İçimde bir yara kanayıp durur
Günbegün gittikçe azar hemşire.
Dinmeyen sancısı yüzüme vurur
Moralimi öyle bozar hemşire.

Mecnun'a rakibim sanki çöllerde
Biçare gezerim viran hallerde
Savrulur küllerim hoyrat ellerde
Rüzgarlar estikçe tozar hemşire.

Hayaller bindiğim bir kızak bana
Düştüğüm sevdalar hep tuzak bana
Kedersiz geceler çok uzak bana
Alnımda sanki dert yazar hemşire.

İçimdeki acı gelmiyor dile
Yaş değil kan damlar gözden mendile
Akıllanmak bilmez şu gönlüm bile
Ardımdan kuyumu kazar hemşire.

Direncim tükendi artık sınama
Erkekler ağlamaz diye kınama
Gizli gizli süren bir iç kanama
Sinemden sessizce sızar hemşire.

Hicran yarasının inmiyor şişi
Çaresi yok madem sen bitir işi
Bırak pansumanı, çek gitsin fişi
Ruhum yaşamaktan bizar hemşire.

Hasan Hüseyin YILMAZ

FELEĞİM ŞAŞTI


Duymuşluğum vardı aşk illetini
Başıma gelince feleğim şaştı.
Savurdu üstüme her zilletini
Geceler uykusuz
gözlerim yaştı.

İmkansız hayaller, ülküler gibi
Sonu yarım kalmış öyküler gibi
Aynı dinlediğim türküler gibi
Yarin kirpiği ok yüreği taştı.

Kaderim
gülmedi şansım dönmedi
Bu aşkın hasreti bir an sönmedi
Tipisi boranı karı dinmedi
Her mevsim hazandı her mevsim kıştı.

Sırtıma giydiğim hicrandan yelek
İçine düştüğüm zalim bir elek
Bir kere
gülmeyi bilmedi felek
Talihim yüzüme hep çatık kaştı.

Damarım söküldü kanım çekildi
Eksildim sanki bir yanım çekildi
Adeta içimden canım çekildi
Gönül kurşun yemiş yaralı kuştu.

Hasan Hüseyin YILMAZ