PKK saldırıları ile teyakkuzda olduğumuz, şehit haberleri ile yaralandığımız hassas bir süreçten geçiyoruz?

Hakkari?de terör örgütü PKK?nın hain saldırısı sonucu Geçimli Karakolunda yaralanan askerler arasında İnegöllü Jandarma Komando Er Erhan Yakut da bulunuyordu.

Dün Gazimizin baba ocağına gelişi ile ilgili ihmaller, ülke gündemine oturdu. Gazimizin Babası Cengiz Yakut, yaralı oğlunun otobüsle gönderilmesine çok içerlemişti.

Konuyla ilgili yorumlarımı dün sizlerle paylaşmıştım.Yetkililer arasında bir iletişimsizlik yaşandığını düşünüyorum.

Hata ve ihmal olabilir.Devletimiz de gerekeni yapar. Bundan şüphemiz yok.

Ancak gazimizle ilgili babasının sitemi birileri tarafından birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi zedeleyecek noktalara çekilmek istenmektedir.

Buna izin veremeyiz. Basın olarak da buna maşa olmayız.

Bu gönlü kırık ve yaralı baba tepkisinde haklı idi.

Ancak?

Gazi babasının sonraki açıklama ve tepkilerinde sitem sınırını aştığını üzülerek müşahede ettim.

Gazi babası Yakut?u telefonla arayan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yakut?un sıkıntılarını dinlemiş. Muharrem İnce ile telefonda konuşan Baba Yakut, demiş ki: Türk vatandaşı olmaktan utanıyorum. Çıkartın beni Türk vatandaşlığından. Allah rızası için beni İsrail veya Rus vatandaşı yapın

Bu söylenecek laf mı şimdi? Hiç yakışmadı. Hiç hoş olmadı. Gaza gelmemek lazım. Hele de vatanımız ve devletimiz söz konusu ise?

Ben bu açıklamaları, evladını kaybetme ihtimalinin şokunu yaşamış ve yaralı da olsa evladına kavuşmuş bir babanın duygu yoğunluğu içerisinde, düşünmeden yaptığı talihsiz bir açıklama olarak kabul ediyorum.

Baba tepkisi sınırı aşmış. Bu sözler kabul edilebilir değil.

Bu konu politik malzeme haline getirilmemeli. Devletimizi, askerimizi yıpratacak bir süreç oluşturulmamalı.

Dünkü yazımda sormuştum: ?şimdi bu askerimiz bu çatışmada gazi değil de şehit olsaydı, nasıl olurdu İnegöl?ün havası?? diye?

Aynı soruyu gazi babasına sormak lazım. Evladımız şehit olsaydı, nasıl olurdu tavrınız?

Aynı çatışmada evladı şehit olan, evladı eve değil, köyünün, mahallesinin toprağına dönen analar, babalar ne yapsın?

Ne yaptıklarına tüm vatan şahit. Dün de bu günde? Yarın da aynısı olacak?

Şüphem yok. Gözü yaşlı, gönlü yaralı, söylenecek tek şey vardı: Vatan sağolsun

Askerimizin ortaya koyduğu kahramanlığın değeri anlatılamaz bu vatan için. Gazi olsa da böyle, şehit olsa da böyle?

Nitekim gazimiz hem babasının hatasını kapatacak, hem de gönderiliş şekliyle alakalı tartışmaları bitirecek bir açıklama yaptı. Dedi ki; Yalan yanlış bilgiler var ortada Komutanlarımın ihmali yok. Ankaradan İnegöle kendi isteğimle geldim.

İşte askerimize yakışan budur.

Gazimiz babasına da sahip çıkmış. Demiş ki; ?Şimdi babam şaşırmış Ben nasıl öyle şeyler söyledim- diye. Babam olayları bilseydi böyle bir tepkisi olmazdı.?

Babayla birlikte biz de şaşırmıştık doğrusu?

İşte Anadolu çocuğuna yakışan budur.

Gazimizi dün Bursa Valisi Şehabettin Harput, Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, İlçe kaymakamı Aziz İnci, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Askeri Komutanlıklar başta olmak üzere devletimizin Bursa?daki temsilcileri evinde ziyaret ettiler. Babasının sitem ve tespitlerini dinlediler. Devlet adına el uzattılar.

Gazimizle ilgili yerel ve ulusal medyada yer alan haberlerin ardından Jandarma Genel Komutanlığı da bir açıklama yayımladı. Açıklamadan gazimizin Hakkâri?den Vana helikopterle, Vandan Ankaraya ambulans uçakla sevk edildiğini, Ankarada karşılanan Yakutun havaalanından otobüs terminaline refakatçi nezaretinde götürülerek uğurlandığını öğreniyoruz.

Yazımızı gazimizin duygulandıran ve gurur veren sözleri ile bitirelim: Arkadaşlarıma Allah sabır versin. Şehit olan arkadaşlarımın ailelerine sabır versin. Kendimi toparladıktan sonra, iyice kendime geldikten sonra birliğime geri dönmek istiyorum.