Çocukken hatırlıyorum, eve esrarengiz mektuplar gelirdi. Gönderen kim? Belli değil. "Bu mektubu 10 kişiye gönderin" diye de komut verirdi sonunda.

Mektuba inanmayıp atacağınız dikkate alınarak, bazı hikayeler de anlatılırdı mektupta.

Mektubu 10 kişiye gönderen; zengin olmuş, parayı bulmuş. İnanmayıp göndermeyen; kaza yapmış, evi yanmış, batmış vs.

Ne olur ne olmaz, sakata gelmeyelim diye düşünenler, mektubu 10 yakınına zarflayıp postalarlardı. Böylece esrarengiz mektup, bütün Türkiye'ye yayılırdı.

Batıl inanışlar, hurafeler, yalan yanlış hikayeler böyle yer ederdi toplumda. Yıllar geçti, teknoloji ilerledi, internet çıktı, akıllı telefonlar yaygınlaştı. Mektubun yerini facebook, twetter vb uygulamalar aldı.

Esrarengiz mektuplar da çağ atlayıp, fecebook ve whatsup kullanır oldu. Whatsup'tan arkadaşalrımın paylaştığı son uyarı şöyle idi: "Falan numarayı sakın açmayın. Herkesi tek tek arıyorlar." Arkadaş sanki bomba patlayacak!

Yeri gelmişken bir tespitimi paylaşayım. İnternet bir USA ordusu projesidir. Facebook, twetter vb sosyal iletişim uygulamaları da CIA ve MOSSAD projesidir. Ya da çoğu bu gizli servislerin takip ve kontrolü altındadır.

Eskiden istihbarat örgütleri sahaya gönderdikleri ajanlar aracılığı ile bilgi toplarlardı. Telefonları dinlerlerdi vb. Artık bunlara gerek kalmadı. Oturdukları yerden, pc başından istedikleri istihbarata ulaşıyorlar. İçimizdeki Fetö vb vatan hainlerinin servis ettiği bilgileri hiç saymayacağım zaten.

İşin garip tarafı biz de, kendi ellerimizle; ailemize, işimize, camiamıza ait tüm sırları, Facebook gibi uygulamalarda, her türlü şer kaynağına kendi ellerimizle servis ediyoruz.

Daha da acı tarafı, ülkemizin güvenliği adına yaymamamız gereken haberleri de yayıyoruz. Yalan yanlış ne varsa sosyal medyada, adeta atlayıp üzerine, sağa sola dağıtıyoruz.

Bağışlayın ama birileri aklımızı, zekamızı ya da aptallığımızı test ediyor. Sosyal tepkilerimizi ölçüyorlar ve bizi hedefledikleri doğrultuda yönlendiriyorlar.

Allah aşkına, bu yaydığımız kaçıncı uydurma haber?

En son da Facebook'ta başımıza; "Resmileşti dikkat" "Yarın teslim tarihi" saçmalığı çıktı.

Profesöründen öğretmenine, patronundan işçisine, inanamayacağım insanların paylaştığını gördüm bu saçmalığı.

Bu aslında sosyal medya terörünün bir projesidir. Bizi terst ediyorlar. Daha büyük toplumsal karışıklıkları hedefliyorlar.

Ve maalesef çoğumuz kurban oluyor, oyuna geliyoruz. Bu paylaşımlarımıza dostlarımız gülmüyor sadece, en çok da düşmanlarımız gülüyorlar.

Neyse siz söyleyin bakalım şimdi bana; Son teslim tarihi işini ne yaptınız? Teslim olacak mısınız?