Gayet normal bir şey bu, öyle değil mi? Seçim kararsızlar için bir ölümdür adeta. Çünkü onlar için en zor şey tercihini doğru kullanmak esastır. Herkes karar verirken aynı sıkıntıyı çekmez tabii. Uydum kalabalığa diyen ile babamdan beri ayni partiye oy verirsiniz.

Meydanlar dolup taşıyor, ellerde rengarenk bayraklar, flamalar. Kürsülerde elinde mikrofonlarla halka hitap eden liderler. Sevenleri karşısında toplanmış, vurgulu cümlelerin sonunda sloganlar atıyorlar. Ben bunları niçin size anlatıyorum ki? Her gün ekranlarda gördüğünüz şeyler bunlar. Farklı bir noktaya işaret etmemi bekliyorsunuzdur.

İşin gerçeği size çok önemli bir fikir, çok mühim bir durumdan bahsedecek halim yok. Muhabbet esnasından aklıma gelenler, orucun etkisiyle olsa gerek, uçup gidiyor yazmak için oturduğumda. Bazıları fark edebilir mi bilmiyorum ama vaatlere kafayı takmış durumdayım.

Çok cazip vaatler meydanlarda uçuşuyor. Elinde mikrofon olanlar, seslerinin en gür tarafıyla haykırıyorlar "söz veriyorum" diye. Kimi söze diziyor vaatlerini kimileri adına proje deyip ete kemiğe büründürüyor vaatlerini.

Şimdi şeytanın bir tavrı gözümün önüne geldi. Ahirette, yani hesap günü, büyük azabı görünce kendi yandaşlarına ne diyecek biliyor musunuz?

"Şüphesiz ki Allah size gerçek vaadi vaad etti, ben de size vaad ettim, hemen de ... Ben, önceden beni Allah'a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim." dedi. .... Şüphesiz o (Şeytan)kendi taraftarlarını alevli ateşin ashabından olmaları için çağırır.

Şimdi bazı keskin zekalar(!) şimdi biz şeytan mı olduk demesinler? Ben diyorum ki bazılarının vaadi yalandır, gerçeklerle örtüşmez. Bunlar kaba hesap yapar öyle olacağını sanır. Manipülasyona uğrar. Bazıları kandırılmaya hazırdır, diğeri de gelir onu kandırır. Bazıları gerçekleri değil duymak istediklerini duyarlar. Diğerleri de gelir onun kulağına üflerler.

Son olarak yanıltan vaatler insanı hüsrana uğratır. Canından bir parça da olsa insanı en çok o üzer. Dikkatli olmak gerekir. Allah'ın verdiği aklı en gerçekçi şekilde kullanmak gerekir. Akıl ki iyi bilgilerle donatılmaz, düşünce mekanizması hikmetle çalışmazsa duygular, refleksler aklın kararlarını saptırabilir. Şeytan kendi taraftarlarını ateşe sokmak ister ya onun gibi.

Gerçek vaat verenler de vardır. Şeytanın bile şahit olduğu üzere. Allah da vaat etti ben de vaat ettim. Lakin Allah gerçeği vaat etti. Onun dedikleri çıktı. Çünkü güç, kudret sahibi odur. Demek ki güçlü kuvvetli insanların hak yolunda oldukça vaatleri gerçek veya gerçeğe yakın. Gerçek, çoğu gözle gördüğün şeylerdir. Yapılan, yapılmakta olan gücün eseridir. Vazgeçilen, geri dönülen, cayılan şeyler de zayıflığın işaretleridir. Kontrolün kimde olduğu belli olmayan bir yönetim istemiyorsa insan vaatlerin niteliğine ve niceliğine bakacaktır.

Seçmek kadar karar değiştirmek de zordur. Yeniyi ve doğruyu kabullenmek zahmetlidir. Hadi, senin aklının ürettiği her şeyi, öbür akıl yendi, yok etti. Kaldın şimdi dımdızlak ortada, ne yapacaksın? Nefsin başlar kıvırmaya ve ezberlediğin sözleri söylemeye.

Çıkış yok. Burada kalsın. Az önce bizim dışımızdaki olayları konuştuk, kardan yedik. Şimdi nefsaniyet başladı. Cepten yiyoruz. Cep dediğin nedir ki? Yürektekiler, canımız, ciğerimiz, arkadaşlarımız... Canımızı acıtmadan bir seçim daha yapalım, dost düşman görsün Anadolu insanının demokrasi denen azgın aygırı nasıl dize getirdiğini.