Hz. Peygamber (s.a.s), "Hayvanı kestiğiniz zaman kesimi güzel yapınız." (Buhari, Zebaih, 15; Müslim, Edahi, 20; İbn Mace, Zebaih, 5) buyurmuştur. Hayvanın kesilmesinden maksat, pis olan kanını akıtıp, temiz kısmını pis kısmından ayırmaktır. Bu da her türlü keskin bir aletle gerçekleşebilir. Hayvan kesilirken besmele çekilmesi, av hayvanı ise avlanma kurallarına uyulması gerekir. Ayette, "Onlar ayakları üzerinde dururken üzerlerine besmele çekiniz." (Hac, 22/36) buyurulur. Hz. Peygamber de, "Besmele ile başlanılmayan her önemli iş güdük kalır."7 buyurmuştur.

Hanefilere göre besmele kasten terk edilmediği sürece Müslüman veya ehl-i kitaptan birisinin keseceği hayvanın eti yenir. Hanefiler bu konuda daha çok Mekke döneminde putlar adına kesilen hayvan yerine Allah'ın adı zikredilerek kesilecek hayvan etinin yenilmesini bildiren ayetlere (En'am, 6/118, 121, 145) ve Hz. Peygamber'in her önemli işe besmele ile başlanılmasını bildiren hadis ve uygulamalarına dayanırlar. Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre, ehl-i kitaptan olan birisinin kestiği hayvanın eti yenir. Çünkü onlar, tek Allah'a inandıklarını iddia ederler. Diğer yandan Allahü Teala onların yemeğini mübah kılmıştır. Bunun delili, "Kendilerine kitap verilenlerin yemeği size helal kılındı, sizin yemeğiniz de onlara helal kılındı." (Maide, 5/5) ayetidir.

Bera İbn Azib ve Ebu Hureyre (r. anhüma)'dan nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Müslüman ister besmele çeksin ister çekmesin, Allah'ın adı üzere kesmiş olur."8 "Allah'ın adının zikri, her müslümanın kalbindedir."9 Hz. Aişe (r. anha) şöyle demiştir: "Bedeviler bize et getirirlerdi. Biz onların besmele çekip çekmediklerini bilmezdik. Hz. Peygamber, 'Siz yerken besmele çekin ve yeyin.' buyurdu." Eğer hayvan kesilirken besmele çekmek şart olsaydı, Hz. Peygamber durumları bilinmeyen bedevilerin getirdiği etin yenilmesini emretmezdi. (Serahsi, Mebsut, XI, 238)

Bazı gıda maddelerinin değişim yoluyla nitelik değiştirmesi habaisten iken, tayyibat grubuna geçmesi mümkündür. Şarabın sirkeye dönüşmesi, içine pislik düşen yağ ve bal gibi gıda maddelerinin ateşte kaynatmak gibi yollarla temizlenmesi mümkündür. Ancak bunun yine de laboratuvar tahlilinin yapılması uygun olur.

Günümüzde özellikle peynir mayası ve jelatin gibi maddelerin eti yenen ve İslami usule göre kesimi yapılan hayvanlardan yapılanların tercih edilmesi gerekir.Kimyasal katkı maddelerinin bunları kullananda doğumsal anomali, alerji, astım, kurdeşen, saman nezlesi gibi etkilere yol açtığının günümüz tıp bilimince tespit edilmesi, bu maddelerin gıda etiketlerine yazılmasını gerektirir. Tüketicinin gıda maddesini almadan önce etiket üzerinde doğru bilgilere sahip olma hakkı vardır. Çünkü inancına göre yaşama ve sağlığını koruma her insanın tabii hakkıdır.Cenab-ı Hak'tan, rızkımızı helal yollardan sağlamayı, helal lokma yemeyi ve aile efradımıza da helal lokma yedirmeyi nasip etmesini dileriz. Amin.

Dipnotlar:7) A. İbn Hanbel, Müsned, II, 359; Abdürrezzak, Musannef, VI, 189; Beyhaki, Sünen, VI, 128. 8) Darekutni, IV, 295, H. No: 95; İbn Hacer, Fethu'l-Bari, IX, 636; Şafii, el-Ümm, II, 227. 9) Darekutni, IV, 295; Serahsi, Mebsut, XI, 238. Darekutni'de, hadisin ravisi Mervan b. Salim'in zayıf olduğunu belirtir. Ayrıca aynı hadis İbn Abbas'ın sözü olarak da zikredilir.