4-5 yıl önce 'Tanrı Yazarlar' başlığıyla bir yazı yazmıştım.

'Tanrı Yazarlar' -çok da sevmediğim- Ertuğrul Özkök'ün kendi camiasını irdeleyen, köşe yazarlarının herkesi eleştirirken; burunlarından kıl aldırmayan, eleştiriye gelmeyen tavırlarını değerlendirirken kullandığı bir tabirdi.

Muhtemelen Batı kökenli bir deyim. Zira biz insanı tanrılaştıran bir anlayıştan uzağız. Fakat anlamı itibariyle güzel bir deyim.

Ben İnegöl'de 'hatasız' olduğunu iddia eden, herkesi eleştirirken; kendisini eleştirmeye geldiğinde gazetede o kişilerin resimlerini kesen, açıklamalarını koymayan eski, köhne anlayışı eleştirirken kullanmıştım o deyimi.

O anlayışı çok eskilerde bıraktığımızı, bir daha da geri dönüşü olmadığını düşünüyorum. Ya da düşünmek istiyorum.

Evet, zor bir mesleği icra ediyoruz. İnsanlara İnegöl'e dair haberleri en kısa sürede ve tarafsız şekilde sunmak zorundayız.

İnsanların sevinçleri kadar acılarını da paylaşıyoruz.

Gözaltına alınan, tutuklanan, yaralanan, vurulan ne varsa gidiyor, yakınlarının tepkilerine rağmen bunları ilçe halkına duyuruyoruz.

Genel konuşuyoruz. Zira ben bu tip haberlerden oldum olası haz etmediğim için o görevi diğer muhabir arkadaşıma havale etmiş bulunmaktayım.

Biz de insanız. Biz de hata yapıyoruz. Yapacağız da. Bu meslekte hata yapmama şansımız yok.

Bize bu hatalarımızı özelden duyuranlar olduğu gibi, açık açık sosyal medyadan haber altı yorumlarla paylaşanlar da olabiliyor. Ya da sayıları az da olsa basın açıklamasıyla sitemini dile getirenler de.

Bizi eleştirenleri geçmiş dönemdeki taktiklerle vurmayı kabul etmiyorum. Onun için dünü hiç yaşanmamış kabul ediyorum.

Tanıdığım, sevdiğim, beraber aynı camia içerisinde yer aldığım arkadaşlarımın bir anlık hırsla yapmış oldukları haberin yakışık almadığını düşünüyorum.

Haber doğru olabilir fakat bekletip, zamanı gelince servisi hoş değil.

Velhasıl şuna inanmalıyız. Biz basın mensupları da hata yapıyoruz, yapacağız. İş yapıyorsak orada hata da olacak. Ve birileri de bizi eleştirecek. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Eleştiriyorsak; eleştiriye de geleceğiz.

Ben 8 yıldır bu mesleği bu anlayışla yapmaya gayret sarf ediyorum.

Bir gün eleştiriye gelmediğimi görürse meslektaşlarımdan ricam beni de uyarsınlar.