Bilim bir süreçtir.
Sürekli kendini yeniliyor.
Düne kadar tereyağını kötüleyen doktorlarımız, bugün tereyağın masumiyetini kabul ediyorlar.
Hatta bazı ayetler var ki; düne kadar bilim adamları mantıksız ve gülünç buluyorlardı. Fakat şu anki bilim verilerine göre mantıklıdır diyorlar.
Mesela; ayet kıyamet zamanını anlatırken''denizler alev alev tutuşturulacak '' derken bunu duyan bilim adamları -su hiç yanar mı? - böyle din mi olur? diye dini sorgularken şimdilerde ise oksijen ve hidrojen biri yakıcı biri yanıcı sırt sırta vermişler hizmet ediyorlar diyorlar.
Bunlar ayrılırsa müthiş bir ateş ortaya çıkar diye ilave ediyorlar.
Hatta başıma gelen bir vakıayı bu köşede sizinle paylaşmak isterim... Bundan 20 sene önce ehliyet almak için gittiğim trafik dersinde öğretmen doğru yatma şeklinin yüzüstü olduğunu söyledi. Aslında ben şaşırmıştım. Zira Hadisi Şeriflerde Peygamber Efendimizin sırt üstü yatmayı teşvik ettiğini biliyordum.
Trafik öğretmenine sordum: -neden yüzüstü? Tıbbi bir karşılığı var mı?
Öğretmen cevaben dedi: -Tabiİ ki var. Yatan kişi alkol aldı ise muhtemel kusma esnasında boğulma riskini ortadan kaldırır.
Bende güldüm tabii ki evet. Vakıa gülünmeyecek gibi değil.
Hülasa bugün bilimsel diye karşımıza çıkarılan dayatmaları kabul ederken düşünmekte fayda var. Zira bilim bir süreçtir. Daha sürecini tamamlamadığı için dünkü yanlışlar bugün doğru olabiliyor.
Bugünkü bilimsel gerçeklerle dini sorgulamak ise düşülecekken büyük hatalardan biri olsa gerek..
Fakat dinimizin hükümleri ve de hadislerdeki anlatılanlar Rabbimize dayandıkları için bizim için tartışmasız ciddi referanslardır.
Kurandaki ayetleri ve hadisteki sünneti referans alarak bilim yapılsa umarım şu anki Allah'ı emekli etmek isteyen bilimden çok daha mükemmel niteceler çıkacaktır.
Metin Tahirler
.