KONU: SEVGİNİN BEDELİ
TARİH: 04/07/2014 YAZI: 45
YAZAN: YUSUF TAHA
MAİL: [email protected]
Hamd
alemlerin Rabbi olan Allah’a (c.c) mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed
(sav)’in, O’nun Ashabının, yolunda gidenlerin ve imanın tadını alıp sevgi
ırmağında yoğrulan tüm mücahid ve mücahidelerin üzerine olsun.
İşte, Rasulullah (s.a.s.)’i sevmenin
bedeli.. İddia sahibi, bu bedeli ödemeye kendisini hazır etmeli, fakirliğe
karşı sabır kalkanını hazırlamalı ve tahammül zırhını kuşanmalıdır…
Allah’ı ve Rasulü (s.a.s.)’i her şeyden daha çok sevmek, tadına ulaşılmış kâmil
imanın gereği, muvahhid mü’min olmanın vazgeçilmezidir. Sevgi noktasında
ihlâslı ve sadık olan mü’min müslüman, gereğini yerine getirmeye hazır
olmalıdır…
Bu hadisin şerhinde şunlar beyan
edilmiştir:
“Hz. Peygamber, kendisini sevdiğini
açıklayan sahâbîye, ne dediğini iyi düşünmesini söylemekle, sevginin gereğini
hakkıyla yerine getirmenin zorluğunu ve bu yüzden başına gelecek güçlüklere,
acılara, kederlere, bir takım belâ ve musibetlerin hedefi olmaya hazırlanmasını
hatırlatmıştır.
Peygamberler, her hususta olduğu gibi,
belâ ve musibetlere karşı sabır ve direniş göstermede de insanlığa örnek
şahsiyetlerdir. Her Peygamber, insanları Allah’dan uzaklaştıran, bir takım
putları ilâh edinen, menfaat ve çıkarcılık üzerine kurulmuş zulüm düzenlerine
son vermek, yeryüzünde hakkı ve adâleti hâkim kılmak üzere gönderilmiştir.
Dolayısıyla, bütün emperyalist, baskıcı, sapık ve çıkarcı çevreler, zulme
dayalı düzenleri yıkıp adâlet esası üzere bir düzen kurmak için gelen tüm
Peygamberlere karşı çıkmış, onlara en çirkin hakaret ve en ağır işkenceler
yapmışlardır. Bu Peygamberlere inanalar da aynı eziyet ve işkencelere mâruz
kalmışlardır.
İşte Peygamber Efendimiz, kendisini
sevdiğini söyleyen Sahâbîye bütün bunlara karşı hazırlıklı olma gereğini
hatırlatmış bulunmaktadır. Bunları duyan sahâbî, iman ve sevgisindeki
samimiyetini ve ihlâsını göstermek üzere, söylediği sözü bu defa, Allah’a yemin
ederek üç defa tekrar eder. Böylece kararlılığını ve bu yüzden başına gelecek
her şeye, kısaca sevgisinin gereği ne ise onu yerine getirmeye hazır olduğunu
açıkça belirtmiş olur. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, o sahâbînin başına
gelecek ilk musibetin fakirlik olduğunu ve buna karşı bir zırh hazırlaması
gereğini kendisine duyurur.” (18)
Rasulullah (s.a.s.)’i gerçekten seven bir
mü’min müslüman kişi, O’nun yolunda olur… O’nun yolunda olan, O’nun Sünneti
üzere bulunup gereğince amel eden ise, O’nunla beraberdir… Böyle bir şahsiyet,
Allah tarafından imtihan edilir… Çünkü gerek Peygamberler, gerekse ümmetleri
imtihan olundular… Zorluklarla, belâlarla, musibetlerle ve sıkıntılarla imtihan
olunanlar, sabır zırhını kuşanarak, imtihanlarını başarıyla neticelendirdiler…
Şöyle buyurur Rabbimiz Allah Teâlâ: “Yoksa
sizden önceki gelip geçenlerin hâli başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi
sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve
öylesine sarsıldılar ki, sonunda Rasul, beraberindeki mü’minlerle: ‘Allah’ın
yardımı ne zaman?’ diyordu. Dikkat edin. Şübhesiz Allah’ın yardımı pek
yakındır.” (19)
Devam
Edecek İnşaAllah
Fi emanillah.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
18- İmam Nevevî, Riyâ zü’s-Sâlihîn
-Peygamberi-mizden Hayat Ölçüleri, Terc. ve Şerh: Prof. Dr. M. Yaşar
Kandemir, Vdğ. İst. T.Y. C. 3, Sh. 231, Hds. 485’in Şerhi.
19- Bakara, 2/214.