NURİ PAKDİL İMAM HATİP O. DÜZENLEDİ
"Bilmeyen ne bilsin bizi, Bilenlere selam olsun" mesajı verilen Yunus Emre'yi anma programına, Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican, İlçe Spor ve Gençlik Müdürü Yusuf Şevki Yücel, Şube Müdürü Ali Doğru, okul müdürleri, veliler ve okul öğrencileri katıldı.
Nuri Pakdil İHO'nun hazırladığı programa, Zeki Konukoğlu Anadolu lisesi ev sahipliği yaptı.
YUNUS OLMAK BİR VE BİRLİK OLMAKTIR
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşan Nuri Pakdil İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Mehmet Katırcı;
"Yunus Emre'yi anmak üzere bir araya geldiğimiz bu programda, medeniyetimizin bütün kurucularını ve gönül yapıcılarını rahmetle, minnetle ve dualarla yad ediyorum. Biz aslında Yunus Emre'yi anarken, Maveraünnehir'den, Horasan'dan ve Semerkant'tan yola çıkan manevi önderleri de anmış oluyoruz.
Anadolu'da tesis olunan ve buradan bütün kıtalara yayılan irfan kültürünün taşıyıcısı Alperen ruhuna da bir selam göndermiş oluyoruz.
Aynı zamanda Yunus Emre'nin Anadolu'nun en zor zamanlarında bu topraklara ve insanlarına aşıladığı bir ve beraber olma; tefrikaya düşmeme terbiyesini ve şuurunu da bilvesile hatırlamış ve bu büyük öğretinin önemini bir kez daha vurgulamış oluyoruz" dedi.
MEDENİYETİMİZİ İNŞA ETTİK
"Yunus Emre'nin yaşadığı yıllarda Anadolu; Batıdan Haçlıların, Doğudan ise Moğol saldırılarının tehdidi altındaydı" diyen Katırcı;
" Haçlı ve Moğol barbarlığı, aynı anda topraklarımıza saldırıyordu. Haçlıların ve Moğolların barbarlığı, elbette toplumsal bir tramvaya, bir metafizik bunalıma da sebep oluyordu. Zaman zaman kardeş kavgaları yaşanıyordu. Birlik duygusu, bir arada yaşama ve bir medeniyet kurma ülküsü zarar görüyordu.
Bu bunalım ve parçalanmışlıktan 13-14'ncü yüzyılda yaşayan büyük gönül adamlarının oluşturduğu, insana hürmeti esas alan öğreti sayesinde kurtulduk.
Yunus Emre ve Mevlana'nın öncülüğünü ve sözcülüğünü yaptığı bu gönül hamlesi sayesinde adeta kendi Rönesans'ımızı yaptık ve Anadolu birliğini teşekkül ettirerek, yurt edindiğimiz bu topraklarda medeniyetimizi inşa ettik" diye konuştu.
SEVGİ VE HOŞGÖRÜ DİLİ
Katırcı şöyle devam etti:
"Tarihte olduğu gibi bugünde bizi yurdumuzdan etmek, Anadolu'dan çıkarmak için bazı planların, kindar bazı niyetlerin olduğunu görebiliyoruz. Bu niyetler, kendileri için uygun her aracı bizi bölmek, parçalamak veya zayıflatmak için kullandı, kullanıyor. Bizler bu niyetleri, hevesleri boşa çıkarmak, bu planlan bozmak için 13-14. Yüzyılda kurulan o felsefeye sahip çıkmalıyız.
Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayram, Hacı Bektaş gibi uluların, millet büyüklerinin birliği, beraberliği ve dayanışmayı esas alan çağrılarına uymalıyız. Kardeşlik ruhu, milletimizi bir arada tutan mayadır. Bu ruha sahip çıkmalıyız.
Yunus Emre'nin yüzlerce yıldır yankılanan ve hemen herkesin kabul ettiği çağalarına kulak vermeliyiz. Bir arada yaşamak için bütün ayrılıkçı girişimlere beraberce karşı koymalıyız.
Yunus Emre'nin yaşamını ve felsefesini iyi anladığımızda pek çok sorunumuz için gerekli olan çözüm yollarını da görmüş, öğrenmiş olacağız. Yunus Emre'nin sevgi ve hoşgörü dilini hepimize örnek olmasını diliyor, Yunus Emre'yi saygı ve sevgiyle anıyorum"
ÖĞRENCİLERİN PERFORMANSI HAYRAN BIRAKTI
Sunuculuğunu Genel Yayın Danışmanız Ayhan Bayraktar'ın yaptığı program, Konuşmanın ardından program tiyatro gösterisi, Yunus Emre ilahileri, ve şiirlerle devam etti.
Yunus Emre'yi ve dervişleri canlandıran okul öğrencileri büyük alkış alırken, tiyatronun sahne dekoru da izleyenleri hayran bıraktı.
