Siyasetçi olmak zor iş.

Herhangi bir insana söylenmeyecek sözler, söz konusu siyasetçiyse, çok rahat bir şekilde söyleniyor.

Sivil hayatta bir insana; ?hırsız? dediğinizde, eğer onurlu bir insansa, tepkisi çok sert olacaktır. Kimse kolay kolay bu vb. lafı başkası için kullanamaz.

Ama iş politikacıya gelince; kahvede, gazete köşelerinde, dost meclislerinde, bu ve bunun gibi birçok kelime kolayca kullanılıyor.

Halbuki dinen de, hukuken de, emin olmadan, delili, ispatı olmadan, böyle bir ithamda bulunmak mümkün değil.

En hafif deyimle; kul hakkına giriliyor.

Saadet Partisi Mahalli İdareler Okulunda, Genel Başkan Yardımcısı İlyas Töngüş şöyle konuşuyor: İnegöl Belediyesine Yap-Boz belediyeciliği deniyor. Bir yerde yap-boz çoksa, bilin ki orada bir şeyler var demektir. Yakına, etrafa bir şeyler??

Bir siyasetçi; ?Bir Belediyede, yapboz işi çoksa, orda bir şeyler dönüyordur? dese bunu anlayabilirim.

Ama isim vererek bu ithamda bulunuyorsa, bunu ispatlaması gerekir.

Genel başkan yardımcısının ithamı için, Saadet Partisi ilçe teşkilatının iki şey yapması gerekmektedir.

Ya bu ithamı ispatlamalılar; Başkan Aktaş?ın, Belediye İmkânları ile hangi yakınına, etrafına ya da kendine çıkar sağladığını kamuoyuna açıklamalılar.

Ya da genel başkan yardımcısı adına özür dilemeliler.

Bir gün mobilyacı bir dostumla sohbet ederken, bir başka iş adamı aramıza katıldı. Söz döndü dolaştı, belediyeye geldi.

O iş adamı, belediye başkanı ve yardımcısının ?götürdüğünü? söyledi. Söylerken o kadar rahat ve kesin konuşuyordu ki, ben de; varsa böyle bir bilgisi, paylaşmasını istedim.

Tabi bocaladı. Israr edince, verdiği cevap aynen şöyle idi: ?Ben o konumda olsam götürürdüm, o da kesin götürüyordur?.

Böyle bir mantıkla; belediye başkanı da olsa, bir kişiyi yolsuzlukla, hırsızlıkla itham etmek, hangi akla, hangi vicdana sığar?

Politika da yapsak, konuşurken biraz empati kurmamız gerekiyor.

Aynı ithamları birilerin bizim için yaptığını düşünelim, neler hissederiz?

Siyasetçiler eleştirilir. Özellikle de belediye başkanları? Yaptıkları ya da yapmadıklarıyla?

Bu çok doğal?

Ancak kişileri yolsuzlukla, hırsızlıkla suçlarken, kırk kere düşünmek gerek. Ve de bunu ispatlamak?

Derdim; Saadet Partisini eleştirmek ya da İnegöl Belediyesi?ni ve Başkan Aktaş?ı savunmak değil.

Farklı isimler ve partiler olabilir. Fark etmez. Yarın benzer etik dışı açıklamayı kim yapsa, hangi partili yapsa, aynı şeyi söylerim.

Siyasi Etik bir yana, sosyal etik olarak bir şeyleri ortaya koymak istiyorum.

Başkan Aktaş yerine bir başkası ya da bir başka partili olabilir.

Yukarda yazdıklarımı aynen yine yazardım.

Son olarak; Belediye ile ilgili yolsuzluk ya da hırsızlık varsa, bunu bilenlere, açık çağrı yapmak istiyorum.

Gelsinler bildiklerini bizimle paylaşsınlar.

Manşetten en ağır bir şekilde haber yapalım. Ne bir başlığı sakınırız, ne de bir haberi?

Demem odur ki; İnegöl küçük yer. Her gün yüz yüze bakıyoruz. Politika yapmak adına, hakkı hukuku rafa kaldırmayalım lütfen?