Elhamdülillahi RabbilAlemin Vessalatü vesselamü ala Resulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmaiyn.

Esma'da Tevhid: Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin kaynağı sıfatlarıdır. İsim ile sıfat arasında böyle bir ilişki vardır. Bunu bilmekte fayda var. Sıfat isimden önce mevcut olan şeydir.


Cenab-ı Hakk'ın her bir sıfatı aleme taalluk ettiğinde, dış dünyaya tesiri olduğunda o sıfatla bağlantılı isim gündeme geliyor. Yani şöyle diyelim; Cenab-ı Hakk'da "rahmet" sıfatı vardır. Cenab-ı Hakk rahmet edilecek bir varlık yaratıp ona rahmet ettiğinde "er-Rahman" ism-i şerifinin tecellisi ortaya çıkıyor. Ya da Cenab-ı Hakk'da "diriltme" sıfatı vardır. Bu sıfatla bir varlığı var edip, sonra öldürüp ondan sonra dirilttiğinde "el-Muhyi" isminin tecellisi ortaya çıkıyor. Veya "er-Rezzak" rızık veren demek. Cenab-ı Hakk zatı itibariyle "rızık verici" sıfatına sahiptir. Ama rızık elde edecek bir varlık yaratıp ona rızık verdiğinde "er-Rezzak" ism-i şerifinin tezahür ve tahakkuk ettiğini görüyoruz. İsimle sıfat arasında böyle bir ilişki vardır.


Cenab-ı Hakk'ın ism-i şerifleri O'na mahsustur. Çünkü sıfatların kaynağıdır, dedik. Dolayısıyla sıfatlar O'na mahsus olunca isimleri de O'na mahsus olacaktır. O isimler hakkıyla en mükemmel şekilde sadece Cenab-ı Hakk için söylenebilir. Cenab-ı Hakk'ın dışındaki varlıklara Esma-i Hüsna'ya dahil bir takım isimler ıtlak olunabilir (kullanılabilir).

Kur'an'da mesela müminlere "...Kendi aralarında rahimdirler" (16) buyruluyor. Oysa Rahim ismi Cenab-ı Hakk'ın ismi şerifidir, O'na mahsustur. Yahut buna benzer bir takım kullanımları Kur'an ve Sünnet'te görüyoruz. Acaba burada esmada bir ortaklık söz konusu mudur? Hayır değildir.

O esmanın altındaki, arka plandaki sıfat en kemal haliyle Cenab-ı Hakk'a mahsustur.İnsanlarda sadece onun bir yansıması, cüz'i bir tezahürü olabilir. Cenab-ı Hakk merhametlidir. İnsan da merhametlidir. İnsandaki merhamet hissi esasen Cenab-ı Hakk'ın merhamet sıfatından yansımadır. Aslı Cenab-ı Hakk'da mevcuttur. Kemali Cenab-ı Hakk'da mevcuttur. İnsanda da onun cüz'i bir yansıması vardır.

Dolayısıyla insandaki bu yansıma izafidir, sınırlıdır. Cenab-ı Hakk'daki ise sonsuzdur, sınırsızdır, mutlakdır. İsimler için de bunu düşüneceğiz. Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden bazıları insanlar hakkında da kullanılır. Fakat bunların izafi olduğunu Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarının insandaki cüz'i tezahürünün, tecellisinin bir yansıması olduğunu bilmekte fayda var.


Bu isimler, yani diyelim ki er-Rahman, er-Rahim, et-Tevvab, el- Afuvv, el-Ğafur ismi şeriflerinin dayandığı sıfatlar sadece Cenab-ı Hakk'a mahsus olarak O'nda mevcuttur. O sıfatlar dış aleme yansıdığında bu isimler gündeme geliyor. Ve bu isimler de yine mutlak anlamda Cenab-ı Hakk'ın zat-ı uluhiyetine mahsustur. (1)


(Devam Edecek)

Fi emanillah.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  1. Ehli Sünnet Akaidi Muhtasar Tahavi Akidesi Şerhi (Ebubekir Sifil)