Kelimenin aslı "Attar "olup "Aktar"a dönüşmüştür. TDK'ya göre; Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkan anlamına gelmektedir.

Tarih öncesi çağlardan itibaren insanlar bitkileri, gıda, tıp, kozmetik, baharat vb. alanlarda kullanmışlardır.

İnsanlığın kullandığı bitki bilgisi deneme-yanılma yöntemi ile binlerce yılda oluşmuş bir birikimdir.

Aktar dükkanları; Eczacılık ve parfümeride, tıbbi veya aromatik özellikleri için kullanılan bitkilerin üretildiği ve satıldığı işyerleridir.

Tarihte ürünlerin satılması, ilaçların hazırlanması ve temini dışında, mesleki eğitim olmadığı halde tıp alanındaki bilgi ve becerileri ölçüsünde hasta tedavisi ve koruyucu halk hekimliği de üstlenmişlerdir.

Osmanlı dönemi halkın ilaç gereksinimleri hekimler ve aktarların hazırladığı terkiplerle karşılanırdı. 1868 yılı İstanbul'unda 45 eczaneye karşılık 200 aktar bulunduğunu belirtelim.

Sağlık güvencesi kapsamında eczacılık sektöründen kimyasal ilaçlara destek veriliyor olması aktarlığın zaman içinde güç kaybetmesine neden oldu.

Öğrenim süreci uzun süren ve ciddi bilgi birikimi gerektiren bir meslektir. Alıcının şikayetine göre dükkanda, kendi imkanlarıyla ilaç hazırladıkları gibi kimi zaman da alıcı hammaddeyi aktardan alır ve ilacı kendisi de yapabilir.

2018 yılına ait ülkemizde yapılan bir araştırmada, aktarların müşterilerinin % 90'ı kadınlar oluşturuyor, yaptıkları işin ise % 70'ini kış aylarında yapıyorlarmış.

İlçemizde aktarlık mesleğinin geçmişteki bilinen ismi Aktar Nuri Anık'tır. Manavlar Aralığındaki işyerinde altmışlı yıllardan doksanlı yıllara kadar mesleğini yerine getirmiştir.

Günümüzde alternatif tıp Ürünlerinin satıldığı işyerleri daha popüler konumdaysalar da Aktarlar da geleneksel ürün ve yöntemlerle mesleklerini sürdürme çabasındadırlar.

Kaynakça : Ergün Kahveci, Murat Yeşilkaya, Salih Malkoçoğlu Orta Karadeniz Bölgesindeki Tıbbi ve Aromatik Bitki İşletmelerinin Yapısal Analizi. Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi Cilt 7 sayı 1 Yıl 2018