Geçmişte gidiş ve dönüşü sekiz-dokuz aya varan yolculuklarla yerine getirilebilen "Hac İbadeti" günümüzde ulaşım kolaylıkları ve teknolojik imkanlar sayesinde daha kısa sürelerde ve az sorunlu yapılabiliyor. Osmanlıda Üsküdar'dan törenle hareket eden hac kervanları Kahire veya Şam'a iki ayda varırlar, bu iki şehirde hazırlanan 40-50 bin kişilik hac kervanlarına katılırlardı.

Bu kervanlar "Emir-i Hac" denilen görevli idaresinde ve askeri birliklerin koruması altında Haremeyn'e hareket ederdi. Birinci Dünya Savaşı koşulları nedeniyle 1917 yılında kesilen devlet eliyle hac organizasyonlarının, 1947 yılında yeniden başlamasına karar verildi. 1948 yılında döviz yokluğu nedeniyle hac organizasyonu yapılamamış, 1949 yılında ise 7000 kişilik bir grup Hac'ca gitmişti.

Hac yolculuğunda; Birinci seçenek Suriye-Filistin-Ürdün Karayolu; Birinci Dünya Savaşında tahrip olan Hicaz Demiryolu tamir edilmemiş olduğundan uygun değildi. Çölü kamyonlarla geçmek zorunluluğu vardı. İkincisi Süveyş Kanalını geçerek Cidde'ye giden yol, üçüncüsü ise havayolu. Uçaklar Lübnan veya Ürdün'de ikmal yaparak Cidde'ye ulaşıyorlardı.

1950 yılında denizyolu, kısmen de havayoluyla hac yolculukları başlatıldı. 11 Haziran 1955 tarihinde çıkarılan bir yönetmelikle durdurulan karayoluyla gidişler, 23 Şubat 1963 tarih ve 6/1485 sayılı kararla serbest bırakıldı. 1963 yılından itibaren de karayolu ile hac yolculukları başlamış oldu. Bu tarihten itibaren İlçemizde de karayolu hac organizasyon firmalarının faaliyetlerinin başladığını görmekteyiz.

09 Şubat 2017 tarihli ilçemiz Yıldırım Gazetesi'nde Düvenci Hac Kervanı sahiplerinden Hüseyin Kınabaş ile yapılan bir röportaja yer verilmiş. "1963 yılından itibaren karadan hacca gidiyoruz. Ramazan Bayramının 3. Günü İnegöl'den otobüslerle yola çıkardık. Konya'da ilk mola verilir, Halep'e, Şam'a Amman'a uğrayarak Medine'ye geçilirdi. Medine asfalt değildi, çölden geçilirdi, dinlenme tesisleri yoktu, yanlarımızda ibrikler olur, her gittiğimiz yerlerde bu ibrikleri doldurur, abdestlerimizi öyle alırdık".

Hac kafileleri uğurlanış ve karşılanmaları da kalabalık ve renkli olurdu. Otobüsler dualarla Nuri Doğrul Caddesi'nden yola çıkarlar, dönüşlerde ise Bilecik-Pazaryeri ilçesinde karşılamalar yapılırdı. Karşılamalarda hacı yakınları beraberindekilere kumanyalar hazırlar, kefye adı verilen yeşil, mor, kırmızı renklerin hakim olduğu örtüler hediye olarak dağıtılırdı.

1980 yılından itibaren kesintili olarak yapılabilen karayoluyla hac 04 Ocak 2002 tarihinde tamamen yasaklandı. Hac yolculukları havayolu ile sürdürüldü. İlçemizde Hac organizasyonu yapan firmalar da büyük turizm şirketlerinin temsilcileri olarak bu işi sürdürdüler. Düvenci Hac Kervanı Şevket Kınabaş, Eligür Hac Kervanı Aslan Eligür, Çantacı Hac Kervanı Mehmet Ataç, Kahyaoğlu Hac Kervanı Yusuf-Mustafa Fergana mesleğin ilçemizdeki temsilcileri olarak o günlerden aklımızda kalan isimlerdir.