Nedir protesto?

Yanlış görülen fikrin, hareketin yanlışlığını dile getirmek, tepki göstermektir.

Farkındalık oluşturmak noktasındaki katkısını inkar edemeyeceğimiz bu eylem, protesto edilen konuya hakim olmayan ve yanlışın nereden kaynaklandığını bilmeyeni doğru sonuca ulaştıramaz. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz demiş atalarımız. Dünya haritasını dahi kendi doğrularına göre yeniden çizen eğri adamlardan doğru bir adım beklemek saflıktır.

Bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın sözünü şiar edinen insanın, yılandan daha tehlikeli olduğunu söylemeye gerek duymuyorum. 5 duyu organımız vardır. Gözümüzle etrafımızda dönen dolapları, burnumuzla etrafımızda dönen dolapların kokusunu, kulağımızla dolaptan çıkan sesleri, dilimizle dolabın tadına ve derimizle dolabın varlığınıanlamış oluyoruz.

İblis ilk insanasonsuzluk vaadiyle yasak meyveye ''DOKUN!'' diyerek hata işletmiştir, ''DOKUNMA!'' diyerek de hataya düşürebilir. Neye dokunma? Suya sabuna dokunma. Su hayattır dokunmayan hayatına son verir, sabuna dokunmamak mikroplara davetiye çıkarmaktır. Dokunulmazlık zırhına bürünen insanları harekete geçirmek dokunaklı sözler ve eylemlerle mümkündür.

Dokunmatik ekran telefonları elimize alıp, veya klavyemize dokunarak kınamak düşmanımıza dokunacak bir eylem değildir, fitili ateşlemektir ancak ortada barut yoksa fitil parlayıp sönecektir. Laf üretmek üretimi artırmayacağı gibi tuhaf protestolar ile de kalkınmak mümkün görünmemektedir. Protesto etmeyi bilmeyenleri protesto etmek istiyorum ama nasıl olacak onu da bilmiyorum. Mesela şu tarz protestoları protesto ediyorum:

Kola satın alarak yollara dökmek

Hollanda'ya kızıp portakal bıçaklamak

Trump'a kızıp turp ısırmak

Trump'ı korkutmak için trampet kırmak (bunu uydurdum şimdi aklıma geldi)

Dolara kızıp yakmak, burun silmek

Haber bülteninde Trump maskesi taktırıp dans ettirmek ve dolarlar saçmak

Yabancı marka telefona ateş etmek....

Geçen sene Amerikan tıraşını protesto etmiştik ne değişti? Demek ki saç değil kafanın değişmesi gerekiyor.

Peki bu kafa nasıl değişecek? Şucu, bucu demeden ülkeye katkıda bulunacak fikirlerlebiraraya gelip, 5 duyumuzla kafa kafaya verip istişare ederek olacak. İşte sihirli dokunuş budur. Korkma sen de dokun!