Hamd alemlerin Rabbi olan Allah cc.'ya mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)'e, O'nun Aline, O'nun Ashabına ve kıyamete kadar O'nun izinden ayrılmadan Sünnetini ihya eden günlük hayatında idame etmek için gayret sarf eden tüm muvahhid ve muvahhidelerin üzerine olsun.

Tağutların hadlerini aşmada zirve durumunda olan bu yüzyılda, bu ümmet ne yapmalı? Televizyonlarının karşısında haber kolik olup dünyanın öbür ucunda (Arakan, Doğu Türkistan gibi) olan kardeşlerinin halini görünce ağlayıp, yanı başındaki (Suriye, Irak, Filistin gibi) kardeşlerinin durumunu görünce ''onlar bizi geçmişte sırtımızdan vurdu, onlar bunları hak etti.'' Gibi cümleler kurup vicdanlarını rahatlatmanın peşinde mi olmalı. Yoksa kardeşleri için bir şeyler yapmanın derdine mi düşmeli.

Bu ümmet ne yapmalı? İlk önce kim düşman kim dost onu tespit etmeli.

Hadleri aşmada sınır tanımayan Tağut düşmanınızdır.

Tağut; her azgın ve Allah'tan başka tapınılan her şey anlamına gelir. (1)

Tağut kelimesi birçok ayeti kerimede geçmektedir.

Allahu Teala şöyle buyuruyor. '' tağutu inkar edip, Allah'a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır.'' (2)

Bir başka ayeti kerimede '' Tağuta kulluk etmekten kaçınan...'' (3)

Yukarıda verilen ayetlerde geçen tağut kelimesinden kasıt, her türlü azgınlardır. Yukarıda verilen bilgilerden dolayı sihirbaz, kahin, azgın cinler ve doğru yoldan ayrılanlar tağut diye adlandırılmıştır. (4)

Tağut kim olursa olsun, nereli olursa olsun, hangi çağda yaşarsa yaşasın fark etmez... Tağut, tağuttur apaçık düşmanımızdır. Tağutun yerli olması veya yabancı olması (Amerika, İsrail, esad, sisi gibi) arasında fark yoktur... Kim Allah'a ve Rasulullah (s.a.v.)'e itaat etmekten yüz çevirir ve ilahlaştırdıkları hevalarından kaynaklanan hükümlerle egemenliği altındakilere hükmeder de Allah'ın hükümleri ile hükmetmezse, o tağuttur..

Şu anda dünya Allah cc hükümlerini istemeyen ve Allah cc 'ya düşman devletlerin hükümetlerin istilası altında. Nerede bir zulüm nerede bir kargaşa varsa bu tağutların varlığından dolayıdır. Özelliklede bu zulümler savaşlar halkı Müslüman olan ülkelerde mevcut. Biz Türkiye topraklarında olan Müslümanlar olarak, şöyle etrafımıza komşu devletlere bakalım. Suriye hemen güneyimizde tağutlar orada cirit atıyor, öbür komşumuz ırata tağutlar iş başında, mısır aynı şekilde tağutlar orada ortalığı karıştırıyor, Mısırdan biraz batıya gidelim Mali'de tağutlar zulüm yapmakta, daha nice yerler ismini dahi bilmediğimiz yerler zulüm altında tağutlar görevlerini hakkıyla yapıyor.

Bu ümmet ne yapıyor? Ne yapması gerek?

Düşmanımızı iyi tanırsak, onun hamlelerini tahmin eder ona göre savunmamızı yapar ve hamlemizle işini bitirebiliriz. Tabii ki eğer tanımazsak düşmanımızı tam tersi olur o bizim işimizi bitiriverir.

'' Allah'ım, Müslümanların üzerindeki kanlı elleri defet.

Allah'ım, Müslümanların üzerindeki kirli emelleri gider.

Allah'ım, Müslümanların üzerindeki sinsi planları boz.'' (Amin, Amin, Amin)

Fi emanillah

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) Müfredat Rağıp el-İsfehani C:2 Sh 129

(2) Bakara süresi 256. ayet

(3) Zümer süresi 17. ayet

(4) Müfredat Rağıp el-İsfehani C:2 Sh 129

.