İşleyen demir ışıldar misali gelişmiş toplumlar gelişimlerini ve değişimlerini eğitim marifetiyle yapmakta. Eğitim, toplusal değişimin kilidi olmuş olacak ki kutsal kitabımızın ilk ayeti 'İkra'(oku) olarak inmiştir.

Eğitimin değişim gücünü, Müslümanların gelişiminde kullanan Peygamberimiz, Bedir Savaşı sonunda esir aldığı Mekkelilerden, her 10 Medineliye okuma yazma öğretmeleri karşılığında Mekkeli esirleri serbest bırakmıştır. Yine eğitim ve bilimin önemini Peygamberimiz 'Çin'de de olsa ilmi arayınız çünkü ilim öğrenmek her Müslüman'a farzdır.'

Hadisiyle daha da pekiştirmiştir. Hz Ali ise 'Bana bir harf öğretene kırk yıl köle olurum.' Sözüyle insanların cahil olmaması gerektiğini ve bir harfin bile çok değerli olduğunu belirtmiş, eğitimin toplumsal değişim üzerinde ki etkilerini anlamlı bir şekilde ifade etmiştir. Yine Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 'Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.' Sözüyle eğitimin değişim gücünü güçlü bir şekilde ifade etmiştir.

Eğitimin değişim gücünün kendi saltanatlarını yıkacağından korkan, kendini sözde aydın kabul eden bazı cahil profesörler var. Nihayetinde 'Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum' diyecek kadar toplumun gelişmesini istemeyen beyinleri küflü sözde eğitimli cahiller var.

Bu adama sormak lazım, kardeşim sen kimin davulunu çalıyorsun. Ezilenlerin, mazlumların ve mağdurların sözcüsü müsün, yoksa emperyalist güçlerin mi? Sen peki niçin okudun ve profesör oldun? Git dağ başına, tek başına mağaranda yaşa, topluma da zararın olmasın, kendine de.

Bir insan olarak benim derdim, ülkem, insanları ve insanlık. 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' felsefesi sakat bir düşüncenin tezahürü. Bireylerin niteliklerini önceliğine alan, gençliğinin politik inşasını yeniden planlayan, eğitimin felsefi temellerinin hangi değerlere dayanacağını, farklı medeniyetlerin eğitime yaklaşımlarını, ülkelerin sosyal kültürel arka planlarını ve tarihsel gelişimlerini, kendine özgü bir sistem içinde inşası yapılmalıdır.

Eğitimin mevcut durumu yeni gelişmelere, yeni değişimlere ve toplumun beklentisine cevap veremediği gibi küresel güçlerle mücadele etme yönünden de yetersiz kaldı. Küresel güçlerin terör ve finans tehdidi altındaki Türkiye'nin durumu gerçekten zordur. Günümüz dünyasında ki eğitim anlayışında, sosyal hayatta ki genel değişmeler ve bilimsel gelişmeler temel alınarak, eğitim planlamaları yapılmalıdır.

Bu bağlamda, bilgi tabanlı değişim hareketlerine uyum sağlayacak iyi insan yetiştirme felsefesi temel alınmalı.

Bilimin ve ilimin ışığı altında gelişmeleri destekleyen, sistemin güçlü ve zayıf yönlerini, fırsatlarını ve tehditlerini dikkate alan; nitelikli ve ferasetli insan kaynağının iş başında olmasını merkezine alan; adaletin, insan hak ve hukukunun öncelikli olduğu; insanları ötekileştirmeden değişimin mucizesi eğitim sistemi yeniden inşa edilmelidir. Çünkü eğitim, değişimin mucizesi vazgeçilmez anahtarıdır.

'Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, eğitim zaferleriyle desteklenemezse, o zafer taçsız kalır.'