Milli Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan için vefatının 1.yılında anma programı düzenlendi. Gazeteci kimliğimden çok vatandaş kimliğimle bu atmosferde bulunmak istedim. Ülkemin siyasi ve sosyal hayatında önemli izler bırakan Erbakan Hoca?nın şahsım üzerinde de önemli bir yeri var. Buna vefa ya da saygı deyin, anma etkinliğinde bulunma gereğini hissettim.

1-Etkinliği Saadet Partisi İlçe Teşkilatı düzenledi. Ancak anılan isim Saadet Partisini de aşarak daha geniş kitlelere mal olmuş bir isim. Bu açıdan salonda, Saadet Partisi teşkilatı üyelerinin yanında farklı kesimden de isimleri aradı gözlerim. Ak Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli ve birkaç dernek başkanı haricinde kimseyi göremedim.

2-En azından bu çizgiden tanıdığımız ve sonrasında milletvekili olan Sedat Kızılcıklı, Hüseyin Şahin, Ahmet Sünnetçioğlu, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Kent Konseyi Başkanı Burhan Alıcı burada olmalı idi diye düşündüm.

3-Bu tür etkinliklerde, açılışta K.Kerim?i tanınmış hoca efendilerden dinlemeye alışkınız. Ancak burada Osman Demircan gibi Milli Görüş davasının demirbaşlarından birinin tercih edilmesini çok anlamlı buldum.

4-Salonu dolduran topluluğa baktığımda ilginin büyük olduğunu gördüm. Sadece Saadet Partisi?nden değil, Ak Parti ve Has Parti tabanından da katılımcılar vardı. Başta da belirttiğim gibi her kesimden insanın olması bu etkinliğe yakışırdı.

5-Salonda, sunulan sinevizyon eşliğinde coşku ve hüzün iç içe idi. Erbakan Hocanın her karesi salondakileri geçmişe götürmeye ve yakın siyasi tarihimizi hatırlatmaya yetti.

6-Erbakan için okunan 105 hatmin duası yapıldı. Çevremden bu hatme iştiyakle iştirak eden dostlarımın varlığını biliyorum.

7-Erbakan Hocayı, en yakınından, çalışma arkadaşlarından, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan anlattı. Anlatılardan bir kez daha kani oldum ki; Erbakan Hocayı ne yeterince anlayabildik, ne de ülke olarak kendisinden yeterince faydalanabildik.

Etkinlikle ilgili ayrıntıları haberimizden okuyabilirsiniz. Ben konuşmalardan not aldığım birkaç noktayı da paylaşmak istiyorum:

1-1965?te 3 kişi ile yola çıkan Erbakan Hocayı, 2011 yılında Fatih Camiinde milyonlar uğurladı.

2-Şevket Kazan, avukat olarak kazanılmasına vesile olduğu bir mahkemeden bahsederken, hep ben kelimesini kullanır. Bunun üzerine ?Ben? demeyi hoş karşılamayan Erbakan Hoca kendisini uyarır: Şevket sen bir tövbe etsen iyi olur der.

3-Erbakan hoca besmelesiz hiç bir kağıdın üstüne yazı yazmazdı. Bakanlar kurulu kararında bile, kağıdın üzerine bismihi yazıp imza atardı.

4-İnancı çok müthişti. Konuşurken inanarak konuşurdu. Hocamız inanç tekeden süt çıkartır derdi.

5-Her alanda uygulanabilecek bir temel programa sahipti. O işi başarmak için dört ana unsur öngörürdü. Plan, program, organizasyon, takip...

6-Erbakan Hoca, Refah Partisinin kapatıldığını Bursa?da öğrendi. O zaman ?Bu kararın okyanustaki bir damla kadar değeri yok. Yolumuza aynen devam edeceğiz? demişti.

Yazımızın sonunda Temel Akdağoğlu?na ait İnegöl?den bir Erbakan Hatırası ile yazımızı tamamlayalım:

?Bursa İnegöl?de miting sonrası ERBAKAN Hoca?mın eli arabanın kapısına sıkıştı ve parmağı koptu. Bizler panik içerisinde ne yapacağımızı şaşırıp kalmıştık. Hocam yaralı olduğu halde hiç panik yapmıyor, soğukkanlılıkla bizleri yönlendiriyordu. Bunun üzerine parmağı alıp en hızlı bir şekilde hastaneye hareket ettik. İkindi vakti geçiyordu. O telaş ve karışıklıkta teyemmüm aldı ve namazını geçirmedi.?

Yakın dostlarından İbrahim Titiz?in anlattığına göre de , Erbakan Hoca son anlarında da aynı hassasiyeti göstermişti. Erbakan Hocanın, vefat ettiği gün; 27 Şubat? Bilinci saat 08.50ye kadar açık.. ?Son gün bizden bir kişiye tuğla parçası veya kiremit getirmemizi istedi. Abdest alıp namazını kılacağını söyledi. Devamlı başucunda bu kiremit bulunuyordu. Son namazı olan sabah namazını da göz hareketleriyle kıldı.

Hocamız yoğun bakıma alındıktan sonra, çocukları ve Lütfü Doğan Hocamız yanına alındı. Lütfü Doğan Hocamız üç kere Yasin-i Şerif okudu. Hocamız, Yasin-i Şerif okunurken gözlerini kapadı

Bu hatıra beni çok etkiledi. Çünkü Erbakan Hoca?nın namaz kılması, camiye gitmesi bile alay konusu edilmişti bir zamanlar. Abdestsiz namaz kıldığı, dini siyasete alet etmek için camiye gittiği iftirası bile atıldı.

Erbakan Hoca, geride hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrıldı. Seveni vardı, sevmeyeni vardı. Ölünce anlaşıldı kıymeti. Hem bir bilim adamı olarak hoca idi, hem de bir siyasetçi olarak? Hem iyi bir insandı, hem de iyi bir mümin. Allah O?ndan razı olsun.