Türkçemizde "Hacamat etmek" diye bir deyim var. Hafifçe yaralamak anlamına geliyor. Örneğin: "Kavgada adamı hacamat etmişler." Deriz. Cümlenin aslı; hacamat yolu ile kan almaktır.
Hiç hacamat oldunuz mu bilmiyorum. Ben de düne kadar hacamat olmamıştım. Kızılay'a kan vermiştim ancak hacamat işlemi kan vermekten çok farklı bir olay. Kan verirken bizdeki temiz kan gider. Hacamat da ise bedenimizdeki kirli kan gider.
Dün çocukluk arkadaşlarım Nurullah Eren ve Veysel Çamlıdere ile ilk hacamatımı yaptırdım. Arkadaşlarım daha önce bu tedavi usulünü tercih etmişler.
Çok tavsiye eden olmuştu. Hep mesafeli yaklaşmıştım bu tavsiyelere. Hacamat uygulamarında Hicri takvim dönemleri de dikkate alınıyor. Dün bu iş için altın günmüş. Kaçırmak istemedim. Ve bu konuda yetkili hekimlerden biri olan Dr. İlkay AYCAN'dan randevu alarak hacamat tedavimizi olduk. Dr. Aycan'ın eşi de bayanlara hizmet veriyor.
Bu benim için bir ilkti. Çok memnun oldum. Hararetle tavsiye ediyorum. Yabancısı olduğum bu tedavi usulüne beni ilk ikna eden Peygamber Efendimiz'in(sav) hadisleri idi.
Hacamat; Peygamber Efendimizin (s.a.s) sağlıkla ilgili tavsiyelerinden biridir ve bizzat tatbik ettiği sünnetlerindendir.
Hz. Peygamber (s.a.s) bizzat kendisi Ebu Taybe adında bir Haccam'a hacamat yaptırmış ve başından kan aldırmıştır. Haccama ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur: "Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır. "(Buhari, Tıb 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebu Davud Nikah 26, Tıb 3).
Hacamat etmek deyiminde ifade edilen yaralanmaya sakın takılmayın. İnternette gördüğünüz görüntüler de cesaretinizi kırmasın. Ne yaralanma söz konusu ne de başka bir risk. Yeter ki uzmanı elinden hacamat olun.
Modern tıp başta hacamat uygulamasına mesafeli idi. Ancak artık hastanelerimizde ve uzman hekimler eliyle bu tedavi uygulanıyor. Dr. Aycan'ın verdiği bilgiye göre; Hacamat; Tıbb-ı Nebevi'nin,Osmanlı tıbbının, Osmanlı başhekimlerinin ve tıbbın dehası İbn-i Sina'nın sıkça başvurduğu bir tedavi şeklidir.
Dr. Aycan diyor ki: "Kısaca Hacamat; cilt altında birikmiş, kılcal damarlarda dolaşmakta zorlanan atıl kalmış, vücuda zararlı maddelerin, hastalık yapıcı toksinleri ve ağır metalleri cilde uygulanan vakum yolu ile cilt altından çekilip vücuttan atılmasıdır. Vücudumuzun biriktirip atamadığı bir çok toksin, ağır metaller, doku artıkları, yediğimiz içtiğimiz gıdalardan aldığımız hormonlar, katkı maddeleri, boyalar, kimyasal maddeler var. Bunlar cilt altındaki kılcal damarlarda ve bağ dokusunda birikmektedir."
Soluduğumuz havada, (ki İnegöl bu konuda sanayi bölgelerinden dolayı ciddi bir potansiyele sahip) yüksek oranda partikül mevcut, yine egzoz gazları ve tabii ki sigara dumanında binlerce çeşitli zararlı kimyasal maddeler mevcut.
Bu durumda vücudu strese sokuyor, gerginlik ve sebepsiz ağrılara sebep oluyor. Lenf sistemi yok edemediği maddeleri sırta yakın bir bölgede olan merkeze göndererek biriktirir.İşte hacamat uygulaması bu birikimi azaltarak bağışıklık sistemini rahatlatır ve mikroplarla savaşmak için vücudu güçlendirir. Kılcal damarlar ve bağ dokusunda biriken, dolaşım bozukluğu, halsizlik, yorgunluk, ödem, ağrı, kaşıntı, yanma, uyuşma ve karıncalanma yapan atıkların, ağır metallerin ve toksinlerin atılmasını sağlar, zindelik verir. Hacamat sonrasında; kan dolaşımı artar, kas gerginliği ve katılığı ortadan kalkar."
Daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler; hacamathekimi.com isimli web sitesine bakabilirler. Hepinize Sağlık ve afiyet diliyor ve tavsiye ediyorum
