Darbelerden çok çekmiş bir milletin ferdi olarak tecrübe edindiğim bir kelimeye yoğunlaştı tefekkürüm; Hain !


Her haberin bir bölümünü işgal eden,gazetelerde ve mecmualarda hatta sosyal medya üzerinde sıkça bir zikir halini alarak tekrar eden kelimeyi tam olarak düşünüp ne anlama geldiğini bilebilenlerin çoğunluk olduğu kanaatinde değilim..

Biraz sözlük karıştırıp hain ve hainliğin emanet, emanetinde emniyet kelimesiyle akraba olduğunu görünce, emniyet güçlerimizin emanetinde olan huzur ve refahımızdan yana ki eminliğimizin dini ve içtimai yaşantımızın ne kadar büyük bir bölümünü teşkil ettiğini görünce hayrete düçar olmamak mümkün olmuyor.


Adem'le başlayan emaneti yüklenme,emanete sahip çıkma hasletimiz, peygamber efendimizle sosyal hayata kazandırılarak bir ahlak halini alması, yahudilerin dahi en değerli eşyalarını teslim ederek onu" muhammedül emin" olarak vasıflandırmaları sadece menkıbe ve rivayetlerde kalıp zihin dünyamızda israf edilmekten ziyade,benimsenip hazm edilerek yaşantı haline dönüştürülmesi düşüncesi ezdi içimi.


Doktora ve eczacıya v.s emanet edilen el Şafi isminin sorumluluk ve davranış haline dönüştürülmesi,en kamil manada mesleğini icra edip insana hizmeti en ulvi gaye edinmek derdi,diğer esmanın mazharı ve tafsilatı olmaktan başka bir baha ve kıymeti bulunmayan kulların derdi oluverse.

Münafıkların "emanete sahip çıkmazlar" özelliğinin karşısında bir dağ mukavemetinde durup, işte doktor,işte öğretmen,işte amele,işte kul ! diyecek cesaret ve samimiyeti gönüllerinde bir yanardağ gibi büyütenlerin,içlerindeki derd ateşini söndürüp derman bahçesine dönüştüren iman erleriyle beraber yaşamak ne büyük bir devlet olurdu !...


"Din samimiyettir" deyip samimiyeti din edinenlerin lügatinde hainliğin anlamının bir yazı konusu olabilecek kadar sığ bir anlam taşıdığı kanaatinde değilim.

Meşgul olduğu işin en ince puştluğunu öğrenmek yerine, en iyi yere taşıyabilmek cehd'inin cihad,"cihadında hayat ve iman" kadar külli bir güzellik olduğunu belirtmek isterim.


Güzelliğin,bekasından emin olduğu,çirkinlikten emniyette hissettiği her yürek makbul ve muteber,kendi aklının dahi kendinden şüpheye düştüğü kişilikler Haindir.