Merhaba değerli okurlar. Bu haftaki konumuz, sahip oldukları sağlığı koruyucu özellikleri ile asırlar boyunca ön planda olan 'bitkisel çaylar'.

Günümüzde ise ''zayıflama trendi'' popüler olduğundan bu yana, bitkisel çaylar da bu popülerlikten nasibini almış ve çeşitli ''zayıflatan'' bitkisel çaylar piyasaya sürülmüştür. Hiçbir yan etkisi olmadığı iddia edilen bu çayların yapılan araştırılmalar doğrultusunda ciddi hepatotoksiketki yapabileceği yani karaciğerde toksik etki gösterebileceği gözlemlenmiştir.

Bu konuda''bitkilerle oyun olmaz''diyen değerli hoca Prof. Dr. Erdem Yeşilada'nın ''İyileştiren Bitkiler'' kitabı ile biraz yakından bakalım;

1.Her bitkinin çayı olmaz. Bitkinin etkili bileşeninin suda ne derece çözündüğü, lezzetinin ne derecede içime uygun olduğu, sıcak suya ne derecede dayanabildiği bilinmelidir.

2.Bitkilerin infüzyon (demleme) veya dekoksiyon (kaynatma) yöntemi ile hazırlanması, bitki çayının farklı etki göstermesine yol açabilir.

3.İstenen etki için uygun derişimi yakalamak da çok önemlidir. Keyif için veya sağlığı korumak adına içilen bitki çaylarında %2'lik derişim tavsiye edilmektedir. Bu da 1 adet poşet çay ile yeterli olacaktır.

Güvenilir markaların poşet çayı seçilmeli; çünkü açıkta satılan çayların temizliği ve kalitesinden emin olmamız biraz zor. Gerçek bitki mi, nereden gelmiş, nasıl saklanmış, kaç kişi dokunmuş? gibi birçok faktör bitki çayının kalitesinin bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle güvenilir markaların poşet çayları homojen bir bitki çayı hazırlamak için gereklidir.

Eğer bitki çayları tedavi amaçlı kullanılacaksa %5'lik veya %10'luk derişimler tavsiye edilmektedir. 2-3 bitki çayı poşeti ile %5'lik, 5 bitki çayı poşeti ile %10'luk derişimler elde edebiliyoruz; ama tedavi amaçlı bitki çayları için uzmanına danışmanızı tavsiye ederim.

4.Bitki çayları taze hazırlanarak tüketilmelidir.

5.İstenen etkiyi yakalamak adına uygun tüketim zamanı da çok önemlidir. Genel olarak bitki çayları hafif etkili olduğundan öğün aralarında, yemeklerden 1-2 saat sonra mide boşken uygulanması ile daha yüksek etki sağlanabilmektedir. Ancak sindirimi kolaylaştırmak amacıyla içilen çayın yemekten sonra içilmesi ya da yemekte kan şekerinin ani yükselmesini önlemek için hazırlanan çayın yemeklerden 30 dakika önce içilmesi önerilmektedir.

Eğer herhangi bir rahatsızlığınız varsa, tepkimeye girebilecek bir ilaç kullanıyorsanız, hamilelik şüpheniz var, hamile veya emziriyorsanız bitki çaylarını uzmanınıza danışmadan içmemenizi ve dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Yeşil çayın muhtemel etki şeklinin metabolizmayı hızlandırması, enerji harcaması ve yağ yakımınabağlı olduğu düşünülüyor.Ancak Unutulmaması gereken nokta; kalp hastalıkları ya da tansiyon problemleri olanların doktoruna danışmadan yeşil çay içmemesi gerektiğidir.

Yorgun, stresli bir günün sonunda uyusak da beynimiz düşünmeye devam eder, bu da uyku kalitemizi doğrudan etkiler. Böyle zamanlarda hem yorgunluğu yatıştırmak hem de kaliteli bir uyku sağlamak adına melisa, papatya, lavanta, yasemin gibi bitkileri içeren güvenilir bitki çayları bize yardım edecektir.

Melisaçayı stresi azaltma yanında, tüm gün elimizde gezdirdiğimiz cep telefonları, tabletler, bilgisayarlardan aldığımız radyasyonu azaltmakta da etkilidir. Uykudan bir saat önce içilmelidir.

Sindirim sistemi problemlerine Rezene, nane, ada çayı, lavanta ve kimyon gibi bitkilerimiz destek olacaktır.Soğuk algınlığına, mevsim geçişlerine destek için; mürver, ıhlamur, kuşburnu, zencefil, ekinezya, meyan gibi bitkileri içeren güvendiğimiz bitki çaylarını günde bir fincan tüketebilirsiniz.

SORULARINIZ İÇİN TELEFONUM: 532 4976142 SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM..