Kent Konseyi, Ertuğrulgazi Derneği ve İnegöl Muhtarlar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen "İnegöl Buluşuyor" programı Atatürk Heykeli arkasında gerçekleştirildi.


DÖRDÜNCÜSÜ DÜZENLENDİ
Halk Oyunları, çeşitli gösteriler ile renklenen program da konuşan Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah; "STK'lar ve kültür derneklerinin tanışması ve kaynaşması amacıyla başlattığımız İnegöl buluşuyor programının bugün dördüncüsü gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Daha önce Şavşatlılar, Manavlar ve Abhazya Kültür Dernekleriyle program yapmıştık. Bugün Ertuğrulgazi, İnegöl Muhtarlar Derneği ve Kent Konseyi olarak birlikte sizleri ağırlıyoruz. Ben bu iki derneğimizin yönetim kuruluna ve sevgili başkanlarına çok teşekkür ediyorum. İnegöllüler olarak Türkiye'de bir ilki başarmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz" dedi.


NE KADAR VEFALI OLSAK AZDIR
"Türkiye'nin 81 vilayetinden insan barındıran bu kente ne kadar saygı duysak, ne kadar vefalı olsak azdır diye düşünüyorum" diyen Cerrah; "Balkanlardan gelen Boşnak, Arnavut, Bulgar kardeşlerimiz, Kafkaslardan gelen Ahıskalı, Gürcü, Abhaz kardeşlerimiz Suriye'den gelen 15 bin kadar kardeşimize bu topraklar bütün merhametiyle kalbini açmış ve bağrına basmıştır. Bundan dolayıdır ki, hepimiz saygıyı ve sevgiyi, vefayı ve hoşgörüyü, dostluğu, barışı ve kardeşliği büyültmek zorundayız. Arabamızı temiz tuttuğumuz kadar bu güzel kentin, yollarını da temiz tutmalıyız. Elbisemizi, ayakkabımızı ve yatak odamızı koruduğumuz kadar bu kentin parklarını da, sokaklarını da, kaldırımlarını da korumak ve kollamak zorundayız. Bu hem insanlığımızın hem de kent kültürünün bir gereğidir" ifadelerini kullandı.

Dingo'nun Ahırı Deyiminin İlginç Hikayesi Dingo'nun Ahırı Deyiminin İlginç Hikayesi


DUVARLAR ÖRÜLMEK İSTENİYOR
Cerrah şöyle devam etti: "Bir özeleştiriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu güzel ülkede yaşayan insanlar arasına bazen spor ile, bazen siyaset ile, bazen etnik milliyetçilik ile, bazen de mezhep ve tarikatlar ile duvarlar örülmek istenmektedir. Bu duvarlar ve hain projeler hem dışarıdan ve hem de içerden köpürtülmek istenmektedir. Her kesimden bu oyuna alet olanlar da maalesef vardır. Devlet ve millet olmanın gereği bu oyunları bozmak, maşaları da ve o maşaları tutan elleri de iyi görmektir. 15 Temmuz'da da sahnelenen o hain planı birlikte bozmuş bir milletin evlatları olarak sürekli sorumlu, duyarlı ve bilinçli olmak zorundayız. Siyasilerden beklentimiz, iktidarları ve ideolojileri uğruna bu önemli ve hassas ülkeyi kamplaştırmaktan uzak dursunlar. Bu ülkenin statlarına ve sokaklarına, şehirlerine ve meclisine, çarşısına ve pazarına Yenikapı ruhu gelsin ve hiç bozulmasın istiyoruz. Her olaya ideolojik ve politik bakmak aklı da gözü de ruhu da kör eder. Farklılıklarımız zenginliğimizdir biz buna inanıyoruz"