Her duyduğunuza inanır mısınız?
Bir de her duyduğunu yayanlar var. Böyle birisi misiniz?

İnternet imkanları arttı. Artık dedikodu ve iftira için internet kullanılır oldu. Maalesef her gördüğünü, her duyduğunu; araştırmadan doğrulamadan paylaşanlar da ayrı bir dert oldu şimdilerde.

Eğer siz de her duyduğunu paylaşanlardan iseniz bu yazıyı dikkatlice okuyunuz lütfen.

ZEKAT MEMURUNUN VESVESESİ
Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) Aahabından Velid b. Ukbe b. Ebi Muayt'ı, zekat memuru olarak Beni Mustalik Kabilesi'ne göndermişti. Bu zatla o kabile arasında Cahiliyye Dönemi'ne ait bir kan davası ve düşmanlık vardı. Kabile, onun geldiğini duyunca, Allah Teala'ya ve O'nun Peygamberi'ne hürmeten, düşmanlığı bir kenara bırakıp zekat memurunu karşılamaya karar verdiler.

Kendisini kalabalık bir topluluğun beklediğini gören zekat memuru, eski düşmanlığı dikkate alarak kendisini öldüreceklerini zannetti. Vesvese ve kuruntuya kapılıp onlardan korktu. Atını çevirip aynı yoldan geriye Rasulullah (s.a.v.)'ın yanına döndü.

Durum hakkında rapor verdi: "Mustalik Oğulları, sadakalarını vermediler. Beni de öldürmek istediler" dedianiden dönüp geriye gittiğini gören kavim, durumu öğrenmek için Rasulullah (s.a.v.)'a geldiler:
"Ya Resulullah! Senin elçinin geldiği haberini duyduk ve onu karşılayıp ikram etmek istedik. Allah'ın hakkı olan zekattan yanımızda bulunanları kendisine ödemek üzere yola çıktık. Fakat onun geri dönmesi ile şaşırdık."

BİR FASIK SİZE HABER GETİRİRSE...
Bu duruma Resulullah Efendimiz de (s.a.v) şaşırdı. Bunun üzerine Allah Teala Elçisine şu ayeti indirdi:

"Ey mü'minler! fasık bir adam size haber getirirse, o haberin doğruluğunu araştırın, işin hakikatini bilmeden, bir kavme; bu haber sebebiyle kötülük edersiniz de, sonra yaptığınıza pişman olursunuz"

Bu Ayet-i Kerime işte bu olay üzerine nazil oldu. Hüküm tüm Müminler için...Ve geçerliliği; Kıyamet gününe kadar...

Ayet-i Kerime'de şu hususa dikkat edelim; Gelen haberleri iyice araştırmadan yayanlar ve fitneye sebep olanlar "fasık" olarak isimlendirilmiştir.

YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS
Mümin kişi her duyduğunu hemen yaymaz. Dedikodu ve iftiradan çekinir. Kul hakkına girmek istemez. Şahsa ait kusur ve günahları örtmeyi tercih eder. Topluma ait kusur ve suçlarda da fitne çıkarmamaya çalışır. Her durumda hukuk ve adaleti gözetir.

Eğer Allah'a, Resulüne ve Ahiret gününe inanıyorsak, ölçü budur.
Ya hayır söylemeliyiz, ya da susmalıyız...