Demokrat Parti kökenli bir ailenin çocuğu/torunu olduğumu her daim ifade ederim. Demokrasi yolunda başını veren Menderes?in hikayeleriyle büyümüş, 60 darbesinde aile yakınlarının tutuklandığı bilgilerini dedesinden/babasından dinlemiş biri olarak hep uzaktım CHP ve zihniyetine. Yazılarımda da gerek ulusal anlamda gerekse yerel anlamda fazlasıyla eleştirmişimdir CHP?yi ve Halk Partilileri. Fakat bir konuda haklarını vermek zorundayım.

4 yıldır muhabir olarak görev yaptığım Genç Gazete?de 7 yıldır sportif, siyasi, sanatsal yazılar yazmaya çalışıyorum. Birçok siyasi partiyi, partiliyi eleştirmişimdir. Alkışladığımda, takdir ettiğimde nedense çalmayan telefonum, eleştiri yazılarında sabahın köründe çalmaya başlar. Ne kalemimi satın alan kalır, ne bu yazılarımı neyin karşılığında yazdığım. ?Ne elde edemedin de eleştiriyorsun?? soruları da araya sıkıştırılır. ?Tamam da, bir hafta önce alkışladığımda neden bu soruyu sormadınız?? şeklindeki sorum ise havada kalır.

Dedim ya CHP?nin hakkını vermeliyim. Ne Erol Kazanç döneminde ne de Turhan Neşe döneminde bu kadar yoğun eleştirdiğim CHP?den bir kez sitemkar bir telefon almadım. Bir kez bana neyin peşindesin, kimin adamısın tarzında gayr-i ahlaki cümleler sarf etmediler. Partiye haber amaçlı gittiğimde bir Allah?ın kulu ters bir şey söylemedi. Bilakis Erol Kazanç?ı takdir ettiğim bir yazının ardından Erol başkan arayıp teşekkür etti.

Oysa İnegöl?de başta iktidar partisi olmak üzere genel anlamda sağ partilerden nedense bu tarz bir yaklaşım göremediğimi üzülerek ifade etmeliyim. Ben bundan sonra doğru olarak değerlendirdiğimi doğru, yanlış olarak yorumladığımı da yanlıştır diye yazmaya devam edeceğim. Yine AK Parti?yi, ya da partiliyi, Saadet, CHP, MHP vs hangi siyasi düşünceden olursa olsun doğru yaptıklarında alkışlayıp, hatalarında eleştireceğim. Ama bu CHP tarzının diğer partilere örnek olmasını temenni ediyorum. Bu davranışları nedeniyle de CHP ilçe örgütüne teşekkür ediyorum.