BİLMEDEN DOMUZ ETİ YİYENLER

Her şeyi yaratan Allah, neyin zararlı, neyin faydalı olduğunu en iyi bilendir. Allah?ımız, insanı maddi ve manevi her türlü zarardan korumak için birtakım kurallar koymuştur. İnsana zarar verebilecek pis ve kötü olan her şey yasaklamıştır.

Domuz eti ve domuz ürünleri de bunlardandır. Domuz; her türlü pislik ve leş yeme­ye düşkün, obur, hantal ve pis bir hayvandır. Hiçbir Müslüman bilerek domuz eti yemez. Ancak bilmeden domuz eti yiyor olabiliriz. İyi araştıralım. Emin olalım.

Çünkü denetlenmeyen bazı gıdalarda domuz ürünleri bulunabiliyor. Maalesef gıda sektöründe yaşanan sorunlar ciddi boyutta.inlerce işletmede üretilen ve satılan ürünlerin nasıl yapıldığını, içlerine neler katıldığını ve tam anlamıyla ne yediğimizi maalesef bilmiyoruz. Eve giren gıdaları kontrol edebilseniz de, sokakta, okulda bunu kontrol etmek çok zor.

Okul kantinlerini örnek verelim. Yapılan bir araştırmada okul kantinlerinin yüzde 73ünün gıda güvenliği ve hijyenden yoksun olduğu ortaya çıkmış.Salam, sucuk, tavuk eti ve diğer et ürünlerine güvenmek çok zor. Özellikle yurtdışından gelen et ürünlerinde domuz ürünü olması ihtimali yüksek.

Maalesef Türkiyede de çok sayıda domuz çiftliği mevcut. Yurt dışına satılmayan miktarın nerde tüketildiği meçhul. Yapılan araştırmalar, hayvan etleri arasında en çok domuz etinin insana, hastalık bulaştırma özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Son beş senede ülkemizde kanser oranı korkutucu bir şekilde hızla artıyor. Kanserlerin genel sebeplerinin başında ise tüketilen gıdalar geliyor. Gıda kaynaklı kanserlerin başında ise Mide, yemek borusu ve bağırsak kanserleri geliyor.

CEP TELEFONSUZ YAŞAYAMAZ MIYIZ?

Eskiden telefon mu vardı? Hayır? Bu kadar insan birbirine nasıl ulaşırdı? Nasıl olurdu da insanlar, birbirinden habersiz kalmazdı?

Sonra telefon yaygınlaştı. İnternet kullanılır oldu. Ancak bu kadar imkana rağmen insanlar bir birilerine ulaşamaz oldu. Birbirimizden daha çok habersiz kaldık.

Yeni nesil artık internet nesli. Cep telefonları da bu amaçla kullanılıyor daha çok.

Birkaç yıl önce SMSsiz olmaz diyen gençler, artık internetten ve telefonlardan mahrum kalma korkusu yaşıyor. Sosyal ağlara sürekli bağlı kalmak istiyorlar. Bunun yanında sosyal hayattan,akraba ve aileden kopuk yaşıyorlar..

Yapılan bir araştırmaya göre cep telefonu kullananların yüzde 66sı telefonlarını kaybetme fikrini çok bunaltıcı buluyor.

Nomofobi diye isimlendirilen cep telefonundan mahrum kalma korkusu gençler arasında iyice yayılmaya başlamış.

Gençlerin çoğu, cep telefonları olmaksızın bir gün bile geçirmelerinin olanaksız olduğunu düşünüyor. Bu bir bağımlılık. Bir hastalık türü. Sanki tüm hayatımız onun içinde.

Benim size tavsiyem, ailenizle birlikte olduğunuzda bu hastalıktan vazgeçin. Kapatın cep telefonunuzu. İşe giderken açarsınız.

KİLO VERMEK İSTEYENLERE TAVSİYELER

1-Zayıflayabileceğine inan. Zayıflamakla ilgili iyimser ol. Her gün tartılma alışkanlığını bırak. Beklentisiz tartıl. Kilona takılıp pes etme, hedefine tutun. Başkaları için değil, kendin için değiş.

2- Daima bakımlı ve kendini iyi hissettiren giysiler giy.Kendinle barışık ol.Kendine koyduğun Şişman etiketinden kurtul.

3- Kısa süreli çözümler vaat eden diyetlerden uzaklaş. Diyet veya bitkisel sanılan ilaçlardan medet umma. Hayat boyu uygulayabileceğin bir beslenme düzenine geç. bir beslenme uzmanından destek al.Tek tip beslenme düzeninden kaç.Sevdiğin yiyecekleri doğru beslenme düzeninde kullanmayı öğren.

4-Yemeği ödül olarak kullanmaktan vazgeç. Yemekten başka mutluluk kaynakları edin.

5-Taze gıdaları hazır gıdalara tercih et.Aşırı katkılı, şekerli ve yağlı yiyeceklerden uzak dur. Yiyecekleri sos yerine, baharatlarla tatlandır. Şekerleme, abur cubur veya çikolatayı her an görünür kaplarda ve ortamlarda bulundurma.

6-Vücudunu sev, kendini aç bırakma. Bir öğünü aşırı yiyip, diğer öğünde kendini cezalandırma. Gününü planla ki yiyecekler senin kontrolünde olsun. Sen onun kontrolünde olma.

7-Hatalarından dert alma, ders al.Beslenmeni kendi sorumluluğunda tut ki, ne başkalarını suçla, ne başkalarından etkilen.

8-Doyduğun zaman tabağı yarım bırakmayı öğren. Açık büfe tuzağına düşme. Yemek yerken, televizyon bilgisayar gibi uyaranlardan uzaklaş.Yemek yerken yediğine odaklan.

9-Spor yapmayı takıntı yapma, normal hayatına hareketlilik kat. Beslenmende çeşitlilik olsun. Şekeri doğal besinlerden al. Meyve gibi... Alkol ve gazlı içeceklerden uzak dur.

10- Tok karnına market alışverişine çık. Yemek yerken midene Gerçekten aç mıyım? diye sor. Her lokmanı on kere çiğne. Ekmekten vazgeç. Doymadan sofradan kalkmayı öğren.

AĞRISI OLMAYAN VAR MI?

Şu yalan Dünyada hiç canı yanmayan var mıdır? Hiç ağrı çekmeyen insan yaşamış mıdır?

Bu fani Dünyada her şey biz insanlar için. Hastalık da, sağlık da, haz da, ağrı da gelip buluyor bizi.

Hepsi birer imtihan aslında.

Kimimizin başı ağrıyor, kimimizin karnı. Kimimizin kalbi ağrıyor, kimimizin canı.

Ağrıyla yaşamak kolay değil tabi. Ağrılar sebebi ile insanın yaşam kalitesi bozuluyor, hareketleri kısıtlanıyor, huzuru kaçıyor. iş ve sosyal ilişkilerinde olumsuzlar yaşanıyor.

Ağrılardan kurtulmak için neler yapabilirsiniz? Ağrılarımızı hafifletebilir miyiz? Allah?a inanmak ve sığınmak en güzel ilaç. Unutmayın her ağrı günahları siler, sabredene sevap yazılır. Ağacın yapraklarının dökülmesi gibi hastalıklar ruhumuzu temizler.

Maddi olarak yapabilecekleriniz de şunlar. 1- İyi beslenin 2-hareketsiz kalmayın, kendinizi meşgul edin 3- Şifa aramaktan vazgeçmeyin 4- Temiz havada bulunmaya çalışın 5- Bol su için 6- Sigara ve içki gibi zararlı maddelerden uzak durun 7-Yalnız kalmayın. Ağrılarınızı paylaşacağınız yakınlarınız ve arkadaşlarınız olsun.