 2014 yılında hayata geçirildi. Tabi bunun içerisinde sergilerimizi yapıyoruz ve bunun da farklı bir duygusu, anlamı var" dedi.

MERKEZİNDE İNSAN OLAN BİR SANAT

Açılışı yapılan sergiden de bahseden Taban; "Bugün yaptığımız sergi bambaşka bir sergi. Enstalasyon, yerleştirme sanatı. Merkezinde insan olan bir sanat. Ben bu çalışmayı hayata geçiren sanatçı gençlerimizi tebrik ediyorum. Bir yandan eğitim ve öğretim devam ederken bir yandan da bu ve benzeri çalışmaları ortaya koyuyorlar. Bunların hepsi bir değerdir. Bu sergi açılışında gençlerimizi yalnız bırakmadığınız için sizlere de teşekkür ediyorum. İçeride ne göreceğimizi ben de çok merak ediyorum. Tüm ilçe halkımızı sergiyi gezmeye davet ediyorum" ifadelerinde bulundu.

Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle serginin açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra 3-4 kişilik gruplar halinde konuklar sergi salonuna alınarak insanların kendileriyle yüzleşmelerini sağlayan labirent gezdirildi.