Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde devam eden sarsıntılar sebebiyle depremi konuşmaya devam ediyoruz.

Çanakkale'de ard arda yaşanan depremlerin ardından, İnegöl'den bazı isimler çıkıp İnegöl'ün deprem riskli ile ilgili açıklama yaptı. İnşaat Yüksek Mühendisi Özgür Öztürk ve Jeoloji Mühendisi Ümit Bostancı bunların başında geliyor.

Umarım sadece konuşmakla kalmayız. Çünkü konuşmaktan çok depreme hazır olmamızı sağlayacak işlerle meşgul olmalıyız. En önemlisi; binalarımızı depreme dayanıklı yapmalıyız. Deprem bilincine sahip olmalıyız. Afet sonrası için her türlü ihtimali dikkate alarak hazırlık yapmalıyız.

TEDBİR ALMAKTA GEÇ KALMAYALIM

Fay hattımız var mı? Var.

Deprem olma ihtimali yüksek mi? Yüksek...

İnegöl'ün zemini sakat mı? Sakat...

Peki depreme şehir olarak hazır mıyız? Maalesef hayır.

Bu korkulacak bir durum mu?

Hayır, bu tablonun sonucunda korku değil tedbir çıkmalı.

Geçen hafta da yazdım; Fayları yaratan Allah. Kıran harekete geçiren de Allah. Biz kullara düşen tedbir almak. İşte asıl konuşmamız gereken mesele bu.

Marmara depremi sonrasında yapılaşmada bir takım tedbirler alındı. Kat sınırlaması da getirildi. Ancak eski İnegöl ve eskiyen binalarımız olduğu gibi duruyor.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Diyelim ki kentsek dönüşüm tamamlandı. Tüm binalarımız depreme karşı dayanıklı oldu. Yine de deprem yıkıp geçemez mi? Tabiki, kimse hiçbir şeyin garantisini veremez. Öyleyse deprem sonrası için hazırlık da hayati önem taşıyor.

Aynı soruları yine soracağım. Çabuk unutuyoruz çünkü... Afet sonrası için kent tatbikatımız var mı? Afet planımız var mı? Organize ekiplerimiz var mı? Mahalle muhtarlarına kadar yayılan bir hazırlığımız var mı?

Her mahallede afet konteynırımız olmalı. İçine gerekli müdahale ekipmanı konulmalı. Her mahallede gönüllü ekipler oluşturulmalı.

Deprem Araştırma Komisyonu tekrar etkin hale getirilmeli. Bu konuyu gündemde tutan bir merkez olmalı. Bu merkez eliyle halk tez elden eğitilip bilinçlendirilmeli.

Bu konuda ilerleme kateden şehirler var. Deprem konusuna hakim kurum ve kuruluşlar var. Bunlarla görüşüp tecrübelerinden faydalanılmalı.

Hasarlı, eski, yorgun binalarımız var. 1998'den önce yapılan 20 yaşın üzerindeki binaların ya yıkılması ya da güçlendirilmesi gerekir. Büyükşehir gücü ile bu işlere el atmak lazım. Riskli, eski binalarımızdan kurtulmanın tek yasal çözümü kentsel dönüşümdür. Bu konuda projeler üretmek lazım. Üretilen projeleri hayata geçirmek lazım...

YENİ İNEGÖL HAYATİ BİR PROJE

Aynı tespitimi yenileyeceğim: Bana göre Başkan Aktaş'ın en önemli projesi Yeni İnegöl projesidir. Yeni İnegöl, kentimizin geleceği açısından bir hayat projesidir. İnşaat sektörünün ovadan çıkıp yeni İnegöl alanına yönelmesi lazım...

Velhasıl; 6306 sayılı kanun, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, ne gerektiriyorsa yerine getirmek lazım.

Bu işin altın kuralı şu; Doğal afetlerin önüne belki geçemeyiz. Ancak oluşacak tahribatı asgariye indirebiliriz.

BİR PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı da bu konuyu dert edinenlerden biri. Afetlere hazırlık ve Arama Kurtarma birimi projesi hazırlamış. Şimdilik; İnegöl Belediyesi, İHH, İNGAZ ve Kent Konseyi'nin üzerinde çalıştığı bir proje bu. Sonraki aşamalarda halka daha da genişleyebilir.

Ayrıntılarını yetkililer zamanı gelince paylaşacaktır. Özetle bu proje ile deprem öncesini ve sonrasını dert edinen bir merkez hedefleniyor. Sadece deprem değil mesele, tüm doğal afetler için böyle bir merkeze ihtiyaç var. Umarım en kısa sürede bu proje ile ilgili somut adımlar atılır.

Deprem öncesi ve sonrası için; Büyükşehir Belediyesi ve İnegöl Belediyesi başta olmak üzere, İnegöl Kaymakamlığı ve ilgili kurumların katılımı ile gereken hazırlıkların yapıldığını ve yapılacağını umut ediyoruz.