Gün içerisinde ofisimizde birçok önemli ismi ağırladığımız oluyor. Böyle bir ziyaret esnasında, dostlarımızdan biri dedi ki; ?Maşallah sektör de okul gibisiniz??

Bu dostumuzun teveccühü? Örnekler de verdi. Daha önce GençGazete?de Muhabir olarak çalışan Şerif Gürbaş, HaberYorum Gazetesini kurdu ve günlük olarak çıkarmaya devam ediyor. Ardından GençAjans?ta Grafiker olarak çalışan Kerim Bayraktar, GüncelHaber Gazetesini kurdu ve haftalık olarak çıkarmaya devam ediyor. Yine grafiker olarak çalışan Şeref Yücar mobilya kataloğu yapıyor.

Dostlarımız bilir? Biz bünyemizden çıkan arkadaşlarımızın başarısı ile gurur duyarız. Hiçbir zaman kendilerini rakip olarak görmedik. Kurulma ve gelişme aşamasında desteklerimizi esirgemediğimizi de dostlarımız bilir. Bu bizim kurumsal yapımızın bir sonucudur.

Fazla mütevazı olmanın anlamı yok. Dostumuz tespitinde haklı? Kısa sürede yerel medyada önemli bir marka olduk.

İnegöl?de mesleğimize getirdiğimiz birçok yenilik ve gelişmenin haklı gururunu taşıyoruz. 10. yılımızda farklı proje ve yenilikleri de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

İNEGÖL KASABASI

Dost sohbetlerimizden notlarımıza geçen diğer konu; İnegöl?de devam eden kasaba zihniyeti ve dedikodu hastalığı?

Kısa süre öncesine kadar köylülerimiz İnegöl?e kasaba derlerdi. Özellikle Perşembe günleri köylülerimiz İnegöl?e akardı. Sadece köylülerimiz mi? Hayır? Domaniç?ten, Yenişehir?den birçok vatandaş gelirdi İnegöl?e. Hala bu iki ilçe ile bağımız çok güçlü?

İnegöl fiziki olarak gelişti büyüdü ancak bir çok alanda kasaba zihniyetini atabilmiş değiliz. İnegöl şehirleşme ve kentleşme anlamında önemli mesafeler kat etse de kasaba imajını hala silebilmiş değil.

Dilimizde il olma hedefi ancak kasabalı gibi yaşıyoruz hala?

Elbette böyle olmanın artıları da var, eksileri de var. İnegöl olarak en büyük eksiğimiz; kalite. Sözümüz de, ürünümüz de daha kaliteli olmalı. Günlük değil geleceği düşünerek yaşamalıyız.

Dedikodu gibi önemli hastalıklarımız var mesela. Daha da ilginç olanı kadınlarla özdeşleşmiş olan dedikoduyu erkekler olarak çok iyi yapıyor olmamız.

Belediye Başkanından Milletvekiline, Mahalle Muhtarından Dernek Başkanına kadar kaç kişi hakkında dedikodu üretiyoruz. Bu anlamda koca şehir mahalle gibiyiz. 200 bine yaklaşan nüfusuyla İnegöl olarak hala birbirimizi tanıyoruz, hala bir birimizin dedikodusunu yapabiliyoruz.

Bu hafta ofisimizde ağırladığımız Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve yardımcısı Yusuf Şen ile de bu konuyu konuştuk. Özellikle Başkan iftiraya varan dedikodulardan çok muzdaripti. Şehrin geleceğine odaklanması gereken bir kanaat önderinin dedikodularla yıpratılması çok üzücü?

Fikirlerden çok olaylara ve şahıslara takılıp kalıyoruz çoğu kere?

Muhafazakâr olmamıza muhafazakarız ancak şehir kültürü anlamında eksiklerimiz çok maalesef.

Başta İnegöl Belediyesi?nin Gençlik Merkezi faaliyetleri, Kulüplerimizin spor etkinlikleri, Kültürel derneklerimizin çalışmaları, ekonomik oluşumlarımızın gayretleri, her geçen yıl artan okullarımız gelecek için elbette umut veriyor. Hepsini alkışlıyoruz.

Daha önce Kent Konseyi bünyesinde kurulan Kentlilik Bilinci grubunu çok önemsemiştim. Kent Konseyi top yekün olarak önemli bir girişim aslında. Yeri gelmişken sormak gerekiyor: İnegöl Kent Konseyi eski heyecan ve etkinliğini kaybetti mi acaba?

Mevcut durumu yeterli görmemeliyiz.

Bozulmadan, yozlaşmadan gelişmeyi ve yenilenmeyi başarabilmeliyiz. Üniversite, Kültür, sanat, spor, tiyatro, müzik, sinema, konferans, seminer, toplantı, arge, kalite, kurumsallaşma başlıkları altında İnegöl?e daha çok şey kazandırmalıyız.

Şimdilik bu kadar? Bu konuyu daha sonra da yazmaya devam edeceğiz.