Gencin biri sevdiğine haber ulaştırmış: "Eğer yağmur yağmazsa bu gece falan vakitte evinizin balkonu altında olacağım. Seni ölümüne seven filanca.
Bizim inegöl'lü bazı abilerin vatan sevgisi de buna benziyor.
Mangalda kül bırakmıyorlar. Temsil ettikleri kuruluşlar adına yaptıkları açıklamalarda hamaset her yeri kaplıyor. Gelgelelim müşterilerine verdikleri cevaplarda "bugün itibari ile vadeli satışımız yoktur." diyorlar. Mekanlarını satışa kapatıyorlar. "Ancak fiyat etiketsiz satış yapabiliriz." diyorlar. Tüm bu arkadaşlar vatan sevdalısı oluyor ama "Bu iş böyle gitmez." diye her fırsatta ikaz görevini, her türlü hakareti göze alarak yapanlar "tu kaka" ilan ediliyor.
"Şimdi tabi bizde bir adet var. Yani ülkede başımıza birşey geldiği zaman dış kuvvetler, dış güçler denir, yabancılar deriz, şu deriz, bu deriz hem bazen onlara isimler de buluruz ve bunlar sebebi ile işte biz ayağa kalkamıyoruz, kalkınamıyoruz, birliğimiz beraberliğimiz bozuluyor filan.
Yani bu doğru da olabilir ancak ben buna katılamıyorum.
Niye katılamıyorum?
Eğer sizin bünyeniz güçlüyse sağlamsa bünyede olan virüs hiç bir zaman sizin o bünyenize zarar veremez."
Yukarıdaki tırnak içindeki bölüm tamamen sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş konuşmalarından birine ait.
Ben demedim O dedi.
Sosyal medyada yaptığım bir paylaşım aşırı dikkat çekti.
"Başlasın artık Diriliş.
Başlasın artık Payitaht.
Kalmadı tahammül, kalmadı vadesi.
Yetiş ya Kurtlar vadisi."
Bu paylaşımı yapmama yol açan ise birisinin "dolar düşsün diye salavat zinciri oluşturalım." çağrısı ve binlerce insanın bu çağrıya destek vermesi oldu.
Peki aslında biz ne diyoruz?
-Faizi özendirmeyin, üretime önem verin.
Kumar, şans oyunları toplumu bozar, gelin vazgeçin.
Hayvancılık ve tarım çok önemlidir. Gereken destek verilmelidir.
Tv dizleri toplumun ahlakını bozuyor önlem almalıyız.
Üretim, üretim muhakkak üretim.
İşte o zaman "dış güçler" fasa fiso olur. Eğer doğru yola dönülürse "dolar krizi" çerez olur.
Türkiye tüm mazlumların umudu olur. Bu topraklar 80 milyonu değil 180 milyonu rahatlıkla besleyebilecek büyüklüktedir. Yeterki milli bir görüş ile yönetmeye karar verelim. Haydi o zaman hep birlikte söyleyelim ve gereğini yerine getirelim.
"Hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n nasir"
