İslam, yüce Allah'ın insanlık alemine son mesajıdır. Irk, renk, dil ve din farkı gözetmeksizin her ferdin mal, can, ırz ve inanç özgürlüğünü koruma altına almıştır. Bir İslam toplumu açısından Kur'an-ı Kerim'de gayri müslimler üçe ayrılmıştır.

1)Zımmi ve andlaşmalılar, 2)Müste'menler, 3)Harbiler

Bir İslam toplumunda azınlığı teşkil eden gayrı müslimlere ihanet etmedikleri sürece güvenceler verilir. Usame (r.a)'ten Hz Peygamber (s.a.s.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir. "Dikkat ediniz! Kim bir zımmiye haksızlık eder veya onun haklarını eksiltir yahut ona gücünün üstünde yük yükler veyahut da ondan rızası dışında bir şey alırsa, kıyamet gününde onun karşısında hasmı ben olurum."(6)

Daru'l-İslam'da bir zımmiyi haksız yere öldüren kimseye katlin niteliğine göre kısas ve diğer cezalar uygulanır. Öldüren kimsenin müslüman, zinami veya müste'men (pasaportlu yabancı) olması sonucu değiştirmez.

Zimmet ehlinin bulunduğu yerlerde eskiden beri var olan kilise, havra gibi ibadet yerlerine dokunulamaz. Bunlar harap olmuşsa onarılmasına engel olunmaz. Ancak gayrı müslimlerin yeni kilise veya havra yapmalarına veya eskiden var olanların yerlerini değiştirmelerine izin verilmez.(7)

Hz. Ömer döneminde gayri müslimlerden üç sınıfa ayrılarak cizye vergisi alınmıştır. Zengin sayılanlardan 48 dirhem (5 dirhem yaklaşık bir koyun bedeli) orta hallilerden 24 ve çalışma gücü olan yoksullardan 12 dirhem yıllık vergi alınmış, ayrıca arazilerinden de maktu veya çıkan ürünün belli bir yüzdesi üzerinden "haraç" vergisi alınma yoluna gidilmiştir. Diğer yandan zimmilerin dış ülkelerden ithal edeceği mallardan da yüzde beş oranında gümrük vergisi alındığı bilinmektedir.

Cizye akıllı, ergin, hür ve erkek zimmilerden alınırken, çocuklar, kadınlar, din adamları ve çalışamayacak durumda bulunan gayrı müslimler bu vergiden muaf tutulmuştur."(8)

Zimmet ehli olan gayri müslimlerin Mekke'nin harem bölgesi dışında bulunan İslam toprakları üzerinde yerleşme, mülk edinme ve ticaret yapma hakları vardır. Zımmi bir kadınla müslüman erkeğin evlenmesi caizdir.(9) Müslümanla gayri müslim arasında miras cereyan etmez. Hadiste şöyle buyurulur: "Müslüman kafire, kafir de müslümana mirasçı olamaz."(10) Buna göre, ehli kitap bir kadınla evli bulunan müslüman erkekle, eşi arasında miras cereyan etmeyeceği gibi, çocuklarda babalarına tabi olarak yalnız ondan miras alabilirler. Ancak Muaz b. Cebel ve Muaviye (r.a) ile tabiilerden Mesruk Said bel-Müseyyeb ve İbrahim en-Nahai'ye göre "Müslüman kafirden miras alır, fakat kafir müslümandan miras alamaz". Onlar bu konuda şu hadislerin genel anlamına dayanırlar "İslam arttırır, eksiltmez."(11) "İslam yücedir, onun üzerine yücelinmez."(12).

Zımmi, müslümanın menkul veya gayrimenkulünü satıp, bağış, ariyet veya vedia yoluyla alabileceği gibi, kira akdi ile de tutabilir. Ancak onun bu şekilde kiralayacağı müslümana ait mülkü, İslam toplumuna veya İslam'a zarar verebilecek şekilde kullanmaması gerekir. Meyhane veya kumarhane olarak kullanması gibi." (13) DEVAM EDECEK

DİPNOT: 6. Ebü Davud, İmare, 33, 7. Bilmen, a.g.e, III, 426, 427 8. el-Kasani, el-Bedayi', VII, 112; İbn Abidin, a.g.e.III,292; Ebü Yusuf, el-Harac, Kahire 1397, s. 131, 132. 9. bk. el-Maide, 5/5; et-Tevbe, 9/28. 10. Buhari Hacc 44; Müslim, Feraiz, 1; Ebu Davud, Feraiz, 10., 11. Ebü Davud, Feraiz, 10; İbn Hanbel, V, 230., 12. Buhari Cengiz, 79, 13. es-Serahsi, el-Mebsüt, XVI, 38; el-Kasani, a.g.e, IV, 176,