Anlatılan efsaneye göre, Ürdün sınırında ki anlamsız girinti İngiltere başbakanı Churchill'in hapşırığından kaynaklanıyormuş.. Eline cetveli alan Churchill Osmanlı sonrası Ortadoğu'da sınırları yeniden çizerken hapşırır ve o esnada eli kayar.. İşte Suudi Arabistan ile Ürdün sınırında bulunan, ne bir ırmak, ne bir dağ ya da başka bir coğrafi zorunluluk olmamasına rağmen o anlamsız girinti bu yüzden oluşur..

VESVESE

Modern İnsan neden huzursuzdur?! Çünkü geçmişte yaşadığı problemleri ve gelecekte olası sıkıntıları vesvese kepçesiyle durmadan karıştırır durur ve tevekkülsüzlüğün verdiği yersiz endişeler onu boğar... Oysa geçmiş bitmiştir ve geri dönebilmenin bir yolu yoktur. Gelecekte ya gelir ya gelmez endişeye ne gerek var?! Bundan da sıyrılmak gerekir.. Anı en güzel şekilde hayırla yaşamaya gayret edersek pişmanlık ve endişeler ortadan kalkar... Böylece iç huzuru sağlarız...

EARTH/ARZ

Earth/toprak(yeryüzü) kelimesi arz kelimesinden başkalaşmış... Haritanın icadı müslüman bilginlere dayanıyordu ve batılılar bu bilimi onlardan almıştı... "google earth"tan bildiğimiz "earth" kelimesinin aslı arapça "arz/toprak(yeryüzü)" kelimesinden günümüze değişerek gelmiş...

KENDİNİ ANLAMAYAN TOPLUM

Bir İngiliz Shakespeare'ı kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir İran'lı Sadi Şirazi'yi kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Alman Nietzche'yi, Leibniz'i kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Çin'li Konfüçyüs'ü kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Hintli Muhammed İkbal'i kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Arap İbn-i Arabi'yi kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Japon Dögen'i kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Fransız Victor Hugo'yu, Camus'u kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Rus Tolstoy'u, Dostoyevski'yi kendi diliyle okuyup anlıyor...

Bir Türk Atasının mezar taşını bile okuyamıyor...

M.Kemal'in Nutuk'unu anlamıyor...

Mehmed Akif'in Safahat'ını, Said-i Nursi'yi bile okuyup anlamıyor...

ÖZGÜRLÜK MÜ GERÇEKTEN!?

Özgürlüğü her haltı işlemek olarak algılayan sözümona "özgürlükçü" kafalar farkındalar mı ki Allah'tan başka herşeyin boyunduruğu altına girmişlerdir.. Modern dünya bağımsızlığı bayrak edinmiş azdıkça azıyor.. Oysa Müslümanın hayatı bağımsızlık değil bağlılıktır.. Allah'a bağlılık, Resulüne bağlılık, ana-babaya ve tüm müslüman kardeşlerine bağlılık.. İşte asıl özgürlük budur... illüzyonist sözlere kanmayalım... Modernist insan esaret altında yaşayan insandır.. Modern dünyanın çizdiği sınırlara riayet etmek zorunluluğuyla Allah'tan başka ne varsa, kadın, erkek, çoluk/çocuk, mal/mülk v.s. hepsine secde eder.. Yani nefsine secde eder.. Hepsinin kulu olur... Bumuymuş özgürlük..!? Bumuymuş bağımsızlık..!?

TARİHE ÖVGÜ MÜ SÖVGÜ MÜ?

Atalarıyla övünmekte (kutsamak) onlarla alay etmekte saçmalık... Onlar bir ümmetti geldi geçti.. Tarihten ders çıkarılır.. Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir...

BİR REPLİK

İnandığı batıl için kendinden vazgeçeni, Hak için savaşmayı göze alamayan Müslümana galip kılar adl-i ilahi... (İbn-i Arabi / Ertuğrul dizisi replik)

TEPKİSİZ TOPLUM

Çok fazla zulme, şiddete ve haksızlığa şahit olmak zamanla tepkisizliğe yol açıyor.. Adeta vicdanlarımıza lokal anestezi yapılıyor... İnsanlığımız uyuştu... Artık ameliyata çok açık hale geldik.. Egemenlik iddiasında ki güçlerin ameliyatıyla dna'larımız yenileriyle değiştiriliyor.. Zamanla birer yığından farkımız kalmıyor.. Bu tutukluluk ölene dek sürmemeli...

TESLİM OLMAK

Müslüman'ın kelime manası teslim olan demek.. Biz gerçekten Müslüman mıyız..? Gerçekten teslim olduk mu? Müslüman neye teslim olandır? Allah'a teslim olan.. Peki Allah'a teslim olmak nasıl olur..!? O'nun emir ve yasakları doğrultusunda yaşayarak.. mesela namaz kılmak, ona ortak koşmamak, oruç, zekat, hac gibi ibadetlerin yanı sıra, gıybet etmemek, yalan söylememek, çalmamak, ana babaya iyilik etmek.. Akraba ve komşularla arayı açmamak.. Zinaya yaklaşmamak... Elinden ve dilinden emin olunan kişiler olmak.. Peki bunların hangilerine teslim olduk..?! Gerçekten Müslüman mıyız...!? "Ey iman edenler, iman ediniz..."