Bursa?daki Cumhuriyet kutlamalarında, Bursa Valisi Şahabettin Harput, prosedüre rağmen CHP çelenginin Anıt?a bırakılmasına müsaade etti.

Çelenk sunumundan sonra, CHP İl Başkanı Metin Çelik de Vali Harput?a teşekkür etti.

Bursa Emniyeti?ne bağlı polisler de, Atatürk Anıtı?ndan Kent Meydanı?na uzanan CHP yürüyüşünde, son derece olgun bir tutum sergiledi.

Bursa?da yapılan tören, Ankara ve İnegöl?de yapılan törenlere nazaran örnek bir tören oldu.

Aslında bu konuda yazmayı düşünmüyordum. Ancak bu konuda gereksiz bir gündem oluşunca bir şeyler söyleme gereği duydum.

Bir kere heykel önü törenlerini çağdaş ve medeni bulmadığımı belirteyim.

Bu tür törenleri halktan kopuk, soğuk ve aşırı resmi görüyorum.

Söz konusu cumhuriyet ise, mesele anıt önüne çelenk koymak değildir.

Anıt önüne çelenk koymayı kutsallaştırırcasına bir mücadele içine girmenin anlamı yok.

Çelenk konusundaki sınırlamayı da, bu sınırlamaya gösterilen tepkiyi de çok anlamsız buluyorum. Bu tür çağdışı saplantıları aşmalıyız.

Anıt önüne 3 çelenk koysak ne olur, 30 çelenk koysak ne olur?

Hangi çağda yaşıyoruz?

Hangi medeni ülkede, bayramlar bu tür resmi uygulamalarla kutlanıyor?

Birlik ve beraberlik sergilememiz gereken bayramları, ?senin benim bayramım? kavgasına çevirmenin kime faydası var?

Bir gün önceki Kurban Bayramının coşku ve etkinliğinden hiç mi ders almıyoruz?

Kurban bayramı ile ilgili kanuni bir düzenleme, resmi bir uygulama olmamasına rağmen, bütün toplum bu bayrama neden sahip çıkıyor acaba?

Hiç düşündük mü bunu?

Mili bayramlarımız da halkın katılım ve coşkusuna teslim edilmeli.

Milli Bayramlarımızı statlara ve heykel önü törenlerine hapseden anlayıştan vaz geçmeliyiz.

Ne dini, ne de milli değerlerimiz hiçbir partinin tekelinde değildir.

Olmamalı da.

ORDU GÖREVE?

Ülkemizde oluşturulmaya çalışılan tabloya bakar mısınız?

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Taksimdeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında, Atatürk anıtına çelenk koyma törenine katılan askerlere darbeyi çağrıştıran sözler sarf etti.

Salıcı, askerlere elini kolunu sallayarak ?Sizin korumanız gereken Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz? diye bağırdı.

Çok çirkin bir çıkış

2003 yılındaki, Cumhuriyet mitinglerinde açılan; ?Ordu göreve pankartını bu tablonun neresine koyacağız peki?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile il başkanına tepki gösterdi: ?Kimse darbelerin arkasında duramaz.Darbeden medet uman CHPli olmaz? dedi.

Olması gereken bu.

Cumhuriyet hepimizin.

Bırakın, halk bayramını dilediği gibi kutlasın, ya da kutlamasın. Halk tercihini kendi yapsın.

İnegöl?de de, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Cumhuriyet Yürüyüşü düzenlendi. Halaylar çekildi.

Yürüyüş sırasında, gökyüzüne beyaz güvercin bırakıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı Cumhuriyet yürüyüşü öncesi Atatürk Bulvarını Türk bayrakları ile donattı.

Bunlar CHP adına güzel şeyler.

Ancak, Kutlama etkinliklerinin, halktan uzaklaştırılıp göstermelik bir anma şekline sokulduğunu iddia edip, ısrarla anıta prosedür dışı çelenk koyma girişimini, halktan kopuk ve göstermelik bir davranış olarak değerlendiriyorum.

Demokrasi dediğimiz şey;kuralların işletildiği sistemse, bu girişimi yasa dışı buluyorum.

Cumhuriyet dediğimiz şey; halkın yönetimi ve tercihi ise, bu girişimi halktan kopuk buluyorum.

Sözü uzatmanın anlamı yok aslında. Biz takım tutar gibi parti tuttukça, bu tür kavgaları daha çok yaşarız.

Aynı geminin yolcuları olduğumuzu unutmayalım lütfen