BİR FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜN
İlçe Müftüsü Kazım Güzel, yaptığı açıklamada;
"Tüm İslam coğrafyasının mübarek Mevlid Kandilini tebrik ediyorum. Tüm Müslüman kardeşlerimize hayırlar getirmesini diliyor, Mevlid Kandilini, Allah Rasulu'nün emaneti olan Kur'an emanetini, sünnet emanetini okuyup, anlayıp yaşama, okutup, anlatıp yaşatmamızda birer fırsat ve vesileye dönüşmesini niyaz ediyorum" dedi.
1445.SENE-İ DEVRİYESİ
"Pazar günü idrak edeceğimiz Mevlid Kandilinin İslam alemine huzur, barış, kardeşlik, güven, muvaffakiyetler ve muzafferiyetler getirmesini diliyorum. Mevlid Kandili, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin dünyaya teşriflerinin yıldönümüdür" diyen Güzel;
"1445.sene-i devriyesini idrak ettiğimiz Mevlid Kandilimiz aslında bir Peygamberin doğumunun ötesinde bir ümmetin, bir medeniyetin doğuşunu da ifade eder.
Cahiliye karanlıklarında bocalayan şirk, küfür, bağnazlık, yobazlık içerisinde bunalmış ve tefrikanın girdabında bölünüp parçalanmış insanlığın karanlığın vicdanını onaran, kararan gönüllerini aydınlatan, bağlanmış olan idraklerini hürriyete erdiren bir vahiy değerler manzumesiyle insanlığın tanışmasının ilk adımıdır.
Peygamberimiz alemlere rahmet olarak gelmiştir. Mümin, kafir, müşrik, münafık ve tüm insanlık için rahmet olduğu kadar aslında hayvanat ve bütün mahlukat için de rahmettir. Çünkü insanlık, insan olma onur ve şerefini ondan öğrenmiştir.
İnsanlık, sağlıklısı ve engellisiyle, siyahı beyazıyla, zengini fakiriyle, amiri memuruyla, işçisi patronuyla, dinleri renkleri farklı olmasına rağmen insanlık ailesinin bir üyesi olmaları ortak paydasında tüm insanlığı kardeş yapan bir anlayışla tanışmışlardır"
RAHMET, ŞEFKAT, MERHAMETİ İFADE EDER
"Bu nedenle Mevlid Kandili öncelikli olarak bir medeniyetin, bir saadet ve mutluluk asrının yaşandığı ve ilelebet yaşanmasının kapılarını araladığı zaman diliminin ötesinde rahmet, şefkat, merhamet, birlik, barış ve kardeşliğe götüren ve bu süreci yaşatan bir medeniyete de liderlik yapan Peygamberin doğumunu ifade eder.
İnsanlık alemi Peygamberimizle insan olmanın, yetim yetimliğin, fakir fakirliğin, zengin zenginliğin, kulluk ve imtihan anlayışı çerçevesinde dünya ahiret dengesinde bir anlama, manaya, idrake ve şuura, aşka, neşeye, kulluğa dönüşme sürecinin kahramanıyla tanışma sürecidir Mevlid Kandili..."ifadelerini kullandı.
YENİDEN MEVLİDİ KEŞFETMELİDİRLER
İslam coğrafyasında yaşananlara da değinen Güzel, şöyle devam etti:
"Mevlid Kandili'nde bugün Müslümanların tekrar rahmet Peygamberinden rahmeti öğrenmeleri gerekiyor. Öldürenin de ölenin de Allah dediği bir İslam coğrafyasındaki ironiyi yaşıyoruz.
Yani; 'Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, onu dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim' idraki ve şuuru pörsümüş, İslam kardeşliği, rahmet ve merhamet anlayışı, yardımlaşma, birlik ve beraberlik ruhu bugün ortadan kalkmıştır.
Eğer bugün İslam coğrafyasında katliam varsa, kan ve gözyaşı varsa, ağlayan yetimler, inleyen körpeler ve feryat eden anneler söz konusuysa bu bizim rahmet Peygamberinden öğrenmemiz gereken esasları öğrenemediğimizin ifadesidir. Müslümanlar yeniden Mevlidi keşfetmelidirler. Rahmet Peygamberinden merhameti öğrenmek durumundadırlar"
SEBEBİ KUR'AN'I VE RASULULLAH'I TANIMAMAKTIR
"Kardeşliği Peygamberden bellemek, Kur'an'ın ölçülerinden şaşmaz ölçülere bağlamak zorundadırlar. Müslümanlar birlik ve beraberliği, vahdeti yeniden Kur'an ve sünnet ölçülerinde keşfe donanmalıdır.
Müslümanlar barışı, 'Ey iman edenler, toptan barışa girin' emri ile bizzat ilahi bir emir kabul edip bu emrin gereğini yerine getirmeyi kulluk görevi olarak idrak etmelidirler. Bu nedenle de Mevlid Kandili konusunda Peygamber Efendimizin getirdiği Kur'an'ı okuyup, anlamak, yaşamak, okutup, anlatıp yaşatmak boyutunda bir kandili anlamaya muhtacız. Bunu yaparken Peygamber Efendimizin getirdiği değerlerle cahiliye
Arabına aslı saadeti yaşatan bir Peygamberin ümmetinin bugün vahiy içerisinde tekrar hakikatten vahiy önlerinde dururken aynı sıkıntıyı yaşamaları idrak edilemeyecek, anlaşılamayacak bir tezadı teşkil ediyor. Bunun sebebi Kur'an'ı ve Rasulullah'ı tanımamaktır.
Kur'an ve sünnetin getirdiği değerleri ve ölçüleri hakkıyla kavrayamamak, hayatımızda uygulayamamaktır. İslam'ı fert, aile, cemiyet, millet, devlet olarak, inanç, ibadet, ahlak beşeri ilişkiler boyutunda ve hatta uluslararası evrensel boyutta anlayıp yaşamak noktasında her Müslüman yeniden kendisini sorgulamalıdır. Bir başka husus; bize hayat veren şeylere bizi çağıran Peygamberin çağırdıklarını bize hayat verecek titizlikte sorumluluk bilinci ve neşesiyle anlamak ve yaşamak durumundayız"
ALLAH'IN İPİNE TOPTAN SARILALIM
"Bizim için yegane ölçü, rehber, kılavuz, önder olarak gönderilen Hz. Peygamber'in sizin için 'Allah'ın Rasulunde güzel örnekler var, en güzel örnek olarak seçilmiştir' düsturuna kulak verecek bir anlayışı mutlaka gerçekleştirmemiz gerekiyor. O'nu anlamak, O'nu sevmenin ilk adımıdır. O'nu sevmek Allah ve Rasulunun rızasına girmenin ve ermenin en önemli vesilesidir. O'nu sevmenin alameti de O'nun getirdiği değerleri okuyup, anlayıp yaşamak ve O'nun rehberliğinde Kur'an-ı Kerim'in talebesi olmak, hizmetkarı bulunmakla gerçekleşecektir.
Sonuç olarak Peygamber Efendimizden hayatımızın tümünü kuşatan bir kulluğu, inancı, ibadeti, ahlakı, beşeri ilişkilerimizi öğrenmek durumundayız. İnançta tevhidi, ibadette ihlası, ahlakta takvayı, beşeri ilişkilerde ihsanı standart İslam kalitesi olarak yaşamak durumundayız. Bunun ötesinde Allah'ın ipine toptan sarılıp Allah'ın gösterdiği yolda Ümmet-i Muhammed olarak iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan, iyilik ve güzellikte yarışan ve yardımlaşan bir ümmet olmalıyız.
İşte o zaman yeryüzü coğrafyasında akan gözyaşlarını dindirmek, akan kanlara nihayet vermek ve tefrika bulutlarını ortadan kaldırıp vahdete erme imkanına erişeceğiz. Bu duygu ve düşünce ile Peygamber Efendimizin bize emanet bıraktığı Kur'an ve sünneti okuyup anlamak, yaşamak, okutup anlatıp yaşatmak dileği ile Efendimize salat-ü selam, Cenab-ı Hakk'a hamd-ü senalar, tüm Müslüman kardeşlerimize selam, sevgi ve hürmetlerimizi sunuyor, Mevlid Kandilimizin iki cihan saadetimize vesile olmasını niyaz ediyorum"

Adak Kurbanı nedir? Adak kurbanını kimler keser? Adak kurbanını kimler yiyemez? Adak Kurbanı nedir? Adak kurbanını kimler keser? Adak kurbanını kimler yiyemez?