Kur?an?da özellikle üzerinde durulan kelimelerden biri de ?Ev? kelimesidir. Şunu artık iyice biliyoruz ki Yüce Rabbimiz bir kavramdan bahsetmişse onun üzerinde düşünmek ve araştırma yapmak gerekir.

Kur?an-ı Kerim?e baktığımızda ?ev? kelimesi önemli bir yer tutar. Öylesine ki Kur?an, Ka?be?ye ?Beytüllah? der. Yani (mecazi anlamda ) Allah?ın evi demektir. Camilerimiz de Ka?be?nin birer şubeleri oldukları için onlara da Allah?ın evi diyoruz.Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:? Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi elbette Mekkede, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâbedir. ?Al-i İmran-96?

Yüce Allah Hz. Musa?ya (as) şöyle emrediyor:? Mûsâya ve kardeşine, Kavminiz için Mısırda (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Müminleri müjdele diye vahyettik. ?Yunus-87).Bu ve benzer ayetlere baktığımız zaman ?ev? kavramının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Şöyle ki:

1- Yeryüzünde kurulan ilk ev Ka?be?dir ve ev olarak adlandırılmıştır.

2- Evler iman edenler için en güvenilir sığınaktır.

3- Evlerde namaz kılınmalı ve bereketsiz bırakılmamalıdır.

4-?Allahtan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi ??Ankebut-41).Evlerinizi dayanıksız bırakmayın onu iman ve ibadetle güçlendirin. Çünkü güçlü evler olduğu gibi dayanıksız evler de vardır.

5-Kötülerden ve kötülüklerden uzak durmanın yeri evdir.? Allah, iman edenlere ise, Firavunun karısını örnek gösterdi. Hani o, Rabbim Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavundan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar demişti. ?Tahrim-11?.

6-Ev, mü?minin hayatında öylesine önemlidir ki evlere nasıl girilmesi konusunda bile Rabbimiz bizlere yol gösteriyor:?? Evlere kapılarından girin. Allaha karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.??Bakara-189?

7-Herkesin evi onun özelidir. Dolayısıyla başkasının evine izinsiz ve müsaade almadan girilmez:? Ey iman edenler Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selam vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.? ?Nur-27?.

Bütün bu ayetlere baktığımızda acaba günümüzde ev kavramının neresindeyiz? Öncelikle evlerimiz acaba namaz kılınan evlerden midir? Evlerimizde, cennette bir ev kazanabilecek amel ve ibadetler yapılıyor mu? Kendi evimize özen ve saygı gösterdiğimiz gibi başkasının evine de saygı gösterebiliyor muyuz?

Günümüzde ne yazık ki bir kısım evlerde insanlar değil eşyalar oturmaktadır. Gündüzün günümüz şartları gereği evlerde insanlara rastlamak mümkün değildir. Kapısını çaldığınız birçok evde kimse bulunmamaktadır. Çünkü baba işte, anne dikişte, çocuk da kreştedir. Bayramlarda insanlar evlerinde değil tatil yerlerindedirler. Oysa bayramlar insanların evlerinde oturup misafir karşıladıkları zamanlar olmalıdır.

Evler, ilk eğitim yerleridir. Çocuklar evlerde ilk eğitim ve terbiyelerini alırlar. Evler evlenenlerin tecrübe kazandıkları yerlerdir. Eskiden evlerde mutlaka bir dede ve nine bulunurdu. Ama ne yazık ki büyükler birer yük kabul edilmeye başlandığı andan itibaren evlerde yaşlılar kalmadı. Yaşlılar kalmayınca duasını aldığımız insanlar da kalmadı ve büyük ölçüde duasız kaldık. Büyüklerin bulunduğu evlerde yeni gelin ve damat onların terbiyesinde yetişirdi ve birbirleriyle didişme imkânını bulamazlardı. Böylece boşanma olayları da fazla değildi. Onun için evlenenlere ? eş-lenme? gibi isimler değil de ?ev-lenme? ismi verilmişti. Çocuklarda büyüklere saygıyı yaşayarak görüyordu. Belediye otobüsünde yanında ayakta dikilen yaşlıya yer vermeyi biliyordu. Çünkü büyüklere terbiyeyi evde görmüştü.

Kendi kendinizi bu konuda deneyin. Karşılaştığınız bir arkadaşınıza çay ikram etmek istediğiniz de eve mi yoksa bir çay ocağına mı gidersiniz? Veya bir dostunuza yemek yedirmek istediğinizde eve mi yoksa bir lokantaya mı götürürsünüz?

Vereceğiniz cevaba göre ne derece ?Ev? olabildiğimize siz karar verin.