Hamza Bey Köyü, İnegöl'ün kuzeyinde ve Ahi Dağı'nın kuzey eteklerini oluşturan engebeli bir arazi üzerinde, Yenişehir Eşiği adı verilen yörede konuşlandırılmış bir köydür. Bir diğer ifade ile Ermeni Beli adı verilen ve İnegöl Ovası'ndaki bütün derelerin, Yenişehir Ovası'na akmasına imkan veren derin vadinin tam orta yerinde ve Koca Dere'nin kuzey kıyısına yakın bir tepecik üzerine kurulmuştur. İnegöl şehir merkezine uzaklığı, 6 kilometredir.1990 yılı genel nüfus sayımına göre köy nüfusu, 588 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 560'ı kadın ve 547'si erkek olmak üzere toplam köy nüfusu, 1107 kişi olmuştur.

Yerli köy olduğu için kendilerine manav denir. Zaman zaman yinelediğimiz üzere ilk yerleşik düzene geçen Türklere, Manav adı verilmiştir. Geçimlerini çiftçilik yaparak ve tarım ürünleri yetiştirerek sağlarlar. Koca Dere tabanında pirinç de yetiştirilir. Diğer yörelerde ise kuru tarım üretimi yapılır. En çok buğday, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. Kısmen hayvancılık ve besicilik de vardır. Yakın çevresinde; Alanyurt, Kozulca, Tokuş, Boğaz Köy, Karalar Köyü ve Çavuş Köy yer alır. İnegöl ile bağlantısı, hem Alanyurt Kasabası üzerinden hem de Kozulca Köyü üzerinden sağlanır.

Tarihi niteliğine gelince, bu köyün kuruluşu, Osmanlı'nın kuruluşuna kadar gider. Çünkü Osmanlı Beyliğinin kuruluş aşamasında verilen ilk Osmanlı şehidi Bay Hoca, bazı kayıtlara göre, Bay Koca, 1284 yılında burada şehit düşmüştür.

Bilindiği üzere Bay Hoca, Savcı Bey'in oğlu ve Osman Gazi'nin yeğenidir. Hüdavendigar Livası Tahrir Defterleri isimli kaynak eser, bu köyde Kadim Hoca Beğ Haslarının bulunduğundan söz etmektedir. Köyün adı da Ada Höyük olarak tescil olunmuştur. Coğrafi bakımdan bu isimlendirme de yerindedir. Çünkü Bay Hoca'nın mezarının bulunduğu küçük tepecik, Adabin Köyü'nün kurulduğu ve yükseklerden ada gibi görünen köy yerleşim alanının karşısına düşmektedir. Günümüzde bu mahalde tarihi niteliği olan Mehmed Bey Camii, bulunmaktadır.

Adahöyük Köyü'nün bir diğer mahallesi, Sultan II. Murat tarafından İzmir fatihi Nureddin Hamza Beye mülk olarak verilmiştir. Hamza Bey, daha sonraki yıllarda burasını, Bursa'da inşa ettirdiği cami ve medreseye vakfeylemiştir. Vakfa tahsis edilen bu mahalleye, Alemüddin adı verilmiştir. Söz konusu köyde hem vakıf geliri ve hem de mülk geliri tescil olunduğuna göre köyün, vakfa konu olan bölümü, Alemüddin adını almış diğer bölümü ise Ada Höyük adıyla yad edilmeye devam olunmuştur.

Hamza Bey'in kimliği konusunda fazla detaya girmeden bazı niteliklerini bilmekte yarar vardır. Çünkü 15 inci asırdan 20 ınci asrın sonuna kadar geçen beş asır boyunca Hamza Bey ve torunlarının İnegöl ve yakın çevresinde -daima- etkin rolleri olmuştur. Bu sülalenin 1950' li yıllarda İnegöl'de yaşayan son temsilcileri, "Şen-bellizadeler" diye anılmaktaydı. Bursa Oteli'nin işleticisi olarak tanıdığım Şen-belli İbrahim Bey, Cuma Camii' nin sağ arka köşesinin karşısında yer alan konak tipi bir evde ikamet ediyordu. Hamza Bey, Sultan İkinci Murat ve Oğlu Fatih Sultan Mehmet devrinde yaşamıştır. Sancak Beyliği, Anadolu Beylerbeyliği, kaptanıderyalık ve padişah musahipliği gibi çok önemli devlet hizmetlerinde bulunmuş ve 1463 yılında Kazıklı voyvoda lakabıyla tanınan Eflak Prensi Drakula tarafından, yirmi beşbin askeriyle birlikte pusuya düşürülerek şehid edilmiş, hakaret olsun diye hepsi, kazığa vurulmuştur. En uzun kazığa da Hamza Bey, vurulmuştur. (Devam edecek)

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR