Artık dünyada her bir şeyden çok fazla görsel bombardımana tabi tutuluyoruz..

Bir şey ne kadar güzel olursa olsun, mesela, güzel bir resim, güzel bir ahşap ya da taş oyma eser, çok güzel bir fotoğraf karesi, bir müzik parçası yahut harika bir reklam tasarımı. Bunlardan o kadar çok var ki, o kadar çok görüyoruz ki artık her biri gerçek değerini görmez oldu. Kanıksandı. Gayet tabi bir şeymiş gibi, hava gibi su gibi doğallaştı.

Bilgi/İlim de böyle. İnternet devrimiyle beraber o kadar fazla bilgi bombardımanına uğradık ki ilim öğrenmek değerini yitirdi... Algılarımız dumura uğradı. Yeni bir şey öğrenmek o kadar da matah bir şey değil artık. Albenisi kalmadı.

Yani kısacası her şeyin posasını çıkardık. İnsanoğlu bu yüzden tatminsizlik hastalığına yakalandı.

Oysa eksiden küçük bir resim, ufak bir el işçiliği, basit bir tını bile insanı mutlu edebiliyordu.. İlim çok değerliydi.. Bir cümle bilgi öğrenmek için şehirleri develerle, atlarla aylarca, yıllarca dolaşan ilim adamlarını okuduk...

Şimdi bir tıkla bütün bilgiye ulaşıyoruz. Ama değer mi? Hiç yok... Yüz binlerce farklı mevzuda yazılan kitap var, okuyan var mı? Yok...

Bir şey ne kadar kolaylaşırsa o kadar değersizleşiyor maalesef. Modern dünyanın sunduğu konfor daha cazip hale geldi. İnsanlar ruhsal doyuma değil bedensel hazlara teşvik ediliyor tv ve dergi reklamlarıyla.

Ben bir reklamcı olarak görüyor ve itiraf ediyorum ki, evet, doğrudur. Dünyanın en büyük yalancıları reklamcılardır. Olmayan şeyi olduğundan farklı sunarlar. Ambalajdır önemli olan. Satmaktır, daha çok satmak, sınırsızca satmak. Müşteri bunu ister, parayı veren müşteriyse onu memnun etmek reklamcının işidir.

İş keyfiyet olmuştur. Kemiyyet öldü. Başınız sağ olsun. İş görünüş oldu, ehliyet öldü. Başınız sağ olsun.

İnsan makineye yenilmiştir. İnsan konforuna yenilmiştir.İnsan sanatını/zanaatını kaybetmiş, her şey hız ve haz olmuştur.

Artık önemli olan hızlı arabalardır, güzel kızlardır, hızlı internettir, Hızlı iş temposuna ayak uydurabilendir insanı önemli yapan. Hızlı yemek (fastfood) hızlı yaşamın bir parçası olmuştur obezite'ye giden yolda.

Ve maalesef insanoğlu bunlarla beraber onurunu kaybetmiştir, merhametini kaybetmiştir, şerefini kaybetmiştir. İnsanı insan kılan tüm hasletlerini kaybetmiştir. Hız ve haza satmıştır tüm değerlerini.. İnsan makineleşmiştir, makinelerle rekabet edeyim derken. Ultra hızlı robotik yaratıklara dönmüştür.

Korkunç bir felaketin arefesini işaret etmektedir hal diliyle. İnsan korkunçlaşmıştır. İnsan nüfusu artsa bile içine doğru yalnızlaşmış, hasta bir adam olmuştur. Çürümeye yüz tutmuş bir kütük gibi devrilmiş, modernizmin selinde sürüklenmeye başlamıştır bile..