Zatına layık şekilde Hamd-u Sena Allah'a, sınırsız Salat ve Selam Yüce Resulullah'a

Yüce Rabbimiz akıl sahiplerine "burada düşünenlere ibretler vardır, aklını kullananlar için deliller vardır" diye ayetlerde vurgular yapar.

Dünyamız, Ay ve Güneş..

Dünya, Güneşin etrafında, Ay hem Dünyanın hem Güneşin etrafında dönmektedir. Cenabı Hakk, yaşadığımız alemi dönüş hareketiyle var etmiştir ve hala bu yaratış devam eder. Yaşadığımız bu alemin dairesel olmasında bir hikmet olabilir mi?

Elektronlar, atom çekirdeğinin etrafında dönüş halindedir. Bu dönüş de dairesel özelliğe sahiptir. Elektronlarda tıpkı Güneş sistemindeki gibi hem kendi etrafında hem de atom çekirdeğinin etrafında muazzam bir hızla dönerler. Buna mikro alemdeki dönüş dersek, Güneş sistemindeki dönüşe makro alemdeki dönüş diyebiliriz. İnsan da bir başka alemdir ve onda da dönüş hareketi vardır.

BAŞLANGICIMIZ ALLAH TEALA'DAN, SONUMUZ ALLAH TEALA'YA

Cenabı Hakk bizleri de benzer dönüş hareketinde var etmiştir.

Ayeti Kerimede " Şüphesiz biz Allah'tan geldik ve dönüşümüz yine O'nadır. (Bakara 156. ayet) buyrulur.

Başlangıcımız Allah Teala'dan, sonumuz Allah Teala'ya

Burada yine bir hareket söz konusudur. Hareket doğrusal değil, dairesel şekilde olmalıdır. Tıpkı Dünyamız tıpkı elektronlar gibi. Zira başlangıç ile son aynı noktadır. Bir çember gibi..

Yüce Allah, ruhlarımızı yaratmış ve "Ben sizin Rabbiniz değil miyim" diye sorduğu alem bizim başlangıcımızdır. Son yine aynı yer yani başlangıç noktasıdır.

İMTİHANIN BAŞI DA SONU DA AYNI YERDEDİR

Biz Elest Bezm diye yukarıda bahsedilen ruhlar aleminde verdiğimiz kararların yada tercihlerin aynısını bu dünyada yaşıyoruz. Ne cevap verdiğimizi bilmememiz imtihanın bir hikmetidir.

Bu imtihanın dönüş formunda ayarlanması Ademoğlunun hatalarından sonra Yüce Rabbine dönmesi yani tövbe etmesine vesile olur. İman hakikatine erenin, günahlarından tevbe etmesi bu sayede olur. Bu hakikate eremeyen ise dönüş hareketinden habersiz olduğundan dünyada gayesiz yaşar ve merhametten mahrum kalır.

Dönüş hareketiyle yaratılmış olmamız Yüce Rabbimizin merhametinin bir tezahürüdür. Buradan çıkarılacak başka bir derste Ya Varis isminin tecellisiyle insan evladı kendini dünyanın merkezine koyarak her şeylere sahibim dememesi üzerinedir. Gerçek Varis Cenabı Hakk'tır. (Esmaül Hüsna, Seyyid Muhammed Ruhi 7. cilt)

Mülk O'nundur. O'nun mülkü varlığını devam ettiriyorken biz faniler bu handan gelip geçiyoruz.

Bu iki hikmetten birincisi: Dönüşün dairesel olması; bizi Cenabı Hakk'a yönelterek tövbeye sevk etmesidir.

İkincisi: Mülkün gerçek sahibinin (Ya Varis) Allah Teala olduğunu göstererek şu dünyada çakılı kalmayacağımıza, hesabın varlığına dair işaretleri, delilleri vermesidir.

Muhabbetle kalın..