Geçen hafta sonu ziyaret için İstanbul'a giderken otobüste yanımda oturan kişi 18 yaşlarında bir delikanlı idi.Sevinmiştim çünkü İstanbul'a kadar ki uzun yolculuğumuz boyunca delikanlının davranışları benim için bir kaynak teşkil edecekti.

Nitekim öylede oldu.Alışkanlık gereği otobüsteki yerime biraz erken gider otururum.Gençler ise son anlarda gelirler ki bu kez de öyle oldu.Yanımda ki genç yerine oturur oturmaz araba hareket etti.O gencin hareket ve davranışları beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı.Bir çoğunu zaten etrafımdaki gençlerde görüyordum.Ancak o delikanlının hareket ve tarzı benim için son bir teyid görevini görecekti.

Tahmin ettiğim gibi selam kelam vermeden yanımdaki koltuğa oturdu.Koltuğa oturur oturmaz cep telefonunu ve kulaklığını çıkartması zaten sürpriz olmadı.

Yanımdaki delikanlının her hareketi benim için (gençler ile ilgili yazı yazmak için ) bir malzeme olacağı için önem taşıyordu.Elindeki telefonla önce What sapp'a girdi.On parmağını kullanarak gayet süratli bir şekilde bir zaman bununla uğraştı.

Belli ki tatmin olmamıştı.Bu sefer de Face book'a girdi.Baş parmağıyla öylesine hızlı bir şekilde görüntü ve yazıları çeviriyordu ki bu akış benzinlikte arabaya benzin veya mazot doldururken dolum makinesinin akan rakamlardan farksızdı.

Bu sayfa da kendisini mutlu etmemişti ki bu kez de oyun bölümünde 'tetris' ve 'araba' yarışı oyunlarını denemeye kalkıştı.Kısa bir oyundan sonra bunlardan da vazgeçip bir iki arkadaşıyla telefonda konuşmaya başladı.Bu konuşmalar uzun ve sıkıcı tekrarlardan başka bir şey değildi.Son konuşmacı ise konuşmanın akışından ve kızgınlıkla biten konuşmadan belli olduğu üzere kız arkadaşıydı.Onunla da telefonu yüzüne kapatarak konuşma faslını bitirdi.

Delikanlıyı hiçbir şey mutlu etmemişti.Kendisini avutmak için her şeye başvurmuş ama mutlu olamamıştı.Otobüsün Gebze de yolcu alma ve indirme sırasında verdiği moladan yararlanarak aşağıya uçarcasına inip sigarayı adeta yercesine içmesi beni derin hayallere sevk etti.

Kendi kendime düşündüm.Bir kısım Gençler gerçekten stres ve ruh huzursuzluğu içindeler.Bazılarının iddia ettiği gibi bu stres ekonomik sıkıntılardan kaynaklanmıyor.Çünkü ellerinde ki cep telefonları birkaç bin liralık telefonlardır.Bizim gençlik dönemimiz ise daha sıkıntılı ve yokluk içinde geçmişti.Ancak biz bu kadar stresli değildik.

Günümüz gençlerinin bir kısmının sıkıntısı manevi boşluktan kaynaklanan sıkıntılardır.Çünkü insanın acıyan yeri ile acıkan yeri farklıdır.Kalbiniz acıyorsa midenizi doldurarak kalp ağrısından kurtulamazsınız.

Tıpkı yanımdaki genç gibi. İçindeki manevi huzursuzluğu gidermek için cep telefonun her yerine girerek huzur bulmaya çalıştı ama bulamadı.Arkadaşlarıyla konuştu onlarla da mutlu olamadı.Kız arkadaşıyla daha şimdiden kavga eden bir insan nasıl evlenecek ve nasıl mutlu olacaktı?

Ey genç! Aslında sıkıntının sebebini ve çözümünü de biliyoruz.Sıkıntının sebebi manevi bir boşluktur .Kalbinin ve gönlünün ilacı kalbine girecek olan Allah inancıdır.Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki "Kalpler ancak Allah'ı anarak huzura kavuşur"(Ra'd,28).

Ey genç!Aslında kalbine girecek olan Allah inancının temeli de sağlam bir din anlayışıdır.

Ey genç!Biliyorum suç sadece sende değildir.Belki de en son suçlu sensin.Suçun büyüğü bu dini sana yanlış öğretenlerdedir.Asıl suçlu Dinin temel noktalarına, toplumsal kurallarına,ahlaki kurallara,helal ve haramlara değinmeden hikayeler ve rüyalarla işi götürenlerdir.

Ey genç.Biliyorum suç sadece sende değildir.Asıl suç sana dini doğru anlatmaya çalışan insanları çeşitli iftiralarla karalamaya çalışan din simsarlarındadır.

Ey genç! Biliyorum suç sadece sende değildir.Suç sana doğru dini anlatmaktan korkanlardadır.Çünkü doğru din fıtrata uygun olduğu için sana da bana da uyar.

Ey genç.Ümitsiz olma.Bir gün gelecek EL ALEM ne der diye değil EL ALİM (ALLAH) ne der diyen cesur insanlarla tanışacaksın.O zaman doğru dini öğrenecek ve elinde ki cep telefonuyla değil kalbinde ki ses ve görüntülerle mutlu olacaksın.

İşte o vakit bugün ters yüz olan dini anlayışının düzeldiğine şahit olacak ve inşAllah huzurlu ve psikolojisi düzgün bir genç olacaksın.

Abdulvasih DURAN