Türkiye orta vadede 2023 yılına ilişkin hedeflerine ulaşma üzerine projeler üretiyor. Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılında birçoğu ekonomik vaatleri içeren hedefler sık sık siyasiler tarafından ifade ediliyor.

İnegöl'de de Türkiye'nin 2023 hedefine uygun olarak -3 milyar dolar ihracat gibi- ekonomik hedefler iş adamları ve sivil toplum kuruluşları tarafından bahsediliyor.

2023 yılına ilişkin İnegöl kendine ekonomik hedeflerin yanına mutlaka iki temel sorunla mücadeleyi de eklemeli. Bu hedefler ekonomik hedeflerden çok daha önemli bir noktaya doğru ilerliyor.

Bunlardan ilki kirlilik. Bugün karşı karşıya kaldığımız en temel sorun. Ekonomik gelişimin de bir sonucu. Ovaya kurulmamız nedeniyle her kış ayında konuştuğumuz 'Hava kirliliği' başta olmak üzere, her türlü kirlilikle etkin mücadeleye şimdiden başlamak zorundayız.

Dünkü gazetemizle okudunuz. Endüstriyel atıklar ve bunların yakılması havamızı, derelere atılması suyumuzu kirletiyor.

İnegöl'e yakışmayan ve hem hastalığa hem de görüntü kirliliğine sebep olan çöpler, eskimiş, atıl durumda olan yine görüntü kirliliği oluşturan binalara kadar her türlü kirlilik ile mücadele şart.

Bunu her ötelememiz gelecek adına çocuklarımızın bu ilçeden kaçmasına, şehrin yaşanmaz hale gelmesine sebep olacak.

Türkiye'nin -bana göre- en güzel, en yaşanabilir şehri konumunda olan İnegöl, 2023 yılı hedeflerini gerçekleştirirken; ne kadar yaşanabilir bir noktada olacağını da hesaplamak gerekiyor.

Belki -özellikle sabah ve akşam saatlerinde bazı noktaları bir kenara bırakırsak- bugün tam anlamıyla hissetmiyor olsak da trafik sorunumuz bu gidişle işin içinden çıkılamaz bir noktaya doğru hızla ilerliyor.

Hızla artan araç sayısına mukabil şehrin -bir çok- cazibe noktalarının aynen durması, kamu kurumlarının, okulların, bankaların birbirlerine yakın alanlarda yer alması, trafik sorunumuzun daha da artmasına sebep oluyor.

Bir dönem gündeme gelen bankaları farklı bir noktaya taşıma fikri neden hayata geçirilmedi acaba? İnegöl'de trafiği ciddi manada rahatlatacak bir adım olabilirdi.

Kullanım süresi geçmiş, deprem testinden tam anlamıyla geçememiş olan Hükümet Konağı'nın yanında iki okul, etrafında onlarca ATM ile trafiği kilitlemesi de çözüm bekleyen bir başka konu.

Eğer Hükümet Konağı yenilenirse - ki Kemalpaşa yeniliyor, İnegöl'ün de en kısa sürede yenilemesi şart- yine bu bölgede değil, farklı bir alanda olması trafiğin rahatlamasına imkan tanıyacaktır.

Bir çok sorunu bunun yanına ekleyebiliriz belki ama çözüm bekleyen ve 2023 yılını karmaşık, kirliliği artmış, trafiği tıkanmış bir İnegöl ile değil; daha huzurlu ve konforlu bir şehir olarak karşılamayı istiyorsak; hepimizin bu konuya yardımcı olmamız gerekiyor.

Siyasiler ve bürokratlar bu iki temel konuya daha çok eğilmeli. Yoksa İnegöllü dahi bu ilçeden kaçmak isteyecek.