Adanmak yalnız Allah'a yönelmekle olur. Bu ise maddi- manevi hiçbir şeyin kalpte yer etmemesi ve sadece Allah'a rağbet etmesiyle mümkün olur. "...ve yalnızca Rabbine rağbet et "(İnşirah,8)" emriyle güç yetirebilen kimselere kendilerini Rablerine adamalarını emrediyor.

Kur'an'ı Kerim'de Yüce Rabbimiz sadece kendisine yönelen ihlaslı insanları övüyor:" Halbuki onlara, ancak dini Allah'a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekatı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir" (Beyine,5).

Kur'an'ın gösterdiği hedef doğrultusunda sayısız Müslümanlar kendilerini Allah'ın dinine ve vakfetmiş ve bu yolda ömürlerini tüketmişlerdir.İnzivaya çekilme değil tam tersine Allah'ın kullarına Allah için hizmet etmişlerdir.

Adanmış adamlar kendilerini pek reklam etmezler.Çünkü yukarıda geçen ayet çerçevesinde sadece yaptıklarımı "Allah bilsin yeter.O bana kafidir" anlayışında olduğu için kimsenin kendisini duymasını istemez.Ta ki ektikleri manevi tohumlar yeşerip manevi meyve vermeye başlayana kadar hiç kimse onları fark etmez.

Adanmış adamların hizmetleri farklıdır:

-Kimi adanmış adamlar, eskiden olduğu gibi mahalle bakkallarını dolaşır,borçlu kimselerin borcunu kapatır ve kim olduğunu söylemeden yoluna devam ederler.

-Kimi adanmış adamlar, kış ortasında bir garibin evinin ziline basar kapının önüne birkaç torba kömür bırakır ve ismini bile söylemeden sadece dua edin diyerek oradan uzaklaşır.

-Kimi adanmış adamlar bir cami veya kuran kursu inşaatına geceden gider bir miktar malzeme bırakır hiç kimse fark etmeden oradan ayrılır gider.

-Kimi adanmış adamlar bir kaç fakir öğrencinin ismini alır onların hesabına her ay bankaya burs parası yatırır, öğrenci bile onu tanımadan yatırılan bu parayı ihtiyaçları için harcar.

-Kimi adanmış adamlar cami çıkışında fark ettiği bir garibana "Allah kabul etsin " diyerek tokalaşırken avucundaki 5-10 lirayı garibanın avucuna tutuşturup sessizce oradan uzaklaşır.

-Ve kimi adanmış adamlar 15 Temmuzda olduğu gibi Ulu'l Emre itaatın şuurunda olarak ülkesini ve milletini korumak için abdestini alır ve gecenin karanlığında sadece Allah rızası için şehit olur.

Adanmış adamlar, Allah rızası için vatana ,milletine ve insanlarına yaptıkları hizmetler meyvelerini vermeye başlayınca tanınmaya başlanırlar.

Tıpkı Kayseri'de yaşayan Mustafa Göçer gibi. Gelecek nesiller için 40 yıldır toprağa sevgi ekiyor. İhtiyaç gördüğü her yeri ağaçlandıran Mustafa Göçer, düzenlediği doğa yürüyüşleriyle öğrencilere tabiat sevgisini aşılıyor. Göçer, bugüne kadar 60 binden fazla insanı doğayla, yaklaşık 1 milyon tohumu toprakla buluşturdu. Gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için başlattığı iyilik hareketiyle geçen 40 yılda binlerce fidanı ülkemize kazandırdı.

Tıpkı Pakistanlı bir itfaiyeci gibi. Cehalet alevleriyle boğuşmasının hikayesi bu.... Küçük yaşta babasını kaybettiği için hem çalışmak hem de tahsiline devam etmek zorunda kalan Muhammed Eyüp, yaşadığı İslamabad'da, hayatını sokakta çalışan çocuklara eğitim desteği vermeye adayan bir eğitim gönüllüsü. Bugünlerde 200 öğrenciye ders veriyor.

Tıpkı Üniversite öğrencisi Merve Çirişoğlu Çotur gibi.El emeği göz nuru ayraçları satarak elde ettikleri gelirlerle mazlumlara umut olmayı hedefliyorlardı. İlk önce 360 lira toplayıp 3 katarakt hastasının gözlerinin açılmasına vesile oldular. Başlattıkları kampanya sosyal medya sayesinde kısa sürede bir iyilik hareketine dönüştü. 21 katarakt ameliyatının masrafını karşılayacak meblağ toplandı. Üniversitelerde hızla yayılan kitap ayıracı projesiyle 130.000 lira bağış toplayarak Afrika'nın en fakir 4'üncü ülkesi olan Malavi'de 46 kişilik bir yetimhane yaptırdılar.

Tıpkı Yahya Kamçı gibi. Diyarbakırlı 17 yıllık sosyal bilgiler öğretmeni. Aynı zamanda yaşadığı bölgedeki 1.174 kan davasını sonlandıran bir barış elçisi. 2015 yılı Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşları tarafından yılın öğretmeni olarak seçilen Kamçı, "Barış dünyanın en güzel kelimesidir" diyor ve ekliyor; "Barışın her yere hakim olduğu bir dünya hayal ediyorum. İyilik her kalbi açacak tek anahtardır..."

Ve Kur'an "Adanmış İnsanları " şöyle övüyor:"(Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna adamış,bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun.Bilmeyen kimseler,utangaçlıklarından dolayı onları zengin zanneder.Sen onları simalarından tanırsın.Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler.Yaptığınız hayrı muhakkak Allah bilir"(Bakara,273).