Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen sarsıntılar sebebiyle yeniden depremi konuşur olduk. Çoğumuz unutmuştuk oysa.

1999'daki Marmara Depremi, hepimizi sallayınca paniğe kapılmıştık. Sonra depremi unuttuk. İnsanız ya unutuyoruz ya da üzerinden zaman geçince tedbir alma işinde gevşek davranıyoruz.

Bir gerçek var; ne altımızdan geçen fay hattına güvenebiliriz, ne İnegöl'ün zeminine ne de eskiyen binalarımıza...

Korkmayalım ancak tedbir alalım. Çünkü uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda, bölgede; 7 ve üzerindeki şiddetlerde deprem bekleniyor.

Deprem kendini hatırlattı. Peki biz ne yapıyoruz? Aldığımız bir tedbir var mı? Dün meydana gelen depremler, İnegöl'ün depreme hazırlıklı olup olmadığı tartışmalarını da tekrar alevlendirdi.

1999 ÖNCESİ BİNALARIMIZ SAKAT

Belediye Başkanı Alinur Aktaş, önceki yıllarda Olay Gazetesi yazarı Ahmet Emin Yılmaz'a yaptığı açıklamada; "1999 depreminden sonra yapılan binalarda bir sorun yok. Çünkü hem kat sınırlamasına uyuldu, hem de depreme dayanıklı yapılar oldu. Fakat İnegöl'de 1999 öncesi izinleri verilmiş 6-7 katlı yüksek binalar var. Bunların sayısı 70 civarında. O binalar için kaygılıyım" diye konuşmuştu.

2011 yılında İnegöl'de Deprem Araştırma Komisyonu kurulmuştu.

Bu komisyonun başkanlığını yapan İnşaat Yüksek Mühendisi Özgür Öztürk, İnegöl'ün olası bir depreme hazırlıklı olmadığını rapor etmişti.

2 sene önce bu konuda açıklama yapan Öztürk; "Birçok kez ifade ettiğimiz bir gerçek şu ki, ilçemizde meydana gelebilecek muhtemel hiçbir afete tam anlamıyla hazırlıklı değiliz. Ve hiç bir yetkili hazır olduğumuzu iddia edemez." Diye konuşmuştu.

İNEGÖL RİSKLİ İLÇE

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi'nden Necati Şahin yaptığı bir açıklamada; Bursa'da 30 yıl içerisinde 7 şiddetinin üzerinde deprem beklenmektedir."şeklinde konuşmuştu.. Bursa'nın ilçeleri arasında en riskli olanların İnegöl, Gemlik. Yıldırım, Osmangazi, Gürsu ve Mudanya olduğunu kaydetmişti.

Bizim meşhur Kuzey Anadolu Fay hattımız var. Hala bu fay hattının bir kolunun yakından mı uzaktan mı geçtiğini tartışanlar var.

TEDBİR ALIYOR MUYUZ?

Fayları yaratan Allah. Kıran harekete geçiren de Allah. Biz kullara düşen tedbir almak. İşte asıl konuşmamız gereken mesele bu.

Marmara depremi sonrasında yapılaşmada bir takım tedbirler alındı. Kat sınırlaması da getirildi. Ancak eski İnegöl ve eskiyen binalarımız olduğu gibi duruyor.

Her an bir deprem afeti olma ihtimali var mı? Var. Peki Afet sonrası için kent tatbikatımız var mı? Afet planımız var mı? Organize ekiplerimiz var mı? Mahalle muhtarlarına kadar yayılan bir hazırlığımız var mı? Diyeceksiniz ki muhtar ne yapabilir? Her birimizin yapacağı şeyler var.

Her mahallede afet konteynırımız olmalı. İçine gerekli müdahale ekipmanı konulmalı. Her mahallede gönüllü ekipler oluşturulmalı.

GEÇ KALMAYALIM!

Deprem Araştırma Komisyonu tekrar etkin hale getirilmeli. Bu konuyu gündemde tutan bir merkez olmalı. Bu merkez eliyle halkın tez elden eğitilip bilinçlendirilmesi lazım.

Bu konuda ilerleme kat eden şehirler var. Deprem konusuna hakim kurum ve kuruluşlar var. Bunlarla görüşüp tecrübelerinden faydalanmak lazım.

Hasarlı, eski, yorgun binalarımız var. 2000 öncesi yapılan tüm binaların gözden geçirilmesi şart. 1998'den önce yapılan 20 yaşın üzerindeki binaların ya yıkılması ya da güçlendirilmesi gerekir. Büyükşehir gücü ile bu işlere el atmak lazım. Riskli, eski binalarımızdan kurtulmanın tek yasal çözümü kentsel dönüşümdür. Bu konuda projeler üretmek lazım. Üretilen projeleri hayata geçirmek lazım.

Bana göre Başkan Aktaş'ın en önemli projesi Yeni İnegöl projesidir. Yeni İnegöl, kentimizin geleceği açısından bir hayat projesidir. İnşaat sektörünün ovadan çıkıp yeni İnegöl alanına yönelmesi lazım...

Velhasıl; 6306 sayılı kanun,Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, ne gerektiriyorsa yerine getirmek lazım. Deprem kendini hatırlattı. Biz de bu yazımızla; etkilinden yetkilisine, kendimizden size, yapabileceklerimize dair, bir hatırlatmada bulunmak istedik.