Son bir ayın önemli gündem maddelerinden bir tanesi de vatandaşları dolandıran Çiftlik Bank hadisesiydi.25 Yaşlarında çocuk denecek yaştaki bir uyanık, binlerce insanın parasını alıp yurt dışına kaçtı.

Bu hadiseden sonra dikkatler yurt dışına kaçan Tosuncuktan çok, binlerce insanın bu tuzaklara nasıl düştüğü üzerinde toplandı.Bilindiği gibi hiçbir şey sebepsiz değildir.Her olayı hazırlayan mutlaka bir ön nedenler vardır.

Çiftlik Bank ne ilktir nede (böyle giderse) son olacaktır.Tosuncuğun 25 yaşında olduğuna şaşıranlar bundan yıllar öncesindeki Bankerler faciasında bir bankerin sadece 18 yaşında olup yüzlerce insanı dolandırdığını hatırlasınlar.

Demek ki mesele dolandırıcının genç veya yaşlı olma meselesi değildir.Asıl sorun bizlerin bu hale yani bedava kazanma haline nasıl düştüğüdür.

Şöyle bir düşünelim ve bedavacılığın hayatımızın hangi alanlarından başladığına bir bakalım:

-Öğrenciyken Kopya Çekerek Bedavadan Geçmeye Çalışmak:Beklide ruhumuza yerleşen ilk bedavacılık örneği kopyadır.Öğrenmeden ter dökmeden,ahlaki olmayan hatta bir nevi hırsızlık olan kopya ile geçmeye çalışmak hayatımıza giren ilk bedavacılıktır.

-Soruları Çalmak:Yıllarca ders çalışan insanların emeğiyle alay edercesine sadece sınav gecesi gelen soruların cevaplarıyla ertesi gün ter dökmeden tam not almak bedavacılığın diğer önemli ayağıdır.Özellikle bu metot FETÖ'cuların kullandığı en önemli sahtekarlıktı.

-Araya Adam Sokmak:İş bulmak için ehil olmaktan çok dayısı olanın kolay iş bulması."Hele bir söyle bizimkini işe alsın"deyimi meşhurdur.Çalışan ve hak edenden çok adamı olanın işe yerleşmesi bedavacılığın başka bir önemli maddesidir.

-Şans Oyunları:İnsanlara ter dökmeden yata yata para kazandıran en önemli faktörlerden biriside şans oyunlarıdır.Milli Piyango,Toto,Sayısal Loto,At yarışları v.b. oyunlar insanlara ter dökmeden para kazanmaya teşvik eden unsurlardır.Oysa Yüce dinimiz bütün şans oyunlarını Şeytanın pislikleri olarak tasvir etmektedir." Ey iman edenler! içki (ve benzeri şeyler), kumar (her türlü şans oyunları), putlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz"(Maide,90).

-Faiz:Bedava ve yata yata para kazanmanın diğer önemli yolu da Allah'ın kesin haram kıldığı faizdir.Ancak ne yazık ki Bankalar kim daha çok faiz verdiğinin yarışı içerisindedirler.Para sahibi insanlar elindeki parayı yatırıma çevirip birkaç insana iş ve aş sağlamak yerine en çok faiz veren bankaya parayı yatırıp sırt üstü yatarak yemenin derdindedirler.Oysa Kur'an alış verişi helal, faizi de haram kılmıştır." Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alışveriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır..."(Bakara.275).

-Bedavacılık bununla da yetinmeyip dine kadar sirayet etmiştir.Az bir amelle çok sevap kazanma anlayışı,elini cebine atmadan,infak etmeden,fakiri fukarayı gözetmeden şu kadar sayıda şunu okursan şu kadar tespih çekersen Cenneti garantilersin anlayışı maalesef haddinden fazla yaygınlaşmaya başlamıştır.

Ter dökmeden,sıkıntı çekmeden birkaç tespih çekerek birkaç yüz tane şunu bunu okuyarak Cenneti vaat edenlerde aslında El Çiftlik Vel Bankası'nı çoktan kurmuşlardır.

UNUTMAYIN:Allah Çiftlik Bankası (Bedavadan kazanma) anlayışını şu ayetle ret eder:" İnsan için ancak çalıştığı vardır."(Necm,39).

Ve Allah El Çiftlik Vel Bankası (Bedava Cennet) anlayışını da şu ayetle ret eder:" Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü'minler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı pek yakındır."(Bakara,214)