Sayın Başkan; son açıklamalarınıza bakarsak adaylığınız garanti gibi. Her ne kadar biz Başbakan'ın Uzakdoğu'dan dönmesini beklesek de size adaylığınız için hayırlı olsun denmiş sanki.

Biz dendiğini varsayalım.

Seçimin favorisi partiniz olduğuna göre -ki garanti demiyorum, halkın kararını henüz bilmiyoruz- 3.kez seçildiğinizi varsayarak size birkaç tavsiyem olacak.

Öncelikle Sayın Başkan meclisteki isimleri tekrar gözden geçirin.

Meclis'te daha sesini duymadığımız, elini kaldırıp indirmekten başka hiçbir şey yapmamış isimler var. Hatta geçen günkü Meclis Toplantısı'nda can sıkıntısından not kağıdına çiçek çizenler dahi var.

Meclisteki isimleri memleket, dernek, camia olarak değil; gerçekten size değer katacak, yanlış yaptığınızda sizi uyarabilecek isimlerden seçin.

İkincisi Sayın Başkan, artık zaman planlamasını öğrenin. 10 yıllık bir Belediye Başkanı gittiği her habere, toplantıya yarım saat takıyorsa; bu artık iş yoğunluğundan değil bir huy haline gelmesinden kaynaklanıyordur.

Meclis Toplantısını kış dolayısıyla 14'den 13.30'a alıyorsanız ama 40 dakika geç gelip 14.10'da başlıyorsanız; orada 40 dakika sizi bekleyen insanların da hakkına girmiş oluyorsunuz. Belediye Başkanı da olsanız kimse sizi yarım saat, 45 dakika beklemek zorunda değil.

Sayın Başkan; sosyal medyada olmak güzel. Hatta partiniz Gezi olaylarından sonra sosyal medyayı daha etkin kullanmanızı istiyor. Ama bunu da tadında yapın.

Size yazan herkese cevap vermek zorunda değilsiniz. Tıpkı hakkınızda yazılan her yazıya, habere cevap vermek zorunda olmadığınız gibi.

Çöpçülerin asgari ücreti eleştirmeleri demek, sizi eleştirmeleri anlamına gelmez. Hemen üstüne alınmayın. Ya da olsa dahi her habere cevap vermek gibi bir zorunluluğunuz da yok.

Sayın Başkan; sizin 4 tane yardımcınız var. Her yere siz koşmak zorunda değilsiniz. Parkı bırakın biri gezsin, asfaltı diğeri denetlesin.

Her yere yetişeceğim, her yerde ben olacağım dediğiniz için zaman planlaması yapamıyor, gitseniz de her yere geç gidiyorsunuz. Yaptığınız konuşmalara da gecikmeden dolayı özür dileyerek başlıyorsunuz.

Sayın Başkan; İnegölspor maçlarında sahaya biri giriyorsa; tribünlerden yabancı madde atılıyorsa; ona da karışmanıza gerek yok.

Taraftarla ağız dalaşına girmek, ona buna laf yetiştirmek zorunda kalmanız pek hoş görünmüyor karşıdan. Bırakın İnegölspor Başkanı, yöneticisi muhatap olsun. Bırakın onlar düşünsün İnegölspor'a ceza mı gelir, saha mı kapatılır.

Bir Belediye Başkanı bu tür işlerle uğraşmamalı.

Velhasıl Sayın Başkan; partiniz aday gösterir, göstermez; ya da aday gösterilirsiniz seçilirsiniz, seçilmezsiniz ama bu tavsiyelerde bulunayım ben yine de.

Bunlar birer eleştiri değil, dost, kardeş, gazeteci -artık adına ne derseniz- tavsiyeleri. Uygulamak ya da uygulamamak size kalmış.

.