Hamd alemlerin Rabbi olan Allah cc.'ya mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'e, temiz Ehl-i Beytine, O'nun Ashabına ve Allah'ın nurunu yükseltmek isteyen tüm mücahid / mücahidelerin üzerine olsun.

Hakk'ın rızasını kazandırıp, ebedi selamet bahşedecek hak bir din olamayacağını, gerçekte Allah'ın hak peygamberinin getirdiği hak dinin dışında başka hiçbir dinin hak din olamayacağını, her şeyin hakkının Hak Teala'ya nisbetle geçerlilik kazanacağını, hayat hakkının ancak Hakk'ın hayatı ile ayakta durabileceğini gün ışığına çıkarıp tamamen izhar eylesin, velev müşrikler istemeseler de.

Onlara rağmen bu izharı yapsın diye gönderdi. Binaenaleyh Resulünün gönderiliş hikmeti olan bu izharı mutlaka yapacak ve Resulünü görevinde mutlaka başarılı kılacaktır. Şirki ve küfrü perişan edecek, hak dinin tevhid dini olduğunu ve Allah'ın hakkının hiçbir ortaklık kabul etmediğini gösterecek ve nurunu tamamlayacaktır. Bu ne bir şiir, ne boş bir hayaldir. O hak peygamberi gönderen Allah Teala'nın hak vaadi olan bir hakikattır.

Gerçekten de "Bu gün size dininizi kemale erdirdim, nimet ve ihsanımı tamamladım" (Maide 5/3) buyurulduğu gün, bu ilahi vaad gerçekleşmiş ve hakikat nuru ortaya çıkmış bulunuyordu. Ne putperestlik, ne Sabiilik, ne Mecusilik, ne Yahudilik, ne de Hıristiyanlık hiç biri İslam'ın karşısı n da duramıyor ve tutunamıyordu. O günden itibaren bütün aleme karşı şu hakikat tamamen açıklık kazanıyordu ki, Allah'dan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah'ın Resulüdür. Hak din ve diyanetin bütün üsvesi, bütün örneği Muhammed'de, hidayetin bütün sırları Kur'an'da, bütün hüküm Allah'dadır. Zuhur ve galebe hakkı ne Arab'ın, ne Acem'indir, ne de şu veya bu dinindir. Ancak Allah'ındır ve Allah Resulünün getirip hakkiyle tebliğ ettiği ve uyguladığı hak dindedir: "İslam yücedir, onun üstüne yükselecek başka birşey de yoktur".

Diğer dinlere sarılanlar sarıldıkça batacak, hak dine sarılanlar sarıldıkça yükselecek. Şayet İslam'a mensup olanlar geri kalıp düşüş gösterirlerse İslam'a sıkı sarılmalarından değil, ona iyi sarılmayıp, riayetsizlik ettiklerinden ve bu hususta diğer dinlerin mensuplarına benzediklerinden, hakka itaatı bırakıp, haksızlık, fısk, irtidat, dinsizlik ve inançsızlık vadilerine saptıklarından dolayı olacaktır. Çünkü "Allah kafir olan kavme hidayet etmez." (Bakara, 2/264),

"Allah zalim olan kavme hidayet etmez" (Bakara 2/258) olduğu gibi, yine aynı şekilde "Allah fasık olan kavme hidayet etmez." (Maide, 5/108) ilahi açıklamaları mevcuttur. Yerde ve gökte gönül rızasıyla olmasa da zorla dahi olsa sonuçta hak galip gelecektir. Eninde sonun da hakka boyun eğmeyecek, ona yenilmeyecek hiçbir kimse ve hiçbir kuvvet yoktur: "De ki, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorsunuz ki, o Allah'a göklerde ve yerde ne varsa, ister istemez hepsi boyun eğmiştir ve hepsi O'na dönecektir." (Al-i İmran 3/83) Fakat bu hahamlarla rahipler niçin hakkın nurundan hoşlanmıyorlar da ifke ve iftiraya sebep oluyorlar? (3)

Şehid Seyyid Kutup meşhur tefsiri Fizilal-il Kuran'da yukarıda vermiş olduğumuz ayeti kerimeyi şu şekilde tefsir ediyor. '' Sözü geçen yahudiler ile hristiyanlar (Kitap ehli) gerçek dinden sapmakla, yüce Allah dışında başka ilahlara kulluk yapmakla gerçek anlamda Allah'a ve ahiret gününe inanmamakla yetinmiyorlar, bu sınırda durmuyorlar. Daha ileri giderek gerçek dine savaş açıyorlar; bu dinde, bu dinin yeryüzünde harekete dönüştürdüğü çağrıda ve sosyal hayatı kuralları uyarınca biçimlendirdiği sistemde somutlaşan Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Okuyoruz:

"Onlar Allah'ın nurunu ağızları ile söndürmek istiyorlar."

Onlar yüce Allah'ın nuruna, ışığına karşı savaş halindedirler. Bu savaşı kimi zaman yalanlar uydurarak, komplolar düzenleyerek ve Müslümanlar arasında kargaşalık çıkararak veriyorlar, kimi zaman da kuklalarının ve bağlılarının bu dine ve bağlılarına karşı savaş açmalarını, onun karşısında set oluşmalarını teşvik ederek saldırganlıklarını tatmin ediyorlar. Bu durum bu ayetlerin indiği günlerde böyle olduğu gibi tarih boyunca da hep böyle olmuş ve böyle sürüp gidecektir.

(Devam Edecek)

(1)- Tevbe süresi 32. Ayet meali