Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar, O'nun kutlu nebisine Cenabı Hakkın verdiği nimetler ve faziletler adedince salat-u selam olsun.

1995 yılında İlahiyat fakültesi hazırlık sınıfındayken dersini iple çeke çeke beklediğimiz Ali Hüsrevoğlu hocamız vardı. Allah ondan ve diğer hocalarımdan razı olsun. İlk onun dersinde duymuştum. Hadisleri inkar eden gruplardan bahsediyordu.

Kıymetli dostlar, 80'li yıllarda batılı müsteşrikler yani Müslüman olmayan İslam araştırmacıları, Kütübüssitteyi (6 hadis kitabı ) inceliyorlar. Bu müsteşrikler bazı zamane ilahiyatçıları, din sosyologları gibi Arapçadan bihaber değillerdi.

Hadisin metnine, zincirine bakarak incelemişler. Tabii ki bu maksatlı bir araştırma. Niyetler belli. O zaman bunlar diyorlardı ki; 'biz hadisleri inceledik ve gördük ki, hadislerin yarısı zayıf, kabul edilemez.'

HADİSLER NASIL DEĞERSİZLEŞTİRİLMİŞ

En meşhur hadis kitabı olan Buhari'de, mükerrer olanlar dahil yani tekrarlarıyla birlikte 7275 tane hadis vardır. Mükerrerlerin olması başka raviler tarafından da rivayet edilmesinden dolayıdır. İkinci meşhur hadis kitabı Müslim'de de, 7275 hadis vardır. Büyük kısmı birbirinin aynıdır. Hadis kitaplarında mükerrer hadis-i şerifler çok olduğu için hadis sayısı çok sanılmaktadır.

Diğer rivayetleri de hesaba kattığımızda toplam hadisi şerifler: 19855 sayısına ulaşıyoruz. Bu müsteşrik arkadaşlar(!) o zamanlar, bu hadislerin yaklaşık 9.500 kadarını kabul ediyor, diğer kısmını kabul etmiyordu.

90'lı yıllarda ise eğer hafızam yanıltmıyorsa sahih hadislerin sayısı 100'ü geçmez denmişti. Ya hu müsteşrikler bile yarısını kabul ediyor. Bizim diye tanıdığımız ilahiyatçılar, 80-90 hadis sahih kaynaklı diyor. E tabi daha bitmedi, süreç devam ediyor.

2000'den bu yana artık ilahiyatçı da olmayan Arapçayı da hiç bilmeyenler, yukarda bahsi geçen hadisleri inkar eden ilahiyatçıların peşinden 'akılcılık' iddasıyla dini sadece Kur'anı Kerim'den öğrenmeliyiz, dediler.

Öğrenmek, okumak iyi, güzel de sen dersen ki "Kuran bize yeter, onu okusak sadece yeter, bu hadislere gerek yok, bunun için Arapça bilmeye de gerek yok, al eline meali, çıkarabilirsin sende hükümleri" işte bu olmaz. Bu da projenin devamı niteliğindeydi. Ankara İlahiyat bu akımın bayraktarlığını yaptı. İçlerinden bazı ilim adamları düştükleri hataları geçte olsa bu günlerde makalelerinde dile getirdiler. Hakikati gizleyemezsiniz.

GELİNEN NOKTAYA BİR BAKIN

Kur'an'ı elbette aklımızla, gönlümüzle anlamalıyız. Ancak ayetlerin iniş sebebini bilmeden, Arapçaya vakıf olmadan hüküm çıkaramayız. Adam ayaklarını masaya kaldırıp Kur'an'ı mealinden okuyup anlamaya çalışıyorsa ;'din'le sonradan tanışmış ve emekli olunca ona merak sarmış birkaç dini kitap okuyup, umre yapıp gelen 'bana göre bu ayette diye cümleye başlıyorsa; Arapça öğrenmeyip arkadaş meclisinde meali okurken herhalde şöyle bir olay olmuş, böyle bir ayet vahyolunmuş, zaten 3-5 tane hadis sahih diyerek zanlarda akıl yürütüyorsa, bu adam Yüce dinimize hizmet etmiş olmaz.

Gelinen noktaya bakar mısınız? 9 binden fazla hadisi müsteşrikler bile kabul ediyordu. Şimdilerde Müslüman diye bildiğimiz insanlar 3-5 hadisi ancak kabul ediyor.

İslam'ın özünün, hükümlerinin değişmesi mümkün değildir. Zira Allahu Zulcelal onu koruması altına almıştır. Ancak kişi Kuranı Kerimi okurken hadislerle, nüzül sebebiyle, ayetin öncesiyle ve sonrasıyla bağ kurmalıdır. Ayetin sonunda Allahu Zulcelalin hangi sıfat/ismi neden geçiyor bilmelidir.

TERCÜME BAŞKA MEAL BAŞKA BİR ŞEY

Arapça olarak inen bir kitabı anlamak için tabii ki onu kendi dilimize çevirmek gerekir. Ancak bir ayrıntı var. Meal, tercüme demek değildir. Tercüme: bir dilden başka dile çeviri demek. Meal ise okuyanın ondan ne anladığıdır. Bu anlama çalışmasında can alıcı soru şudur: " Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'i aklımıza göre mi? yoksa Kuran'a göre mi anlamaya çalışmalıyız?

Kur'an önden gidiyor biz onu takip ediyorsak sorun yok. Ama aklımız önden gidiyor ve biz Kur'an'ı peşimizden sürüklüyorsak, bu süreci adım adım yürüten İngilizlerin 100 yıllık misyonerlik projesine 'gönüllü' hizmet ediyoruz demektir. Uyanık olun, muhabbetle kalın..