Bursa'da, yarım asırdır otobüs tamiriyle uğraşan Akman ailesi, antik bir otobüsü eski ihtişamına kavuşturarak büyük bir başarıya imza attı. Hurdalıktan çıkarılan 1938 model Berner Alpenwagen, ailenin titiz çalışmaları sonucunda adeta bir zaman makinesine dönüştü.
İlk olarak tavuk kümesi görünümünde olan ve uzun süre kullanılamaz halde olan otobüs, Akman ailesinin özverili çalışmalarıyla yeniden can buldu. Bir yıl süren restorasyon sürecinde, otobüsün orijinal parçaları korunarak eksik olanlar yurt dışından temin edildi veya aynı özelliklerde yeniden üretildi.
Yolcu Kısmı tamamen ahşaptan
Restorasyonun en dikkat çekici kısımlarından biri de yolcu bölümünün tamamen ahşap malzemeden yeniden inşa edilmesiydi. Celal Akman, işletme sorumlusu, otobüsün özgün tasarımını ve malzemelerini mümkün olduğunca korumaya çalıştıklarını vurguladı. Gerçekten de otobüs, hem şoför hem de yolcu bölümü ayrı ayrı detaylandırılmış bir şekilde, orijinaline sadık kalarak restore edildi.
Eksik parçalar yeniden üretildi
Çeşitli parçaları zaman içinde kaybolan veya zarar gören otobüs, Akman ailesinin elinde yeniden şekillendi. Alüminyum ve ahşap parçaların bir arada kullanıldığı restorasyon sürecinde, her detay özgün tasarımına uygun şekilde ele alındı. Akman, "Bu araçlar ekspertize gidiyor ve biz yüzde 90 orijinalliği koruyacak şekilde restore ediyoruz," dedi.
Celal Akman, "Otobüs üzerinde inceleme yaptığımızda 1928 model olduğunu tespit ettik. Otobüsün evraklarında 1938 model Berner marka bir araç. Mercedes'ten lisans alınarak yapılan benzinli bir araç. O dönemlerde yapıldığına bakarsak mükemmel bir otobüs. Orijinal motorunu revize ederek tekrar çalıştırdık ve yürür hale geldi.
Bütün aksamlarını tamamen orijinale en yakın şekilde fabrikadan çıktığı gibi yapmaya çalıştık. Şoför ve yolcu bölümünden oluşuyor. O dönemlerde yolcu taşımak için bir otobüs yapılmamış, yolcu bölümü ve şoför bölümü ayrı. Şoförle cam aralığından görüşülebiliyor. Arkadaki yolcu bölümü tamamıyla ağaçtan yapıldı. Tavanı ve tabanı ağaçtan oluyor. Yan camları safari tipi" dedi.
Akman, "Bizim hem tecrübemiz hem de kalitemiz var. Bazı ürünleri elde yapabiliyoruz ya da yaptırabiliyoruz. O dönemlerde bütün araçlar tamamıyla metal değildi. Alüminyum daha kolay işlenebildiği için alüminyum parçalar da var. Bazı aksamları ağaç olan yerler var. Zamanında alüminyum çıtalar kullanılmamış ağaç mobilya çıtalar kullanılmış. Biz de ona göre yapıyoruz. Aslına uygun olarak yapmaya çalışıyoruz.
Bizim yaptığımız araçlar ekspertize gidiyor. Yüzde 90 oranında aynı orijinalliği yapmaya çalışıyoruz. Eski zamanlar yıldız başlı değil düz başlı vida kullanılmış. Cıvatalarına kadar özel yaptırıyoruz. Bunlar maliyetler doğru orantılı. Biz orijinalliğe dikkat ettiğimiz için her şeyi en ince ayrıntısına dikkat ederek yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Akman, "Otobüs ilk geldiğinde tabiri caizse tavuk kümesi gibiydi. Arka tarafı neredeyse hiç yoktu. Ön tarafta ağır deformasyonlar vardı. Arka tarafında yolcu döşemeleri hiç yoktu. Bu araçlara meraklı olan insanlar gördüklerinde onlar bile gıptayla bakıyor. Biz de yaptığımız ürünlerin taktir edilmesiyle mutlu oluyoruz. Yapım aşaması bayağı uzun sürdü. Motor ve mekanik aksamları çalışamaz durumdaydı. O parçaları yurt dışından almak zorunda kaldık. Restorasyonu ortalama 1 yılı buldu. Bizim diğer yaptığımız araçlarda bu kadar uzun bir süreç yok. Bu araçta yaşadığımız parça sıkıntısından dolayı bu süreç uzadı" şeklinde konuştu.
