Anlatıldığına göre Roma İmparatorluğu döneminde Meclis eğer oy birliğiyle herhangi bir karar almışsa Kral, fikir üretmediği için o meclisi feshedermiş.Bizim de bir öğretmenimiz vardı,sınıfta herkesi konuştururdu.Eğer herhangi bir öğrenci "Hocam ben de şu arkadaşım gibi düşünüyorum" deseydi hocamız o öğrenciyi dışarı çıkartırdı.Dışarı çıkartırken de :"Oğlum senin yerine zaten o arkadaşın var. Ayrıca burada boşuna fazlalık yapma" derdi.

Aslında fikir üretmek Kur'an'ın ve Hadislerin en çok önem verdiği konuların başında gelmektedir.Ancak, Kur'an ile aramıza engeller girdiğinden Kur'an ve Hadislerde geçen emirler güneş gibi parladığı halde gözümüz kapalı olduğundan o emir ve ışıkları göremiyoruz.

Kur'an ile aramıza engel koyanlara,araya girenlere ve İslamı bizden uzak tutanlara karşı birbirimizi ikaz etmiyoruz.İkaz edenleri de bin bir iftiralarla karalamaya çalışıyoruz.' "Kur'an ile aramızdaki engelleri kaldıralım" dediğiniz zaman 'her parlayan şeyi yakıcı' zanneden bu insanlar sizlere damga vurmaktan çekinmiyorlar.

Kur'an, ne diyor ve ne demek istiyor?,Resulullah (sav) ın sahih hadisleri ne diyor ve ne demek istiyor? Bu konularla ilgilenen maalesef çok az insan vardır.Din tüccarları kendi yerlerini sağlamlaştırmak uğruna ikaz ve uyarı yapan herkesi çeşit çeşit damgalarla damgalanmaktan çekinmiyorlar.

Öğrencilik yıllarımda beni bir sohbete götürdüler.Orada sohbet yapan kişi:"Bizim Efendi Hazretlerini içki içerken bile görseniz bunun bir keramet olduğunu kabul edeceksiniz.Ben yanlış görüyorum,bunda da bir hikmet vardır, diyeceksiniz" demişti.

Böylesine teslimiyetçi ve kafası yıkanmış bir insandan ne beklenir? Bunlar fikir üretebilir mi?Alternatif sunabilirler mi? Proje yapabilirler mi?Oysa İslam tarihini okuyanlar, sahabenin hayatını araştıranlar şunu fark edecekler ki onlar sorgulardı ve gerektiğinde birbirlerine karşı ikaz görevlerini yaparlardı.

Müslümanlar olarak neden fikir üretemiyoruz? Sebepleri gayet açık.

-Yıllarca bize "İçtihat kapısı kapandı" demediler mi?

-"Bizim dergahta aklın yeri yoktur.Akıl bizim dergahtan yalın ayak kaçmıştır" demediler mi?

-"Efendi hazretlerinin yanında Musalla taşındaki ölü gibi olacaksın.Seni nasıl çevirirse çevirsin itiraz etmeyeceksin" demediler mi?

-(Yukarıda da söylediğim gibi) "Her rezalete bile keramet hali deyip,itiraz etmeyeceksin" demediler mi?

-Rüyalar, Kur'an ve Hadislerin önüne geçmedi mi?

-Rüyalarla,hikayelerle Peygamberimizi hain emellerine alet etmediler mi?

Böyle bir din anlayışından fikir çıkar mı? Çıksa çıksa FETÖ çıkar,Adnan OKTAR v.b.sahtekarlar çıkar.

Öyleyse Müslümanlar olarak bir an önce kendimizi toparlayıp Kur'an ve Sünnetin emrine girmemiz gerekir.Aksi taktirde ayakta kalmamız mümkün değildir.Fikir üretme (Tefekkür) ana kaynaklarımızın en önemli başlıklarından bir tanesidir.Resulullah (sav) "Bir saatlik tefekkürün bir aylık nafile ibadetten hayırlı olduğunu" bize bildirir.Tefekkür, elini çenene koyup düşünmek demek değildir.Tefekkür, faydalı olan bütün alanlar için fikir üretmek ve proje sunmak demektir.

Kur'an Tefekkür (Fikir üretme) ve aklını kullanma üzerinde çok durmaktadır.

-" Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler."(Ali İmran,191).

-" Bu Kur'an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır."(Sad,29).

Ve Kur'an şu müthiş uyarıyı yapıyor:"...O (Allah), akıllarını kullanmayanları pislik içinde bırakır"(Yunus,100).