Çok masumane başlayan bir çevresel tepki, bir anda tüm ülkeyi saran bir direnişe dönüştü. Polisin akıl almaz tutumu olayı bir anda isyan noktasına getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının olayın fitili ateşlenene kadar proje hakkında açıklama yapmamış olması, polisin gölgeye dahi biber gazı sıkma arzusu, Bülent Arınç?ın ortamı yumuşatan açıklamalarına karşılık Başbakan?ın her zamanki tavrıyla gider yapması olayları daha da büyüttü. Olay gezi parkı, ağaç sevgisi, çevre duyarlılığından çıktı, hükümeti protesto eylemlerine dönüştü. Hükümet protesto ediliyorsa biz de provoke için orada bulunalım diyenlerin de çatışmaları ile hiç arzu etmediğimiz görüntüleri TV ekranlarında izlemek zorunda kaldık.

Tüm Türkiye?de gerçekleşen bu eylemlerin sadece doğa, ağaç, park ile alakası olmadığını, TC ibaresinin kalkması, bayram kutlamalarındaki değişim, alkol düzenlemesi ile bire-bir ilgili olduğunu biliyorsunuz. Hükümetin yaklaşımından hoşlanmayanlar için bu protestolar tabiri caizse ilaç oldu. Günlerdir sosyal medyada bir tarafın polisin yaptıklarını, diğer tarafın da göstericilerin yaptıklarını ortaya koyan fotoğraf, video paylaştıklarını görüyorum. İki tarafın da hatalarını ortaya koyana rastlamak pek mümkün olmadı.

Masumane bir tepkinin bu noktalara gelmesinde polis ne kadar suçluysa, Taksim?den çekildikten sonra orayı savaş alanına çeviren, devrim yapacağız diye esnafın dükkânlarını talan eden gruplar da o derece suçlu.

İnegöl?de de olaylar protesto edildi. Ne bir gaz bombası kullanıldı ne de biber gazı. Grup facebook üzerinden toplandı, hükümeti istifaya davet etti. Slogan attı, pankart açtı. Ama ne bir taşkınlık oldu ne de polisi zorlayan bir durum. Ben bu protestoyu düzenleyenleri tebrik ediyorum. Gayet demokratça, efendice tepkilerini ortaya koydular ve sessizce dağılıp evlerinin yolunu tuttular. İnegöl?e yakışır bir tavırdı.

Fakat bir konuya değinmeden geçmeyeceğim. İstanbul?da biliyorsunuz olaylar ağaçların kesilip AVM yapılacağı haberleri üzerine başladı. İnegöl?de de Uludağ Çay Bahçesi?ndeki ağaçlar kaldırıldı. Kesildi demiyorum, kaldırıldı diyorum. Zira İnegöl Belediyesi oradaki ağaçları başka bir bölgeye taşıdı. Oraya içerisinde otel ve alışveriş merkezinin de olacağı bir otopark yapılacak. Evet, İnegöl?e gerekli bir otopark ama İstanbul?daki park kadar İnegöl?deki parklara da sahip çıkmanız gerekmez miydi? Şahsen bir Sırrı Süreyya İnegöl?de de olsaydı o makinelerin önüne geçen, hoş olmaz mıydı? İnegöl AVM?de ilk açıklanan yeşil alan ile yapılan yeşil alan arasındaki farkı gördüğünüzde tepkiniz neden olmadı mesela? Bunları belirtirken ?Basın bunları neden yazmıyor? diyenler olacaktır. Sen tepki verdin de biz mi yazmadık?