ALLAH?I (C.C) GÖRECEKSİNİZ?

İhsan nedir? Bu soruyu Cebrail(a.s) Peygamberimize (s.av) sormuş, Efendimizin cevabı şu olmuştur: ?İhsan, Allah?ı görüyormuşçasına ibadet etmendir. Sen O?nu görmesen de, O seni görüyor..?

Allah?ı görüyormuşçasına yaşayanlar, sonsuz hayatta Rablerini göreceklerdir. Allah?ın
şekil ve suretini düşünüp, Peygamberimize (s.a.v) soranlara cevabı şu olmuştur: ?Rabbinizi hangi şekil ve surette düşünürseniz , bilin ki o şekil ve surette değildir.?

Cennet ehli cennete girdiği zaman, Allah Teala şöyle buyuracak: ?Benden istediğiniz başka bir şey var mı? Cennet ehli der ki: ?Sen bizim yüzlerimizi bembeyaz yapmadın mı? Bizden razı olup cennetine koymadın mı? Bundan daha iyi ve fazlası ne olabilir ki?? Bunun üzerine sırlar perdesi kalkar. Cennet ehli Cenab-ı Hakkı görür. Anlarlar ki, Mevlayı görmekten daha sevimli bir şey kendilerine verilmeyecektir.?

Peygamber Efendimiz(s.a.v.) mehtaplı bir gecede Ay?a baktı ve şöyle buyurdu: ?Siz
Rabbinizi, şu Ay?ı perdesiz ve birbirinizi itip kakmadan gördüğünüz gibi ayan beyan göreceksiniz.

SEVGİ ESKİ OLDUKÇA DEĞERLİDİR

Eski Japon kültürüne göre parıldayan her şey değersiz ve bayağı kabul edilirdi.

Yeni bir fincan veya vazo, ürküntü verirdi. Çünkü parlayan bir nesne yenidir ve yeni olduğundan henüz kullanımının ona kazandırdığı soylulukla değer kazanmamıştır.

Uzun süreli bir dostluk zamanın kararttığı bir fincanınkiyle eş değerde izler taşır. Gündelik eşyalarda da arkadaşlıklarda olduğu gibi çatlaklar ve gölgeler bulunur.

Bir fincanı fırlatıp atmamak ve bir arkadaşı yaşantından sıyırmamak için sabır ve sadakat gibi son derece önemli ama artık pek sık rastlanmayan iki duyguya gereksinme vardır.

Her yeni arkadaşlığa karşı dikkatli ol. Sevmekte ve sır vermekte acele etme. Zaman ve
tecrübeden sonra sır ver, gönül ver, sevgi ver, olur mu Can?

BUGÜNKÜ EKMEĞİMİZİ VER ALLAH?IM

Dualar insana huzur verir. Çok dua et Can Dua etmekten yorulma?

O bir aile reisi idi . Bakmakta sorumlu olduğu iyi bir eşi ve çocukları vardı. Güzel bir işi olmasına rağmen işini kaybetme veya gelecekte işten çıkarılma kaygısı onu huzursuz ediyordu. Bir gün şöyle bir dua öğrendi: ?Bize bugünkü ekmeğimizi ver Allah?ım?

Her gün bu dua ile kaygılarını yendi. Yarınları kaybetme endişesinden kurtuldu. Huzursuzluğunu atmakla kalmadı. Çalıştı, çabaladı. Kazandı. Kazandıkça işleri büyüdü. Ülkenin sayılı zenginlerinden biri oldu.

Kaygılanma Can Sahipsiz değilsin. Hayatın sahibi var. Senin sahibin var. O sahip ki ; Seni yaşattıkça rızkını verecek. Öyle bir padişahın kulusun ki; seni bir an bile başıboş bırakmayacak.

BİR ÇUKURA DÜŞERSEN

Adamın biri, ıssız bir yolda dalgın dalgın giderken bir çukura yuvarlanmış.

Uğraşmış, uğraşmış çıkamayınca, İmdat diye bağırmaya başlamış.

Bir doktor geçiyormuş çukurun yanından. Sesleri duyunca, cebinden defterini çıkarmış. Bir reçete yazıp atmış aşağıya ve yürümüş gitmiş.

Adam çığlık atmaya devam ederken bir rahip gelmiş çukurun başına. Aşağıdaki adamı görmüş. O da bir kağıt çıkarmış cebinden. Bir dua yazmış, çukura atmış, yürümüş gitmiş sonra.

Derken bir arkadaşı görünmüş çukurun başında. Dostum diye bağırmış çukurdaki
adam. Benim, dostum... Dışarı çıkmama yardım eder misin? Arkadaşı hemen çukura atlamış. Sen deli misin? diye çıkışmış dostu. Şimdi ikimiz de çukurdayız. Doğru, demiş arkadaşı. İkimiz de çukurdayız. Ama ben bu çukura daha evvel de düşmüştüm ve nasıl çıkılacağını biliyorum...

HİSSE:

Arkadaşını çukurda görür görmez, hemen yanına atlamaktır dostluk.
Kaçımız acaba arkadaşımız için çukura atladık hayatta?... Nasihat edip geçmesi kolay. Ama sadece akıl öğretmek, dostluk için yeterli mi?